Cadının emriyle gölge ormanına giden iki gölgesiz süvari cadının gölgelerin arasına soktuğu casusu almaya, ormanın içine yürüdüler. Ağaçların arasına gizlenerek gölgelerin dikkatlerini çekmeden o casusu bakındılar.
" Cadı onda ne öğrenmek istiyor ?"
" Bilmem belki bir haber vardır, işine yarayacak, bir daha cadının nefretini çekmesek iyi olur. Gölgesizlerden birini canlı canlı yediğini gördüm, ben onun yerinde olmak istemezdim ?" bunu söyleyen gölgesizin tüyleri olmasa bile korkudan ürperdi, bir an düşündü, onun yerinde olduğunu ve başıyla 'asla asla' deyip önüne döndü.
Güldü cevabına karşılık, konuşan gölgesiz gözlerinin içine bakmıştı kötü kötü. Yutkundu ve bir daha konuşmadı.
Nerede arayacaklarını bilmediği için yakınlaşıp evlerin aralarına gizlenerek aradıkları casusu her sokakta didik didik aramışlardı. Yakınlarda bir ses duymuştu o tanıdık sesi fark eden gölgesiz süvari " Bizimkinin sesini benziyor değil mi ?" dedi. Katılmıştı diğer gölgesiz süvari.
Sesin geldiği yöne doğru yöneldikleri de Gölge Prensesi Nora ile konuştuğunu fark ettiler.
Nasıl çaktırmadan dikkat çekeriz diye düşünürken ayağın dibinde duran taşı fark etti , eğilip eline aldı. Onların yakınına ca'f.*
Prenses Nora şaşırmıştı. O taşı uzanıp nereden geldiğini öğrenmek için etrafına bakınca tanıdık yüzle göz göze geldi. Prensese bakıp şunu demişti " Prenses siz önden gidin ben arkanıza gelirim." demişti.
Prenses ne döndüğü habersiz şekilde sözünü dinlemiş, gözden kaybolmuştu. İki gölgesiz süvari açığa çıkmıştı casusla karşı karşıya geldi.
" Sizin burada olmamanız gerek ! Kural ihlali anlaşmayı feshetmek mi istiyorsunuz ?"
" Anlaşmayı imzalayan cadı seni istiyor casus gölge, o yüzden bizimle geliyorsun şimdi!"
" Beklemeniz gerek, kopya mı gönderir göndermez , yanınızda olacağım."
" Çabuk olsan iyi olur, cadı fazla beklemek istemiyor!" dedi.
Kirletilmiş Beyaz Saraya kadar karanlık sokaklardan geçtiğinde, gözlerine kırmızı ışık parladı. Durmuştu. O tarafa yürüyen konuşma sesleri yaklaştıkça daha da belirginleşti. O kişi kırmızı gölgenin kendisiydi, mavi gölge onu görünce dondu . Kırmızı saçlarına uyan kemerinde olan Gölge Kralının verdiği kılıcı, daha fazla göze çarpmamak için oradan koşarak uzaklaştı. Alex fark etmişti uzaklaşan kişiye ama tam net göremediği için kendi yoluna bakmıştı.
Sarayın girişinde gölgesizlerin yanına yetişti. Kapı görevlisi cadının adamları kimlik kontrolü yaptı, mavi gölgenin kim olduğunu sordular. O, kafasındaki pelerini arkaya itip kendini göstermişti. Kapıyı açtılar iki gölgesiz ve mavi gölge kapıdan içeriye doğru adım atıp sarayın kapısına kadar ilerleyip kapılar açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL - Gölge 1
FantasiKüçük prenses olduğu zamanlarda teyzesinin kıskançlık yüzünden her şeyini kaybeden Alexxa( Aleksa). Kendini bir mağaranın içinde kanunsuz olarak bulur. Küçük bir hafıza kaybı sebebiyle anılarını kaybeder, kimliğini ve hakkı olan her şeyi elinden al...