"Karşılıklı olmayan hiçbir his, iki kişiyi bir arada tutmaya yetmez. Ne güven, ne sevgi, ne de aşk."
CEMAL SÜREYA
İçimde bir yerde sanki bir deniz vardı. Ruhumu sakinleştiren bir deniz değildi ama bu. Kıyıya cesetlerin vurduğu deniz.
Elimde hançer, çıldırmış gibi etrafta dolanıyordum. Etrafımı binlerce suret sarmıştı. Hepsi bendim. Gözlerimin önünde binlerce Hivel, deliriyorum.
Ellerim bana ait değildi sanki, zihnime zehirli bir ses sızmıştı. Tek söylediği 'öldür', öldürdüğüm her suret zihnimdeki denizin kıyısına vuruyordu. Kana bulanmıştı deniz.
Onlara attığım hançer darbeleriyle bedenimde izler oluşuyordu.
Kaç beni öldürmem gerekiyordu bu döngünün içinden çıkmam için.
Titreyen dudaklarımı güçlükle birbirine bastırdım. Odanın her köşesini inceledim. Ellerimin içindeki sıkı sıkıya tuttuğum teste bakamıyordum. Gözlerim uzun süre uçuşan tülde takılı kaldı.
Sıkı sıkıya kapattığım avcumu açmamla titremem ortaya çıktı. Derin nefes alıp teste baktım.
Çift çizgi.
Korkuyla atan kalbim bilinmezlikle sarsıldı. Testi yatağın üstüne bırakıp aynanın karşısına geçtim. Hızla üzerimdeki elbiseyi çıkarıp çıplak karnıma baktım.
Ellerimi karnıma yaslamamla gözlerim kapandı. Dudaklarım yüzümde buruk bir gülümseme bahşetti.
Hamileyim.
Sevdiğim adamdan, beni paramparça eden adamdan.
Anne olacağım. Benim örnek alabileceğim anne olmadı ki, bunun hayalini çok kurmuştum. Annesizliği iliklerine kadar tatmış kız olarak, anne olmayı ve tüm sevgimi bebeğime vermeyi hayal ettim hep.
Hayali acı bir şekilde tadıyordum. Karnımı okşarken fısıldadım.
"Söz veriyorum seni çok seveceğim, her anında yanında olacağım. Sıkı sıkı saracağım seni bebeğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÂLÂM-I MÂZİYE (GEÇMİŞİN ACILARI) +18
RomansaÂLÂM - I MÂZİYE (GEÇMİŞİN ACILARI) +18 Dünya üzerindeki varlığını hâlâ sürdüren bedenim boşlukta sallanır gibiydi, zilin sesiyle kaşlarımı çattım bu saatte bu da kim . Israrla çalmaya devam ediyordu, hızlı adımlarla kapıyı ilerledim, kapıyı açmamla...