29.BÖLÜM 'Özledim'

376 20 9
                                    

4 Yıl,

Koskoca dört yılı bu şehire adamıştım.Her şey olmaması gereken bir şekilde iyi gidiyordu.Buraya alışmış,arkadaşlar edinmiştim.

22 Yaşımı neredeyse doldurmak üzereydim.

Olgunlaşmıştım,

Büyümüştüm.

Tüm bu güzelliklere rağmen bir yerim hep eksik,hep yarımdı.Üstüne dört yıl geçen o olayın yarası hala en derindeydi.Bir an olsun varlığını unutturmak gibi bir gayesi yoktu.Bana yapılan ihaneti,yalanı bugün duysam aynı tepkiyi vermezdim.Şehir değiştirmek,eski yaşama güle güle deyip yeni bir yaşama kanat açmak,bunlar bugün alacağım yükler değildi.

Hala Mahir'i çok özlüyordum,yine aklıma gelince gözlerim yaşarmıştı.Oturduğumuz ev,denizin hemen yanındaydı.Tam önümüzde bir açık alan cafesi vardı.Kışın kapatılıyor,yazın ise saat üçe kadar açık kalıyordu.Plajlar çok güzeldi,yüzme havuzu çok güzeldi.Ev aynı şekilde çok güzeldi.

Ama ben buraya ait değildim,bir yanım hiç burada olmamıştı.

Miray'ın arkadaşlığını,umursamaz hallerini,her şeyi alaya vurmasını özlemiştim.

Devran'ın hayata olan bakış açısını,soğuk ama bir o kadar da sıcak tavırlarını özlemiştim.

Mahir zaten burnumda tütüyordu.

Babamın mezarını görmeye hiç gitmemiştim,çünkü hep bunu kaldıramayacağımı düşünüyordum.Annemi ve kardeşimi babamdan ben ayırmıştım.Şimdi hangi yüzle onun mezarına giderim bilemiyorum.Daha dün gece onu rüyamda görmüştüm ve dayanamayacağım bir halde ağlıyordu.

Önce annem gitmişti babamın yanına rüyamda ,ona sarılmıştı mutlu gözüküyordu.Sonra tekrar ağlamaya başladı,bu kez kardeşim yanına gitmişti,ona da sarıldı.Yüzü kardeşimi görünce gülmüştü.Sonra annem ve kardeşimin yanında ağlamaya başladı.Onlara benim diğer parçam nerede? diye soruyordu.Annem ise gelmediğimi söyleyince daha fazla ağlıyordu.

Bu rüyayı gördükten sonra uyuyamamış,verandaya çıkmıştım.Ve kaç saattir burada bomboş bir şekilde oturduğumu bilmiyorum.Evin önünden gelen geçenelere bakıyor ve düşünüyordum.Koskoca dört yılda çok şey olmuştu.Fatma teyze artık benim ikinci anneannem olmuştu,apartmanda iki tane kız arkadaşım vardı ve onlarla da kardeş gibi olmuştuk.

Okumadığım için beni istemeye gelenler çok olmuştu ve ben hiçbirini kabul etmemiştim.Fatma teyzenin torunu geçen hafta tatile gelmiş ve beni görmüş fazla ironik olarak da beni istemeye geleceğini Fatma teyzeyle haber yollamıştı.Hiç istekli olmasam bile Fatma teyzeye karşı hep boynum büküktü.Torununu kabul etmeyerek ona büyük bir saygısızlık yapacağımı düşünüyordum.

Ama içimde zerre istek yoktu.Kendimi hala Mahir'in hissediyordum.

Tabii bu da ayrı bir yaraydı benim için.Belki Mahir sözlenmişti? ya da bizim düğünde üzdüğümüz kızla nişanlı da olabilirdi veya evliydi?

Tüm bunları düşünmek bile canımı yakıyordu,halbuki Mahir'den ben kaçmıştım.Fakat orada kalsaydım bile onunla olmayacağını biliyordum.

O ve ben,

İmkansızlığın başyapıtı gibi bir şeydik.

Dünya kanunları üzerinde ikisi bir araya sevgi bağıyla hayatta bir araya gelemez gibi bir kanun vardı sanırım.Her şeyimiz zıttı,o bana sadece yardım etmeye çalışmıştı.Onun bana olan ilgisini ben yanlış anlamıştım.O beni sevmiyor,bana acıyordu.

Gözlerim bir kez daha dolarken hızla telefonumu aldım.Mahir de ben de hayatımıza devam etmeliydik.Fatma teyzeyi ararken torununa karşı içimde hiçbir sevgi yoktu.Hatta ilk gördüğümde tiksindiğimi bile söyleyebilirdim.Benden 9 yaş büyüktü,saçları hafif dökülmüş ve yüz hatlarında birçok kırışıklık vardı.Sevecen biriydi,hayvanlarla fazla muhattap oluyordu.Ama hiçbir türden onu sevmek konusunu yapamamıştım.

SATIR İZİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin