XXI

261 30 14
                                    

Rick'in grup hakkında söylediklerinden sonra herkes bunu kabullenmiş ve sadece onun kararı ile ierlemeye başlamıştı. Bu konuşmanın üzerinden yaklaşık bir ay geçmiş olmalıydı, belki de geçmemişti, tarihe karşın hiçbir şey bilmiyordun.

Bu geçen sürede, Lori'nin hamileliğini öğrenmiştin, bu seni sevindirse bile böyle bir dünyaya bir çocuk getirmenin gerçekten sorumsuzca olduğunu düşünüyordun. Ayrıca şimdi Rick'in yaşayacak bir yer arama baskısını da anlayabiliyordun, bu yüzden sende bu konuda elinden geleni yapmaya çalışıyordun.

Ancak bu uğraşa rağmen, kısa süreli sığınaklardan başka bir şey bulamamıştınız. Rick, buna rağmen sadece ilerlemenizi söylüyordu, bu biraz can sıkıcı olsa bile ona bunu borçlu olduğunu hissediyordun. Ayrıca bunu yeni doğacak bir bebek için yapacaktın, yapacaktınız. Emindin ki gruptaki çoğu kişi de bu sebepten pes etmiyordu.

Calix ve Marco gruba alışmaya başlamıştı ve hatta Beth ve Marco gayet yakın arkadaş olmuşlardı. Beth'in uzun süredir kaybettiği neşesinin geri gelmesini sağlamıştı, bu seni mutlu etse bile, bir yandan Marco ile Liv'inde çok iyi anlaşacağını düşünüyordun.

Hâlâ bir şey bulamamıştın. Bu seni gerçekten üzüyordu, belki de onlardan daha da uzaklaşıyordun, sürekli bir yerlere gitmen bir yandan işine yarar gibi gözüksede bir yandan onlardan uzaklaşıyor gibi de hissediyordun. Gerçekten onları bulabilecek miydin ki? Bundan artık emin bile değildin, onlara olan inancını kaybediyordun. Bu seni üzse bile, içinden kopup düşen parçaları geri alamıyordun. Engel olamadığın bir umutsuzluk dalgası bedenini sarıyordu.

"Ashley," sesin geldiği yöne dönerek düşüncelerinden ayrıldın. Calix elinde bir şey ile sana doğru geliyordu. Oturduğun koltukta yana kaydın, yanına otururken elindeki şeye baktın, bir dijital kamerayı sana uzatıyordu, "Fotoğraf mı çekeyim?" diye sordun. Gülerek kafasını salladı, "Hayır, onu da yapabilirsin ama bence ilk olarak içindeki fotoğraflara bak." diyerek elindeki kamerada fotoğrafları açtı. Gördüğün fotoğraflara gülümsedin, yaşlı çiftin fotoğrafları vardı, birbirlerine sarıldıkları, piknik yaptıkları, güvercin besledikleri ve yemek yedikleri bir çok fotoğraf bulunuyordu.

"Çok tatlılar," dedin sessizce, "Evet," dedi Calix, gülümseyerek, bakışlarını gözlerine hizaladı, "Böyle olmayı çok isterdim." dedi. Gülerek, "Evet ama artık mümkün değil, bu tarz tatlı ve hayatlarını yaşayan bir çift olmak bu dünyadaki en zor şeylerden biri." diyerek karşılık verdin. Bahsettiği konuyu biliyordun ancak bu istediğin son şeylerden birisiydi, daha önemli şeyler vardı.

Fotoğrafları incelemeye devam ederken içeriye doğru gelen Rick ve Daryl'ın seslenişi ile ikinizde kafanızı kaldırarak o tarafa baktınız. Daryl'ın bakışlarını bir saniye dahi geçmeden kendi üzerinde yakalamıştın, aslında sadece sana bakmıyordu, bakışları sen ve Calix arasında gidip geliyordu. "Çevre güvenli, bir kaç gün burada kalabiliriz, bir kaçımız ise kasabaya iner." dedi Rick, koltuğa otururken. Kafanı salladın, Daryl'a tekrar döndüğünde evin kapısına ilerlediğini görüp, ayağa kalktın.

Onunla Randall'ın aylak halini bulduğunuzdan beri konuşmamıştınız, aslında sen konuşmayı denesen bile senden uzaklaşıyordu, seni kötü biri olarak görmesini istemiyordun, bu yüzden onunla konuşman gerektiğinin farkındaydın.

"Geleceğim," diyerek Calix'ten uzaklaştın. Evin dış kapısından çıkarken, verandanın direğine yaslanmış ve ayağı ile taşlı yeri kazıyan Daryl'a baktın. Ne diyeceğini bilmiyordun ancak düşünmekte istemiyordun, yoksa kendini sadece kapı kenarında ona bakıp düşünürken bulacaktın.

"Hey," diye seslendin, sesini duymuş olacak ki, ayağı ile yeri kazımayı bırakıp kafasını hafifçe kaldırdı. Yanına ilerlerken kaçıp gitmemesi için dua ediyordun, bu sefer konuşman gerektiğini biliyordun. "Daryl," diye seslendin, yanında kollarına birleştirerek ona baktın, kafasını sana çevirip, "Evet?" diye karşılık verdi. "Ne oldu?"diye sordun, dediğin şeye anlam verememiş gibi, "Ne ne oldu?" diye sordu. "Benimle hiç konuşmuyorsun, neden?"

kayıp - daryl dixonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin