30.BÖLÜM 'Hayal'

349 20 24
                                    

Mahir'le birlikte tuvaletlerden çıkarken hava çoktan kararmıştı.Şöyle bir gökyüzüne bakıp Mahir'ime döndüm.Bu adam benim her şeyimdi.Geleceğim,geçmişim,hayatım,nefesim...

O'nsuz ben hiçtim.O olmadığı zamanlar her şeyim yarımdı.Ama şimdi yanımdaydı ve hayal bile edemediğim gerçek olmuştu.Benimdi,beni seviyordu.Bu cümle Mahir itiraf ettikten sonra belki elli kere beynimde dönmüştü.Ve her tekrarlayışında ayrı bir mutlu oluyordum.

Şu aralar tek hayalim gerçek olmuştu.Mahir benimdi.

Benim,

Yalnızca benim.

Gülümseyerek yürümeye devam ederken o da gülümsüyordu.Hayatımın en mutlu günündeydim. Ve ondan kısa bir süreliğine de olsa ayrılmak istemiyordum.Çekingen bir tavırla yanına yaklaştığımda,bana gülücükler saçarak kolunun altına aldı beni.Ben de kolumu onun beline sararken,tam şu anda zaman dursun istiyordum.

Gözlerim mutluluktan yaşarırken ona biraz daha sarıldım.

Benimdi.

Şu anda yürümekten ziyade uçuyormuşum gibi hissediyordum.

Kafamı kaldırıp amberlerine baktığımda içlerinin gülüşüne şahit olmuştum.Şu anın büyüsünü bozmamak adına tek bir kelime bile etmiyordum.Yalnızca gözlerimizin içine bakıyorduk.Derin bir nefes alarak gözlerimi kırpıştırdığımda sesli bir gülücük sergilemişti.

Bu adam bendi ve ben kendimi bulmuştum.

"Seni o kadar özledim ki..."

"Ben de ömrüm,ben de." (yazarken kıskandım ya kdkskd :D)

**

Mahir'le beraber kaldığım pansiyonun önüne geldiğimizde içime bir hüzün çökmüştü.Ondan ayrılmak istemiyordum.Birbirimize daha yeni kavuşurken ondan ayrılmak...Ne bileyim,zordu işte.Şu 2 saattir gerçekten tam anlamıyla yaşadığımı hissetmiştim.

O benim nefesimdi.

Kolunun altından çıkıp ona sarılırken bunu bilinçli bile yapmıyordum.Sadece içimde bir taraf ondan ayrı kalmak istemiyordu.Hep yanımda olsun,benimle gülsün,benimle yaşasın istiyordu.Ve işler bu kadar sarpa sarmışken bu istediğimi nasıl yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu.

Bir kere tüm bu olanları anneme anlatmak vardı.Tabii bir zamanlar Mahir'in annemin patronu olması da işleri daha çıkmaz bir hale sokuyordu.Bu konuyu nasıl halledeceğimi hiç düşünmemiştim bile.Hem bir de Burak meselesi vardı.Asıl onu nasıl halletmem gerektiğini düşünmeliydim sanırım.Çünkü şu anda benim için en büyük sorun buydu.

Mahir bunları düşündüğümü anlamış gibi ellerini çeneme koyup,yüzüne bakmamı sağladı.

"Ne oldu?" bakışlarımı tekrar yere eğip derin bir nefes verdim.

"Burak," tekrar yüzüne bakarken,Burak'ın kim olduğunu anlatma gereği duydum. "Beni istemeye gelecek adam."

"Hallederiz bir şekilde,takma kafana..." başımı iki yana sallayıp bir iki adım geriye geldim.Şimdi yüzünü daha iyi görüyordum.

"Çok ayıp olacak Fatma teyzeye." elimi tutup beni kendine çekerken hiç direnmedim bile.Başımı omzuna yaslayıp sıkıca sarıldı bana.

Bu adam benim yaralarımın tek merhemiydi.

"Bugün bunları düşünmeyelim,çok güzel bir yer biliyorum.Orada seninle güneşin doğuşunu izleyip konuşacağız.Ve sen de bir süreliğine de olsa bunları düşünmeyeceksin tamam mı?" başımı kaldırıp tam gözlerinin içine baktım.Gülümseyerek başımı salladığımda beni yeniden anlımdan öpmüştü.

SATIR İZİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin