Elindeki boş kutuyu rafa geri koyarken, fenerin ile etrafına bakındın, "Burası işe yaramaz," diye seslendin. Küçük marketin koridorundan kasa tarafına doğru ilerlerken, "Evet," diyerek elindeki boş şişeyi yere fırlatan Daryl yanına ilerledi.
Son bir kaç günü şehre gitmeye çabalayarak harcamıştınız, bu süre zarfında ormanlık alanlarda rahatça avlansanız bile, bu tarz kasabalarda biraz zorlanıyordunuz.
Kasanın iç kısmına atlayarak, kasa arkasında duran bir kaç şeye bakındın, gerçekten hiçbir şey yoktu. Fenerle etrafı tararken, Daryl tuhaf bir şekilde girişin yanındaki dergiliğe bakıyordu, gözün ona iliştiğinde ne yaptığını anlamayarak, "Çizgi roman mı almaya geldin yoksa karnını doyurmaya mı?" diye seslendin. Daryl, seslenişine karşın keskin bir bakıştan başka bir şey vermedi.
"Hadi çıkalım," dedi Daryl, ön kapıya ilerlerken, kasanın yanından ayrılacakken, duvarın kenarına atılmış bir paket sigara dikkatini çekti. Yağmalayanlar, dikkatsizlik sonucu birini düşürmüş olmalıydı, eğilerek bir çırpıda alıp, cebine attın. Kasanın üzerinden atlayarak, çoktan dışarı çıkmış olan Daryl'a doğru ilerledin.
Aranızı pek iyileştirmiş sayılmazdınız, hâlâ birbirinize karşın, aslında sadece o, kaba tavırlar sergiliyebiliyordunuz. Hatta ilk başta teklifini kabul bile etmemişti ancak senin tek başına şehre doğru gittiğini izlemek, onun cevabının bir önemi olmadığını kendisine hatırlatmış ve motoru ile sana katılmıştı.
Motorunun yanında etrafına bakınıyordu, senin geldiğini görünce, kafası ile az ileride bulunan büyük evi işaret etti, "Girelim mi?" dedi, yanında, güneşin kavurucu sıcağının altında ellerini beline koymuş bir şekilde, kısık gözle eve baktın, "Girelim," dedin omuz silkerek, başka bir şansın yok gibiydi zaten.
Daryl, motoruna bıraktığı arbaletini koluna takıp, motorunu çalıştırmadan yayan bir biçimde yanında ilerletmeye başladı. Yanında yavaş adımlarla yürürken, "Burası biraz fazla büyük bir ev değil mi?" dedin, çünkü evin dış görünüşü normal bir evden ziyade malikane gibiydi.
Kapının önüne geldiğinde, Daryl motorunu biraz gizlemek için ağaçlık alana doğru ilerleyip, arbaleti omzunda bir şekilde geri geldi. "Silahını zorunlu olmadığın sürece kullanma," dedi, kafanı sallayarak önden geçmesi için işaret verdin.
Daryl, demir kapıyı yavaşça aralarken, yeniden olduğunca yüksek gıcırdama sesi ile varlığınızı belli etmiş oldunuz, "Hızlı aç diyorum," diye fısıldadın, Daryl, sana bakarak susmanı işaret edip, ilerlemeye devam etti.
Kapı önüne geldiğinizde, çoktan kapının açık olduğunu fark edip, hiç olmadı yaşayan birilerinin olmadığını düşünerek rahatladınız. Daryl, adımlarını yavaşça evin içerisinde atmaya başladı, etrafına bakınıp, kontrol ettikten sonra sana gel kafasıyla işaret yaparak içeri girmeni bekledi.
İçeri girdiğinde, fazla uzun olmayan bir koridorla karşılaştın, koridorda sadece bir oda vardı, kiler olduğunu düşünerek, kapıyı açtın, tahmin ettiğin gibi, bir kilerdi ancak içini çoktan yağlamadıklarını ya da yaşayanların aldıklarını düşündün.
Kilerden çıktığında, Daryl'ın devasa genişlikteki salonda çevresine baktığını gördün, salonun çevresinde bir sürü tablo ve biblolar vardı, her yeri çok güzel dekore edilmiş ev, ister istemez seninde dikkatini çekmişti. Daryl'ın karşısında durduğu tabloya ilerlediğinde, bir aile resmine baktığını fark ettin, "Hâlâ yaşıyorlar mıdır?" diye sordun, "Sanmam," dedi bakışlarını resimden çekerken.
"Ayrılalım, uzun sürer burası," dedi Daryl, dediğine karşılık kafa salladın, doğru, çok büyük bir evdi. "Ben sol tarafa gidiyorum," dedin, "Tamam," dedi Daryl, sağ tarafa ilerlemeden önce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kayıp - daryl dixon
Fanfiction"Seninle düşündüğünden daha çok benziyoruz." "O halde nasıl hissettiğimi de anlayabilirsin, bırak peşimi." daryl dixon fanfic. uyarılar: bazen ağır bir dil kullanılabilir.