Beyaz krallıkta bir savaş çıkacağı kim bilebilirdi. Barış içinde olan bu krallık ve eyaletlerde kıskançlık kol gezdiğini. Buz kraliçesi, kardeşini çok kıskanmıştı, elinde tahtı ve tacı almak için gözünü kırpmadan öz kardeşini canını alırdı. Kıskançlık zaman geçtikçe daha da arttı. Buz kraliçesi öz kardeşini yanına çağırdı. İlk küçük bir konuşma yaptıktan sonra Beyaz kraliçe kardeşini bu kötü düşünceden uzak tutmayı çalışmıştı ama buz kraliçesinin bedenini kıskançlık ele geçirmişti çoktan. Beyaz Kraliçe bilmiyordu sanıyordu ki kardeşini bu fikirden kurtarmış olduğu ama sarıldıklarında buz kraliçesi buzla beyaz kraliçenin karnına sapladı. Beyaz kraliçe neden diye sormuştu. Buz kraliçesi ise nedenini söylemişti, kıskandığını ve elinden her şeyi alacağını dile getirmişti. Derin uykuya girmeden, kraliçenin gözlerinde yaş süzülüp son cümlesi iki çocuğun ismini mırıldandı, sessizlik çöktü.
Prens, annesinin yanına gittiğinde teyzesini annesini öldürdüğünü şahit olmuştu. Korku dolu gözlerle geriye yürüdü. Alexxa abisinin kıyafetinden tuttu. İyi olup olmadığını sormuştu. Prens, Alexxa'yı baktı, kardeşini bu cehennemden çıkaracaktı. Alexxa, abisinin iyi olup olmadığını anlayamadı. Garip davranışların sebebini sormak istemişti.
Prens, kardeşini iyi olduğunu söylemişti ve birlikte bu kapıdan uzaklaştı.
Alexxa, abisini ne gördüğünü çok merak etmiş, sormuştu. Prens ise hiçbir şey görmediğini söyleyip durdu. Alex*, abisinin yalan söylediğini farkındaydı ama korkuyordu. Prens, Alex' in yatak odasına götürdü sonra kardeşini kurtarmak için plan yaparken, Alex ise odada yalnız başında sessizliği dinledi.
Sabahın köründe uyanan Alex, abisini gözlerini kaşıyarak sormuştu. Neden bu saatte odasında olduğu hatta neden bu kadar acele ettiğini.
Prens, kardeşinin çantasını toplayıp yataktan bileğini tutarak kaldırdı. Bu saatte neden kalktığını öğrenmek istemişti ama sessiz kaldı. Prens, Alex'i herkesin uyuduğu bir saatte dışarı çıkarttı. Çıplak ayakla ormana doğru yürüdüler. Öğrenmek istedi. Neden ormana kaçtıklarını özellikle o kapının arkasında abisini korkutan ve bu haline getirenin arkasında yattığı sebep ne olduğu.
Alex kolun acısıyla baş başa kaldı. Saraydan uzaklaştıkça anne ve babasını olan özlemi arttı. Abisine sordu, nereye götürdüğünü... abisi Alex'e oyun oynadıklarını inandırmıştı. Ama Alex anlamıyordu tabi bu saatte ve aç karna oyun oynamak ona zor gelecekti. Bir mağaraya kadar geldiklerinde, Alex'i oturmasını rica etti ve siliciler demeden abiler geleceğini söylemişti kardeşine.
Anlamamıştı. Ne adamı, ne abisi, iyice kafası karışmış şekilde bakmıştı abisine. Bir mağaranın içinde kimi beklediğini çözememiş olan Alex. Bacaklarına kendisini çekmiş kafasını bacak boşluğuna gömerek, korkusunu ve annesini ve babasını özlemi içinde yaşadı. Ne olduğunu sorunca Alex. Prens her şeyi unutacağı için ne gördüğünü söylemişti Alex'e. Alex, kulaklarını kapadı, duymak bile istemiyordu. Gözleri mağaranın dışarısına dikti. Birileri mağaranın içine girdiğini ve prens ile konuştuğunu gördü. Alex, bunlar kim der gibi onlara baktı. Bir adam, Alex'in karşısına geçip diz çöktü. Bir şeyler mırıldandı, Alex yine bir şey anlamayarak gözlerini yumdu.
Onların işleri buydu. En kötü zamanları silmekti görevleri. Alex' e bunu yaptılar, gerçek kimliğini unutmasını sağladılar. Alex'in içindeki gölge lordu bunları hepsini gördü. Ona yaptıkları her şeyi bu kızın üstünde denediklerini. Yardım edecekti elinden ne geliyorsa yapmaya hazırdı. Ama artık iş işten çok geçti Alex her şeyi unutmuştu bile.
Alex gözlerini açtığında bir mağarada olduğunu ve mağaraya nasıl geldiğini kavramaya çalıştı. Karşısında bir gölge belirdi, duvara doğru geri çekildi. Gölge lordu, ondan korkmasına gerek olmadığını ve kim olduğunu açıkladı. Alex, bir adını olduğunu ve ailesine olanları duyunca içinde büyüyen acı bu yaşta öfkeye dönüştü.
Gölge lordu ile günler geçirdi. Ona dost ve bir yandaş olmuştu. Bir anlaşma yaptılar ama ikisi de bu anlaşmanın nasıl oluştuğunu kavrayamadı. Günler geçtikçe gölge lordunun belli olan bir gücünü açığa çıkarmayı ve kavramaya çalıştı Alex.
Sonunda başardığını sevinirken, elindeki cismi ne olduğunu bilmiyordu ama gölge lorda tanıdık gelen enerjiyi hissetti. Alex ile konuştu. Ne olduğunu ve kral soyundan olanlarda görülen bir küre olduğunu söyledi. Alex bu küreyle ne yapacağını bilmiyordu . Geri nasıl göndereğini emin bile değildi.
Uzaktan gelen sese kulak verdi. Bir gölge görmüştü, gördüğü gölge netleşti. Kim olduğunu sordu, adam kendini tanıttı aynı soruyu Alex'e sormuştu. Alex tereddüt etti ,adını söyleyip söylememek arasında.
Gölge lorduna, tekrar tanıdık gelen bir şeyler vardı. Kanunsuzun enerjisi ve adını bir yerde duyduğuna emindi. Ama içinde belirlen tanıdık hissini güvendi. Güvenmesini söylemişti. Alex gölgeden bahsederek ismini söylemişti.
Kanunsuz, gölgenin kim olduğunu sorunca Alex, dostu olduğunu söylemişti.
Kanunsuz ona elini uzatmıştı. Alex o eli tuttu ama elindeki küreye ona zarar verebileceğinden endişe duydu.
Kanunsuz Alex'e yardım etti. Ona bir yuva, eğitim ve aile verdi. Katıldığı bu tarikatta hem özeller arasında yer aldı hem yeni dostlar edinmişti.
Bunların arasından farklı güçlere sahip olan yeni ekip arkadaşları edindi.
Bir elektrik bükücü bir hava bükücü bir şimşek bükücü ile kaos getirenle arkadaş oldu. Onlarla birlikte eğitim gördü. Yeni kıyafetler ve silahlar edindi.
Kısa bir süre gölge lordunun gücünü kontrol edebilmesi için gölge ormana, eğitime yolladı.
Gölge ormanında geçirdiği zaman hem eğlenip dost edindiği hem de eğitimde içinde olan gölgelerin renkleri varlığından habersizdi, düşünmedi bile. Çok gelişme gösterdi. Diğer renklere ulaşamadı, gölge lordun geçmişi ilgili hiçbir yerde yazmıyor oluşu hayal kırıklığı uğrattı ama ümidini kesmeye hiç niyetli değildi.
—--------
¹ Alex : Alexxa'nın kısaltması ( kız olan)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL - Gölge 1
FantastikKüçük prenses olduğu zamanlarda teyzesinin kıskançlık yüzünden her şeyini kaybeden Alexxa( Aleksa). Kendini bir mağaranın içinde kanunsuz olarak bulur. Küçük bir hafıza kaybı sebebiyle anılarını kaybeder, kimliğini ve hakkı olan her şeyi elinden al...