Keyifli okumalarrr 🫶🏻
Yazım yanlışlarım varsa affola 👉🏻👈🏻
Bu bölüm eda_kartanesi777 ye ithaf ediyorum. Nokta atışı yaptığı yorumlarla kalbimi çaldı.
Bu arada daha da ithaf etmek istediğim çok okur var. Kiminiz aşırı güldürüyorsunuz, kiminiz çok iyi hissettiriyorsunuz ama bildirim art arda gelince ve ben de hemen not almayınca tabi aklımdan çıkıyor. O yüzden kusura bakmayınnn. Hepinize yorumlarınız,oylarınız, desteklediğiniz, okuduğunuz, güzel mesajlarınız için ayrı ayrı teşekkür ederimm.
Ayrıca spotify hesabımı panoma ekleyeceğim müzikleri oradan da dinlersiniz. Müzik listesi isteyen olmuştuu daaa.
Son olarak Mabel Matiz Kömür.. Ne zamandır bekliyorum sonunda çıktı. Dinleyin kesinlikle.
Can Bonomo, Mabel Matiz-Kalbi Heptan Kırıklara ( bu şarkı da çok güzel, bunu da dinleyinn bencee)
️⏳️
Bir gün her şey düzelecek mi diye düşünürdüm amaa ihtimal de vermezdim. Olumsuz düşündükçe üzüldüğüm için düzeleceğine inanarak kendimi mutlu etmeye çalışmıştım.
İnandığım için mi yeniden bir ailem oldu yoksa zaten kaderden dolayı mı olmuştu bilmiyorum. Sebep her ne olursa olsun iyi ki olmuştu. Bu yüzden Allah'a hep teşekkür edecektim. Ediyordum.
Karşımda duran anneme ve Tuygar abime bakarken burada geçirdiğim ayları düşündüm. Çekincelerimi, korkularımı, utanmamı, geçmişin bana bıraktığı kırgınlıktan dolayı oluşan alınganlığı, kardeşlerimi, annemi, babamı. Her şey dün gibiydi ama aradan zaman geçmişti. Dün değildi.
Artık aramızda olan kardeş kavgaları beni sinir ettiği gibi hoşuma da gidiyordu. İçeri giren Uygar ve Batur abim gülerek yanıma oturdular. Bugün hasta olduğum için okula gitmemiştim. Gece hastayken sayıkladığımı söylemişti babam. Annem yanımda dolu gözleriyle bana bakıyordu ama ne sayıkladığımı bilmediğim gibi tahmin de edebiliyordum. Tahminimin yanlış olması için dua ettim tekrardan.
İçeri babam ve diğerleri de girdiğinde önce yanına gelip saçlarımı öpmüşlerdi. Sonra herkes bir yere oturduğunda içerideki sessizlik rahatsız edici değildi. Yanında sevdiğin insanlarla sessizlik bile çekilir olur, diyorlardı ama bunu yaşıyana kadar bilmiyordum.
"Nasıl oldun kızım?" Gözlerimi babama çevirdiğimde İlker Merter'in yanında oyun oynuyordu Merter'le. "İyiyim baba, dinlenince toparladım biraz"
"Rahatsız olursan söyle babacım, hastaneye gidelim yine." Kafamı sallayarak onayladığımda Batur abim kafamı göğsüne yasladı. İyiydim ama halsizlikten başımı taşıyamıyordum.
"İkra." Annemin sesiyle gözlerimi açıp ona baktım. "Gel yatağına gidelim kızım, orada dinlen yemeğe kadar." Ayağa kalktığımda birlikte yukarı, odama çıktık. Yatağıma uzandığım sırada kapım çalındı. Babam içeri girip yanımıza geldiğinde yatağımın iki yanına oturmuş, bana bakıyorlardı. "İkra, ben seninle," babama baktıktan sonra devam etti. "Biz seninle, bir şey konuşmak istiyoruz."
Boğazını temizleyerek elimi tuttuğunda kaşlarım çatıldı. "Dün gece uyurken, bir şeyler sayıkladın. Uyku halinde, hastalıkla birlikte öylesine söylenmiş sözler de olabilirdi tabi ama benim içim içimi yiyor birkaç aydır."
Konu nereye gidecekti? Babama baktığımda bana gülümseyerek yanağımı öptü.
"Sen geldiğinden zamanlarda, ilgisizliğimin seni kırdığını, yanlış davrandığımı biliyorum. Bunun için olan pişmanlığımı hiçbir zaman kendi içimde affedemeyeceğimi de biliyorum. Ama bir iki aydır aklıma takılan, ki bu kadar geç olması yine kendime kızgınlığımı arttırıyor, birkaç şey var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp 16 Yıl
Teen FictionKaybettiğim şey bir eşya değildi. Bir bileklik, bir toka, bir para. Kaybettiğim şey on altı yıldı. Şimdi her şeye yeniden başlamam isteniyordu. Hiç bilmediğin insanlarla yeniden başlamak. Kırılan bir güvenin yokmuş gibi, sanki şimdi yeniden doğmuşum...