Annem telefonu elinden bıraktığında,kardeşimle dikkat kesilmiş annemin gözlerine bakıyorduk.Telefonu arkasındaki koltuğun üzerine bıraktı.
"Anne,kimdi arayan?" Annemin soluk ifadesi kendini ucsuz bucaksız deniz güzelliğine bıraktı.Cevap verirken gülümsüyordu da.
" İş için başvurduğum ev var ya," "Evet anlamında başımı salladım. "kabul edilmişim, yarın gel başla diyor." Annemin sevincine ortak olmak için ona kocaman sarıldım.O da aynı şekilde kollarını bana sardı.Keyfimize diyecek yoktu..."yavrularım,ben demedim mi Allah bir çıkış yolu gösterir diye." geri çekildiğimde adeta gözlerinin içi gülüyordu.
"Şükürler olsun." diye fısıldadım.
"artık benim de içim rahat edecek,sen okula gideceksin,ben de çalışacağım." Kendinden emin bir şekilde söylemesi 'itiraz kabul etmiyorum' demekti aslında.Ama ben yine de şansımı denemek istedim.
"ama-"
"aması falan yok kızım,ikinci dönem okuluna devam edeceksin." Diye söze noktayı koydu.İçimde tarif edilemez bir boşluk oluşmuştu.Oraya alışmıştım,pekala öyle uzun sure orada çalışmış değildim,ama yine de oradan vazgeçmek,işi bırakıp o samimiyetsiz ortama dönmek benim için zor olacaktı.
**
Mekana adımımı attığımda içimdeki hüzün kendini bana hissettirmişti.Tarif edilemez bir duygu gibi geliyordu bana.Burayı daha şimdiden özlerken buradan ayrılmak benim gelecek için yaptığım hayallere de darbe indiriyordu.Sıkıca kapattığım avcumu açıp içeriye doğru yürüdüm.
"günaydın." Diye mırıldandım.Hislerim kelimelerime zincir vurmuş gibiydi.
Bu sırada Zeynep abla bana doğru bakıp adımlarını önüme doğru sıraladı.Her ne kadar başımı kaldırmak istemesem bile göz ucuyla ona baktım.
"Günaydın da...kuzum, ne oldu sana neden bu kadar düşüncelisin?" Masanın yanındaki sandalyeye çöküp,yanımdakı sandalyeyi işaret ettim.Zeynep abla da otururken anlatıp,anlatmayacağım konusunda bir fikrim yoktu.Ama anlatmak isteyen tarafım daha ağır basıyordu.
"anneme dün iş teklifi geldi.Hani şu beklediğimiz iş başvurusu vardı ya." kafamı eğdiğimden dolayı önüme düşen saçlarımı,sağ elimle geriye atıp sandalyeye biraz daha yaslandım.
"ne kadar güzel,de neden üzülüyorsun ki?"
" bunca yıl hep o çalıştı, ben de ona yardımcı olmak istiyorum ama ille de okuyacaksın diyor." diyerek anneme hayıflandım. Kaldıramayacağı yükleri tek başına omuzluyor,yardım da istemiyordu. "borcum bittiğinde işten çıkacağım ve okuluma devam edeceğim." Diye de devam ettirdim cümlemi.
Masanın üzerinde duran elimi avuçlarının içine alarak,gözlerimin içine baktı." anne yüreği,senin çalışıp yorulmanı istemiyor." Deyip göz kırptı.
" Ama ben çalışmak istiyorum.Yalnızca o çalışınca çok yoruluyor hem durumumuzu biliyorsun ikimiz de çalışabiliriz." Zeynep abla cevap vereceği sırada içeriye patron girdi.Kısa süreli bir korku kaplamıştı içimi.Patrona ihanet etmişim gibi suçluluk da sarmıştı bedenimi.
" İşten mi ayrılacaksın?" Yanımıza yaklaştığında ne diyeceğimi bilemediğimden başımı tekrar eğdim.Ve başımı salladım." neden?" derin bir nefesi ciğerlerime doldururken içimde barındırdığım his ellerimin terlemesine de neden olmuştu.
" Annem iş buldu,benim okula devam etmemi istiyor." Başımı yerden kaldırarak patronun yüzüne baktım." Ama ben istemiyorum," diye mırıldandım.Kendimi açıklama gereği duymuştum.""Sömestr tatili bitene kadar çalışıp,okula başlayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SATIR İZİ (Tamamlandı)
ChickLitHayatımın her kapısı yalnızlıklara açılmış olaylar silsilesiydi. Ta ki... onunla karşılaşıncaya kadar. Soğuk bir kış günü hayatıma aldığım bu insanın beni bambaşka bir insan yapacağını bilemezdim.Ya da daha önce hiç tatmadığım duyguları bana tattıra...