Önlüğü üstüme takarken son derece düşünceliydim.Hatta bir haftadır düşünmeden edemiyor,bu yüzden de uykularımdan oluyordum.Ortada dönen bir gerçek vardı ve bu gerçeği benden başka herkesin bildiği aşikârdı.İşin kötü tarafı ne zaman sormaya çalışsam,bir nedenle beni geçiştiriyor olmalarıydı.Ve bu konu gittikçe canımı sıkmaya devam ediyordu.
Miray'ın evi mekana benim evimden daha yakın olduğu için,işe başladıktan sonra izin günleri hariç sürekli Miray'da kalıyordum.Annem ise bu konudan pek hoşnut değildi.Zira işe başladıktan sonra doğru düzgün bir gün görebilmiştim onu.
Kasadan not defterimi ve kalemimi alıp,gelen müşterilerin yanına yol aldım.Her ne kadar Ömer abi yüzümün sürekli gülümser halde durması konusunda bayağıdır uyarsa bile yapamıyordum.Azıcık olsa yapmacık olamıyordum.
"Hoş geldiniz efendim,ne alırdınız?" bu sırada bayan müşteri,menüye bakıyordu.
"Sade kaşar ve salçalı pizza istiyorum. Menünüzde göremedim ama özel istek oluyor değil mi?" başımı sallayıp,not aldım.
"Başka bir isteğiniz var mı?"
"Bir de diyet kola lütfen." kolayı da not ederek Zeynep ablanın yanına geldim.Hala aklım tam olarak burada değildi.Ömer abiden izin istemeyi düşünmüştüm.Fakat bugün mekanın bulunduğu yerde pazar kurulduğundan hayli kalabalıktı.Zaten bir de eleman sıkıntısı çekiyorken bırakıp gitmek bencillik olurdu.
"Abla,17. masadaki bayan kaşarlı salçalı pizza istedi.Onu ustalara söylersin.Ben diğer masaların siparişlerine gidiyorum." Zeynep abla başını sallayıp,elimdeki kağıdı aldı.
"Miray nerede?"
"Ustaların yanında değil mi?"
"az önce oradaydım,göremedim onu."
"Kasada da Devran var." biraz durup,nerede olabileceğini düşündüm. "Ben hemen lavaboya bakıp geliyorum." Zeynep abla başını sallarken hızla lavabonun olduğu kısma vardım.İçimi bir merak kaplarken,aklımda nerede olduğu konusunda senaryolar çiziyordum.
Lavabonun kapısını açıp,içeriye girerken Miray'ı arkası dönük bir şekilde telefonla konuşurken bulmuştum.Derin bir nefes alarak ona yaklaşmaya başlarken adım ağzından döküldü ve bu benim olduğum yerde kalakalmama neden oldu.
"Bu Eftelya'ya büyük haksızlık,biliyorsun değil mi?" sessiz kalarak Miray'ı dinlemeye başladığımda aslında ne kadar ayıp ettiğimin farkındaydım.Sadece,bana haksızlık olan şeyin ne olduğunu bilmek istiyordum. "O hiç iyi değil,Devran'la olan kavganızdan sonra çok duruldu.Benim en iyi arkadaşım o.Bunu ona yapamam." gözlerimi kapatıp,sakin olmaya çalıştım.Ellerim ve ayaklarım tir tir titriyordu.Ne veya neler olduğunu artık öğrenmek istiyordum.Tam bu sırada Miray arkasına döndü ve bir süre bana bakakaldı.
Zaman durmuş gibiydi.İkimizden ne bir hareket ne de bir ses vardı.Fakat artık bir şeylerin çığrından çıkmasını istiyordum.
Derin bir nefes verdim ve Miray'ı izlemeye başladım.Benden bir şeyler saklıyor olması,haddinden fazla canımı yakıyordu.Ve ben artık tamamiyle kül olmuşken,daha fazla yanamazdım. Sönerdim,nefes alamazdım.Dayanamazdım.
"Eftelya?" başımı salladım.Bir süre daha yüzüme baktı.Fakat benim sinirden ve duygusal çöküntüden ayaklarımın feri kaçmıştı.Gözlerime doluşan gözyaşlarım içimde külü kalmış son cümlelerimin üzerine dökülüyordu.Çünkü onların yüzümde bir şelale kurmasına izin vermiyordum. "Anlatamam, Ef'im çok üzgünüm."
"Neyi anlatamazsın Miray?" gözlerini kırpıştırıp,bakışlarını benden çekti.Bu sırada ben kendimi büyük bir kasırganın tam ortasında gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SATIR İZİ (Tamamlandı)
ChickLitHayatımın her kapısı yalnızlıklara açılmış olaylar silsilesiydi. Ta ki... onunla karşılaşıncaya kadar. Soğuk bir kış günü hayatıma aldığım bu insanın beni bambaşka bir insan yapacağını bilemezdim.Ya da daha önce hiç tatmadığım duyguları bana tattıra...