YENİ BİR YUVA

2K 78 7
                                    



                          Altıncı bölüm

Süreyya, elindeki çatalı düşürdü. Aslan da donup kaldı. Orhan Bey sinirle;

"Bu sofrada konuşulacak konu mu Zülal hanım? Çoluğun çocuğun arasında..."

Zülal hanım, gücenmişti.

"Ne dedim canım ben, kötü bir şey mi söyledim? Kaç zamanlık adet, ben söyleyince mi ayıp oldu?"

Aslan sinirlenmiş, endişelenmişti.

"Allah aşkına anne, hangi devirde yaşıyoruz, böyle cahil adetleri yapmak yakışıyor mu hiç sana?"

Süreyya hemen toparlandı. Konuşmanın devamına odaklanmak yerine birkaç saniye düşündükten sonra, utanmış gibi izin isteyip alel acele odasına koştu. Kapıyı açınca biraz olsun rahatladı. Oda bıraktığı gibiydi. Hizmetliler kahvaltıyla uğraştıklarından henüz buraya gelmemişlerdi. Hemen çarşafı söküp, banyoya götürdü. Köşedeki kovayı alıp, çarşafı içine tıkıştırdı. Ardından kovayı suyla doldurdu. Sonra rahatlamayla banyonun zeminine oturdu.

Nasıl da aklından çıkmıştı çarşaf meselesi. O kadar garip bir gece geçirmişti ki, bunu hatırlamak mümkün olmamıştı.

Daha sonra çarşafı sıkıp kenara bıraktı. Kapı tıklatılınca hemen açtı. Zülal hanımı görünce, zoraki bir gülümsemeyle karşıladı onu.

"Seni utandırdıysam kusura bakma kızım. Ama adet adettir. Erkekler anlamaz böyle işlerden."

Süreyya da anlam veremiyordu bu saçmalıklara ama belli etmedi.

"Şey... Ben biraz utandım. Ama haklısınız, biraz beklerseniz..."

Deyip, banyoya gitti. Çarşafı alıp hemen geri döndü.

"Çalışan ablalardan çekinirim diye ben kendim yıkadım. Buyur anne, asabilirsiniz."

Zülal hanım, böyle bir şeyi beklemiyordu. Biraz şüpheyle aldı çarşafı.

"Yormasaydın kendini, bizim kızlar hallederdi."

Süreyya, Zülal hanım'ın şüphesini sezdi. Ama fırsat vermemesi gerekiyordu.

"Ha onlar yıkamış ha ben ne fark eder, hem hiç zahmet olmadı bana merak etmeyin."

Zülal hanım, daha fazla uzatmadan çarşafı alıp gitti.

Süreyya, odaya girip derin bir nefes verdi. Çok şükür bu işi de halletmişti.

Kapı tekrar çalınınca bıkkınlıkla tekrar açtı Süreyya. Aslan'ı görünce girmesine izin verdi.

"Ne oldu? Annem kaşla göz arası kayboldu ortadan. Ben halledeceğim bu çarşaf meselesini. Olmaz öyle saçmalık endişelenme."

Süreyya bıkkın bıkkın;

"Ben hallettim o meseleyi." Deyip yatağı gösterdi.

Aslan şaşkınlıkla;

" Nasıl?" Diye sordu.

Süreyya, stresin verdiği yorgunluk ve bu sıkıntıyı da atlatmanın verdiği rahatlamayla köşedeki koltuğa bıraktı kendini. Alelade bir şeyden bahseder gibi;

" Sofradan kaçıp odaya geldim. Çarşafı ben yıkadım, utandım görmelerinden diyip tutuşturdum eline. Biraz şüphelendi ama ikna oldu çok şükür."

Aslan duydukları karşısında hem şaşkınlık hem de hayranlık hissiyle doldu. Süreyya'nın bu kadar pratik zekalı ve cesur olmasını beklemiyordu. Hem kendini hem de Aslan'ı büyük bir sorundan kurtarmıştı. Üstelik bunun farkında bile değilmiş gibiydi. Okumak istemesi çok doğaldı. Bu mevzu aklına gelince, yatağa, Süreyya'nın karşısına oturdu.

SÜREYYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin