Şarkı: Emir Can İğrek - Müzik Kutusu / Dolu Kadehi Ters Tut - #24 / Mağusa Limanı
Medya: Asya ve DorukKeyifli okumalar....
____________________''Abla, ya abla kalksana artık''
Sola döndüm. Neden sadece uyuyamıyorum ki? ''Abla!'' gözümü araladım ve kolumu deşen kişiye baktım. ''Ne oldu ya?'' söylenerek Doruk'a baktım. ''Kalk hadi kahvaltı yapacağız, okul var'' Oflayarak diğer tarafa döndüm. Yüzüm de hissettiğim ıslaklık ile küfür ederek doğruldum.
''Doruk!''
''Sende anca böyle uyanıyorsun abla'' dedi kaçarken. Hızla ayağa kalktım ve peşinden koşmaya başladım. ''Sıçtım ağzına Doruk'' Merdivenden bağırarak iniyordu. ''Lan geri zekalı dün de böyle uyandırdın insan gibi kaldırsana!'' arkasından bağırarak gidiyordum.
Hemen arkasında olduğum için bu sefer salona değil bahçeye çıktı. Arka bahçeye koşunca havuzun orda durdu. Gülerek ona yaklaştım. Arkasında havuz vardı önünde ben. ''Ulan düştün elime küçük tay'' dediğimde kaçacak yer arıyordu.
''Abla açıklayabilirim!'' dedi ellerini kaldırarak.
''Açıkla'' dedim ve kollarımı bağladım. Tam kaçacakken tuttum ve havuza ittim. Ama oda beni çekince çığlık atarak havuza düştüm.
''Allah belanı versin Doruk!''
Kafamı kaldırdığımda gülerek bana bakıyordu. ''Ödeştik'' dediğinde ona doğru yüzmeye başladım. ''İki gündür beni ıslatan sensin ne ödeşmesi!'' arkasından ona yetiştiğimde hızla havuzdan çıktı.
''Meriç abi!'' arkasından ona yetiştim ama Meriç'in arkasına saklandı. ''Gel lan buraya'' diye yöneldim ama Meriç bana engel oldu.
''Bana bak doktor sırılsıklam oldum zaten, çekil şuradan'' dediğimde güldü.
''Ne yapacaksın?''
''Saçlarını yolacağım!'' üstüne atladığım sırada biri beni belimden yakaladı ve havalandırarak içeri götürdü. ''Hasta olacaksın'' Şaşkınlıkla Pars'a baktım. Beni indirdiğinde Doruk'a döndüm.
Herkes içeri girmişti. ''Neden sabahları bu şekilde uyanıyoruz biz ya'' demişti Batuhan gözünü ovarak. ''En azından seni uyandırmaya yetiyor'' demişti Atlas gülerek. Batuhan ona döndü. ''Bana bak tek yumurta ikizi keserim seni'' dediğinde ben ve Atlas homurdanmıştık.
''O yumurtanın içinde bende oluyorum yalnız'' dediğimde annem kızarmıştı. ''Seni de keseriz'' dediğinde ters ters baktım. ''Beni niye kesiyorsun?'' dediğimde omuz silkti.
''Uykumdan uyandırıyorsun beni''
''Beni de Doruk uyandırdı''
''O zaman onu keselim''
Doruk hızla babamın arkasına saklanınca hepimiz güldük. ''Neyse bir dahaki sefere'' dedi Batuhan. ''Hadi yukarı çıkıp üstünüzü değiştirin hasta olacaksınız'' diyen Pars'a ters ters baktım. Fakat o bana yumuşak bakıyordu. Sanki duvarları kırılmış gibiydi. Sıcak bakıyordu.
Oyalanmadan yukarı çıktım ve okul formamı giyindim. Dün ki gibi giyinmiştim. Çantamı da aldım ve odamdan çıktım. Asansöre bindiğimde Nida ve Pars da binmişti. ''Günaydın Hala'' demişti Nida yorgun bir şekilde. Eğilerek onu kucağıma aldım.
''Günaydın aşkım'' dedim öperek. Gözlerini ovarak başını boynuma gömdü. Kıkırdayarak tekrar öptüm. ''Uykun mu var senin?'' başını salladı. ''Gece uyumadın mı?'' tekrar başını salladı. ''Neden uyumadın?'' daha çok sindi bana. ''Kabus göydüm'' daha sıkı sardım ve tekrar öptüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/344259671-288-k820813.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmakarışık Bir Hayat
Подростковая литература17 yılı heba olan genç bir kızın hikayesi... Yıllar sonra gerçekler ile karşılaşırsanız vereceğiniz ilk tepki ne olurdu? Ufak bir kahkaha veya öfke? Belki de inanmazdınız bile. 17 yıl boyunca çektiğiniz acılar ve işkencelerin basit bir hemşire hata...