SON MEKTUP

355 43 14
                                    



Merhaba sevgili okuyucu
Bu bölüm biraz kısa fakat dokunaklı oldu. Okurken, sevdiğiniz bir şarkının size eşlik etmesini öneririm. Dinlediğiniz şarkıyı benimle de paylaşırsanız çok mutlu olurum. Yorumlarınızı bekliyor,

Keyifli okumalar diliyorum.
        

             

         

       Yirmi dokucuncu bölüm

Süreyya o sabah yine her zamanki gibi erkenden kalktı. İşe gitmeden önce biraz ders çalışmak için hep öyle yapardı. Kitaplarını açıp en son kaldığı yeri tekrar etmeye çalıştı. Fakat olmuyordu. Günlerdir Hayriye ile olan konuşmasını, öğretmeninin söylediklerini, içindeki o garip ve zor hesaplaşmayı düşünmekten kafasını derslerine veremiyordu. Gitmek geçirir sanmıştı, unutur sanmıştı acılarını. Olmamıştı. Neden olmamıştı?

Kapının sesiyle düşüncelerinden sıyrılıp kalktı yerinden. Zehra öğretmenle koridorda karşılaştılar. 

" Hayırdır inşallah bu saatte!"

Dedi Zehra öğretmen tedirgin bir sesle. Kapının kilidini çevirirken Süreyya'yı arkasına alıp;

"Kim o?" Diye seslendi.

"Postacııı." Dedi kapının arkasındaki adam.

Rahatlayarak açtı kapıyı. 

" Süreyya Soykan'a posta var. Biri şahsi, diğeri resmi. Resmi olan için imza lazım."

Süreyya anlayamaz gözlerle baktı. Kendisine kim,nasıl göndermişti postayı? Kimse bilmiyordu ki nerede yaşadığını. Sınava da daha vakit vardı. Zehra öğretmen Süreyya'yı yönlendirdi. İmzayı atıp aldı postaları. 

Zehra öğretmen,salona geçip masaya oturdu. Gözlüklerini takıp inceledi zarfları. Süreyya yanında dikilip merakla bekliyordu.

" Bana kim ne gönderir öğretmenim? Burada olduğumu bilen yok ki?"

"Kayıt için ikametini aldık ya kızım. Sınavlara girebilmen için. Oradan bulmuşlardır. Dur bakalım neymiş."

Zehra öğretmen resmi zarfın üzerini okuyunca rengi attı birden. Zarfı yavaşça çevirip açtı. Kağıdın üzerinde biraz göz gezdirdikten sonra Süreyya ya dönüp;

"Kızım... Bu... Tebligat gelmiş sana. "

Süreyya anlamayarak kaşlarını çattı bir an.

"Nasıl yani? O ne oluyor öğretmenim? "

"Kızım kocan... Sana boşanma davası açmış."

Süreyya bedenindeki bütün kanın yüzüne hücum ettiğini hissetti. Yüzü yanıyordu ama tüyleri diken diken olmuştu. Bedeninin geri kalanı buz kesmişti sanki. Kulakları uğulduyordu. Yutkunmak istiyordu, nefes almak istiyordu. Hayat belirtisi göstermek için çırpınıyordu ama yapamadı. 

Dengesini sağlayamayıp sendeleyince, sandalyeye tutundu. Zehra öğretmen kalkıp tuttu kolundan. Koltuğa götürüp oturttu. 

"Kızım iyi misin? Kendine gel Süreyya! Beni duyuyor musun?"

Süreyya yakasını tuttu sıkıca. Nefes alış verişleri hızlandı bir anda. Yüzündeki renk uçup gitti. Nefes alıyordu ama yetmiyordu. Zehra öğretmen telaşla elbisesinin düğmelerini açtı. Koşup su almaya gitti.

Süreyya ellerinin uyuştuğunu hissediyordu. Ölüyor muydu? Kalbi öyle hızlı atıyordu ki, sanki gücünü deniyordu. En son öğretmeninin adını seslendiğini duydu. Sonra, boşluğa doğru sürüklendi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 31, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SÜREYYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin