Sabahın ilk ışıkları ile ayağa kalktın. Geçen günlerin ardından, hiçbir şey değişmemişti. Bir insanı öldürmenin zor olduğunu savunan bir kaç adamın sözünden çıkamıyordunuz ve bu seni sinir ediyordu. Yataktan kendini zorla kaldırdın, komodinin üzerine koyduğun su dolu bardağı alıp, bir kaç yudum içtin. Günlerdir Maggie ile doğru düzgün bir iletişim kurmuyordun, aslında bakarsan kimse ile kurmuyordun. Maggie, doğru olanın Randall'ı öldürmek olduğunu biliyordu ancak babasının kararlılığı, kendisine ve daha yeni tanıştığı, 'hayatının aşkı' Glenn'e karşın onun sessiz kalmasına sebep oluyordu.Araba sesi ile düşüncelerinden ayrıldın, pencerenin önüne geldiğinde, bir arabanın kulübeye doğru gittiğini gördün. Araçtan inen Rick ve Shane'i gördüğünde, cama biraz daha yaklaşarak ne yapmaya çalıştıklarını anlamaya çalışıyordun. Shane, kulübenin kilidini açtı, Rick elinde bir bez kese ve ip ile içeri girdi. Shane kapıda Rick'i izlerken, senin olduğun pencereye döndü.
Seni gördüğünde, yüzü ciddileşti ve kafasını hafifçe salladı. Yaptığı harekete hiçbir tepki vermeden, kolların birleşik bir şekilde onları izlemeye devam ediyordun. Bir kaç dakika sonra, Shane aracın bagajını açıp, Rick'in, elleri ve kolları bağlı olan Randall'ı bagaja koymasını sağladı. Rick, bagajın kapağın kapatıp, sağ tarafa yönelirken, Shane'e kısa süreliğine baktı. Yan koltuğa ilerlerken, arkasını dönerek, senin olduğun pencereye bakıp, eli ile asker selamı vererek araca bindi.
Çiftlikten uzaklaşmalarını izlerken, düşündüğün tek şey, Shane'in başarabilme ihtimaliydi. Onunla geçen günlerde olan konuşmanızın ardından, diğerleri Rick'in dediğini yapma konusunda anlaşmılardı. Aslında bakarsanız, Rick ve Hershel'ın baskıları yüzünden kabul ettiklerini söylemek daha doğru olurdu.
Pencerenin önünden ayrılmadan önce, eve doğru yaklaşan, sırtında arbaleti ile güneşten dolayı gözlerini kısarak sana bakan Daryl dikkatini çekti. Aklına, Daryl'ın seni ve Shane'i fark etme ihtimali geldiğinde, hızlıca içeri geçtin.
Maggie'nin sana verdiği kıyafetlerden birini üzerine geçirerek, koşar adım aşağı indin. Hiçbir şey görmemiş, daha doğrusu fark etmemiş olmasını umuyordun. Daryl'ı çok uzun zamandır tanımıyordun ancak Shane ve senin aranda bir şeyler olduğunu anlayacak biri olduğunu düşünüyordun. Bu yüzden, emin olmak istiyordun. Onu konuşturmanın zor olduğunu da bilsen, deneyecektin. Yapmalıydın, işleri şu an batıramazdın.
Evin kapısından çıktığında, verandanın aşağısında sana bakan Daryl ile gözgöze geldin. Yavaşça yanına ilerleyip, gülümsedin, "Günaydın." Daryl, sana gözlerini kısıp, yan bakış atarak, "Günaydın," dedi. Bir şeyler düşünüyor gibiydi, "Ne yapıyorsun?" diyerek arbaletini işaret ettin. "Av'a çıkıyorum," dedi, sırtındaki arbalete bakarak. "Ben de gelebilir miyim?" diye sordun, hiçbir cevap vermeden sana baktı. Ardından omzunu silkerek ormana doğru ilerlemeye başladı. "Hey," diyerek peşinden gitmeye başladın. "Cevabı evet kabul ediyorum," dedin, önüne geçerek.
Sana baktı, derin bir nefes verip hızlanarak önüne geçip ormana doğru ilerledi.
_______________________________________________________
Ormanın içerisinde ilerlerken, hiçbir ses çıkarmamaya dikkat etmen gerektiğini biliyordun. Ancak onunla konuşman gerektiğininde farkındaydın, bu yüzden ona seslenerek, "Daryl," dedin.
Dikkatini çevreden çekip, sana döndü, "Ne oldu?" diye sordu. Ona baktın, nasıl konuşacağını bilmiyordun, şu ana kadar Rick'in grubundan çoğu kişiyi tanımış ve azda olsa çözmüştün ancak Daryl, sana kendinden bahsetmiyor ve aslında, konuşmuyordu bile. Sadece izleyici rolünü oynayan bir adamdı, rolünden dışarı kolay kolay çıkmaması senin işini zorlaştırıyordu. Ancak şansını denemek istedin, "Neden böylesin?" sanki hareketlerinden rahatsızmış gibi bi' ifade takındın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kayıp - daryl dixon
Fanfiction"Seninle düşündüğünden daha çok benziyoruz." "O halde nasıl hissettiğimi de anlayabilirsin, bırak peşimi." daryl dixon fanfic. uyarılar: bazen ağır bir dil kullanılabilir.