III

478 42 13
                                    


"Ne?"

Büyükbabanın dediği şey ile ona doğru ilerledin. Omzundaki yara fazla derin değildi, belki bir şey olmaz, dedin. Randall ile konuşman gerektiğini biliyordun, bu yüzden herkesten izin isteyerek odana çıktın.

"Randall," sessizce karanlık odada ona seslendin. "Ash? Ne oldu?" saklandığı dolabın içerisinden çıkarken kafasını vuran randall, acısını dindirmek için başını ovuyordu. "Büyükbabam, buraya geldi ama,"

"Ama ne?" ellerini beline koyarken sordu. "Yaralanmış, onlar tarafından." dediğin şeyle randall sana doğru ilerleyip kollarından tuttu, "Ciddi misin sen? Isırılmış mı? Neden eve aldın?" bunları sorarken seni sarsıyordu, ellerinle onu itip, "Isırılmamış, çizilmiş, omzu ve daha babamlara bir şey diyemedim, bilirsin, nereden biliyorsunlar falan." diyerek kollarını birleştirdin.

"Her ihtimale karşın dikkatli olmalısınız," kafanı salladın, "Haklısın, içeri gir, ben aşağı inip büyükbabamın yanında kalacağım." dediğini onaylayıp dolaba geri döndü.

_______________________________________________________

"Dediğin doğru, kafalarına ateş etmelisin." büyükbaban, mumlarla aydınlanan salonda, koltuğa uzanmış babanla sohbet ediyordu, yanlarına ulaştığında, sehpanın üzerindeki ilaçları gördün. "Ne için?"

"Büyükbaban kendini yorgun hissediyor, Ash," diyerek açıkladı baban. "Oh," diyerek tekli kanepeye oturdun. "Ashley," sana seslenen büyükbabana döndün. "Efendim," sana gel işareti yaptı, "Çantamı alıp yanıma gel, sana bir şey göstereceğim."

Dediğini yapıp kapı girişindeki çantayı alıp, büyükbabanın yanına ilerledin. Yanında oturman için yer açtı, o an, kolunun onun tenine değen tarafı, yüksek ateşin sıcaklığını hissetti. "Ateşin var," diyerek ona endişeyle baktın. "İyi bir gün geçirmiyorum, Ashley, bedenimin böyle tepki vermesi normal." diyerek çantasının içerisinden haritayı çıkardı. "Babandan başka kimse harita okumayı bilmiyor, seninde öğrenmen lazım," diyerek haritayı açtı.

"Bu bir yol haritası, karmaşık gözükebilir ama oldukça basit," diyerek sana haritanın sağ alt köşesindeki sembolleri gösterdi. "Bu pusula işaretini, kendi pusulana eşitlediğinde, yolunu bulabilirsin. Ayrıca, yol çizgileri haricinde, benzin istasyonlarının, kamp alanlarının, vb. bir kaç işaretini görebilirsin. En son olarak ise, en köşede olan ölçek. O ölçek, senin yol mesafeni söyler, 1 inç = 1.500 mildir, buna göre mesafeni ölçebilirsin." dediği şeyleri dinlemeye çalışıyordun ancak Randall'ın sana anlattığı şeyler aklından çıkmıyordu.

"Teşekkürler," diyerek gülümsedin, büyükbabana baktın, istediğin son şey sevdiklerini kaybetmekti, bunu istemiyordun ancak şimdiden büyükanneni kaybetmiştin. Yine de, onunla geçirebileceğin son saatleri boş şeyler düşünerek mahvetmek istemedin. Ateşten sımsıcak ve terli olan bedenine sarıldın, "Teşekkürler, büyükbaba."

_______________________________________________________

Bir kaç saat sonra büyükbaban daha çok halsizleşti, dinlenmek için odalardan birini istedi. Ancak sen, zorda olsa onu tavan arasındaki yatak odasını almasını sağladın. Orayı kilitleyebiliyor olman hiç olmadı, gerçeği yarın sabaha kadar gizlemene sebep olabilirdi, diye düşündün.

Büyükbaban odasına geçtiğinde, sen aşağı inip liv ve babanın yanına oturdun. Onlara söyleme zamanının geldiğini düşünerek, derin bir nefes aldın, "Size bir şey itiraf etmeliyim," baban ve liv aynıanda sana döndü.

"Ben,--" babana baktın, diyeceğin şeye kızma ihtimali çok yüksekti, bu yüzden konuyu değiştirip, "Ağlar kesilmeden önce internette bir şey okudum. O şeylerden birisi eğer sizi yaralarsa, enfekte olup yavaş yavaş onlara dönüşürmüşsün." baban, dediğin şeye güldü, "Büyükbaban hâla yukarıda, yaşıyor. İnternette çok fazla teori çıktı, her şeye inanmamalısın." diyerek geçiştirdi, "Ama bu GERÇEK," diye direttin, baban ayağa kalktı, "Hiçbir kanıtı olmayan şeylere inanmamalısın, Ash!"

kayıp - daryl dixonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin