Bölümün içinde geçen bazı kelimelerin anlamları ;Veryansın; acımadan hiçbir şey düşünmeden saldırmak, yok etmek.
Meftun ; büyülenmişçesine tutkun, vurgun olan kimse .
Canhıraş ; yürek parçalayan, iç tırmalayan.
🪷
Bir yorgunluk esir almıştı ruhumu. Derin bir yorgunluk. Ruhum bu yorgunlukla öyle bir yoğrulmuştu ki , aldığım nefesler bile yoruyordu.
Korkuyorum, çok korkuyorum.
Bu büründüğüm ruh hali beni geçmişe itiyor, hatırlamak istemediğim zaman dilimine itiyor beni.
Cevapsız sorular her bir saniye daha da çoğalıyor. Neden bu döngüye girmiştim yine, hayatımda her şey yolunda ilerliyor. Sevdiğim adamla birlikteyim. O halde bu korkunun sebebi ne ? Ruhumu saran bu yorgunluğun sebebi ne ?
Biliyorsun Hivel, sebebini çok iyi biliyorsun, eksik parçalar var. Alparslan'a ait eksik parçalar. Bu yüzden bu haldeyim. Göğsümdeki ağırlığa rağmen derin bir nefes aldım.
🪷
Usulca esen rüzgar tenime işlerken saçlarım aheste aheste savruluyordu, üzerimdeki ince şalı biraz daha bedenime sarıp sıcak kahvemden bir iki yudum içtim. Kızların kahkahasıyla gözlerimi onlara çevirdim. Arya heyecanla bir şeyler anlatıyordu bu haline gülümsedim. Gözlerimi tekrar denize çevirdim, burayı çok seviyordum.Kızlarla İzel'in evinde toplanmıştık. Bu terasta oturup denizi izlemeyi seviyordum. Günlerdir kafamdaki cevapsız soruyu kızlara yöneltince hepsi dikkatini bana verdi.
"Alparslan'a hediye almak istiyorum ama ne alacağımı bilemiyorum."
"Şık bir saat." Dedi Ebrar . İzel gözlerini devirdi. "Çok klasik."
Elimdeki kahve bardağını masaya bıraktım .
"Her şeye sahip olan birine ne alınır ki, özel bir şey olsun istiyorum. Gördüğünde mutlu olacağı."
Asu konuşunca gözlerimi ona çevirdim. "Sen ne alırsan al, Alparslan için çok değerli olacağına eminim."
Arya gülerek bana bakınca iyi bir şey söylemeyeceğini anladım. "Yada hediyeyi kendine al Hivel."
Anlamamıştım, Ebrar' da Arya gibi güldü. "Şöyle ateşli bir şeyler diyorsun."
"Aynen Öyle Ebrar daha kalıcı bir hediye olur, hafızada."
Kendi aralarında güldüler. Ah! Kesinlikle iflah olmazlar. Günlerdir düşünüyorum ama yok aklıma gelmiyor.
"Aranız nasıl ?" Asu'nun sorusuyla derin bir nefes aldım.
"İyi." İyiydi dimi ?
"Vay be çok açıklayıcı oldu." Dedi Ebrar omuz silktim, güzel gidiyordu ve mutluydum.
"Yalnız Alparslan her defasında çıtayı arşa çıkarıyor." Dedi İzel.
Kalbimdeki çıtayı da arşa çıkarıyordu hem de her saniye.
"Hiçbir şeyi göremiyorum."
Sesim titrerken kızlar endişeyle bana baktılar.
"Alparslan'la birlikteyken hiçbir şeyi göremiyorum, bulutların üstündeyim sanki. Sadece ikimiz, düşmekten korkuyorum. Sorun aslında düşmekte değil, tek başına düşmek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÂLÂM-I MÂZİYE (GEÇMİŞİN ACILARI) +18
RomanceÂLÂM - I MÂZİYE (GEÇMİŞİN ACILARI) +18 Dünya üzerindeki varlığını hâlâ sürdüren bedenim boşlukta sallanır gibiydi, zilin sesiyle kaşlarımı çattım bu saatte bu da kim . Israrla çalmaya devam ediyordu, hızlı adımlarla kapıyı ilerledim, kapıyı açmamla...