Hurt you

|Fvking screwed up|

oylaeinizi ve yorumlarinizi unutmayiin

İyi Okumalar

2 hafta sonra

Ruby Jane

Pekala.

İşler hiç ama hiç yolunda gitmiyordu.

Lalisa o gün bir şekilde şokunu atlatmaya başarmış ve benim öldüğüme şahit olmamıştı, bana gösterdiğim iğneyi vurmuş ve tükürüğümde boğulmamamı sağlamıştı.

Sonra da benim rahatça uyumam için koltuğa yatırmış ve ben kalkana kadar beklemişti, kalktığımda bana sorular soracağını düşünsem de hiçbir şey sormamış ve iyi olduğumu gördükten sonra hiçbir şey demeden evden çıkıp gitmişti.

Ben ise Lalisa yüzünden bu kadar anlamsız hissettiğime inanamayarak kendimi geri uyumaya zorlamıştım.

Şimdi ise bir elimi korkuluklara koymuş ve gün batımına bakarak düşünüyordum, Lalisa'yı.

Son iki haftadır sadece onu düşünüyordum çünkü benimle dersler dışında bir diyalog bile kurmamış, Jane'in yanına hep gece gitmişti.

Bana olan ilgisinin bittiğini düşünmeye başlamıştım.

Belki de pes etmiştir.

Ki diyaloglarımız da benim zorlamamla "anladım, evet" gibi olmuştu ve asla temas içinde bulunmamıştık, ki bu onu özlememi sağlıyordu.

Duygularımı günden güne görmeye başlıyordum ve bu çok alışılmadıktı.

Ne kadar bunu kendi kendime söyleyebiliyor olsam da ifade edemeyecektim.

İyi biliyordum.

Bu böyle olmayacaktı, elimle başımı kaşımış ve iki parmağımla gözlerimi ovuşturmuştum.

Bıkkınlık hissi, kendimden.

Telefonumu açtım ve rastgele bir siteye girdim, bana yakın olan bir kızı aradım ve kısa bir konuşmadan sonra anlaşıp onu eve çağırdım.

Malum para için yaklaşık 5 dakikada kapımda belirmişti, kıza baktığımda sarışın ve yeşil gözlü olduğunu fark etmiştim.

Donup kaldım, kapıyı tutmaya devam ediyordum ve anlamsızca kıza bakıyordum. Sonra kafamı salladım ve kendime geldim, onu içeriye aldım.

Onu içeriye aldım ve ikimize birazcık viski doldurdum, şu an üstümde saçma derecede bir gerginlik vardı.

Kendini soktuğun duruma gel de bir bak şimdi.

"İsmin ne?" kıza bardağını uzatırken sakince sordum.

O ise gözlerini ayakta duran bana dikmişti, aklıma manasızca Lalisa'nın gözleri gelmişti. Aklıma gelenle bildiğiniz kendime inanamamış ve kaşlarımı çatarak kızın gözlerinin içine derince bakakalmıştım.

"Begonia." dedi, güzel bir takma isimdi.

"Güzel." dediğimde ayağa kalkmış ve galiba ilk adımı ondan beklediğimi arzuladığımı düşündüğü için beni öpüp kucağıma çıkmıştı.

Ellerimi beline yerleştirdiğim gibi beni ustaca öpmeye başlamıştı ve hiç zaman kaybetmeden bacaklarımın arasında yerini almıştı.

Ne ara altımı indirdiğini anlamadığım gibi diliyle içime girmişti, inleyip yumruğumu ısırmamla birlikte dilini gittikçe daha da derine ilerletmişti.

Yumruğumu geçen inlemelerim onun kulağına gitmiş olacak ki o da kısaca inlemişti, kulağıma ilişen sesle şokla gözlerimi açmıştım.

Nasıl yani, ben az önce Lalisa'nın sesini mi duymuştum?