Şarkı: Cici Kızlar - DelisinMedya: Galata Kulesi
Keyifli Okumalar....
____________________Kılıç'tan:
Önümde ki dosyaya bıkkın bir bakış attım. Şirkette ki işler can sıkıcı bir hal almaya başlamıştı. Üstelik tam odaklanamıyordum çünkü aklım Asya'daydı. Neler karıştırdığını bilmiyordum ama çok büyük şeyler olduğunu tahmin etmek zor değildi. O gelen dosya neydi mesela. O gün işlerim olduğu için eve geç gitmiştim ve gitmem ile Asya'nın evden alel acele çıktığını öğrenmiştim. Babam ve Pars bana engel olmasa gidecektim.
Babamın anlattığına göre yüzü de dahil her yerini gizleyen bir adam gelmiş ve Asya'ya bir dosya vermişti. Kim tarafından olduğu bilinmiyordu ve Asya da bunun kim olduğunu bilmiyordu. Birisi ona yardım etmek istiyordu. Ne konuda? Bu kadar büyük ne karıştırıyordu bilmiyordum ama bizden istediği tek şey kurcalamamamız ve ona güvenmemizdi. Nida ile salonda konuştukları diyalog geliyordu aklıma elimde ki çevirdiğim kaleme odaklanırken. Kız kardeşimin hediye ettiği kalem. Umut yaşatır demişti. Kimi yaşatmak istiyordu?
Başıma giren ağrı ile oflayarak yüzümü ovuşturdum. ''Kafayı yiyeceğim şimdi senin yüzünden ufaklık.'' Kapının aniden açılması sinirle kafamı kaldırdım. Kim ne cüretle kapıyı çalmadan odaya dalardı? Halil'i görmem ile öfkemin yerini endişe aldı. Yüzünde kötü bir haberi getireceğini belli eden bir ifade vardı.
''Kılıç çok büyük bir sorunumuz var.'' Dedi kapıyı kapatarak odanın ortasına doğru varırken. Halil benim sağ kolumdan ziyade çok güvendiğim dostlarımdan biriydi. Yıllar önce askerde tanışmıştık onunla. Askerden sonra vefat eden babası ile ayrılmıştı yollarımız. Daha sonra yer altında tekrar karşılaşmıştık ve yanıma almıştım onu. Birlikte çalışmaya devam ediyorduk yıllardık. Benden iki yaş büyüktü. Yalnız kaldığımız zamanlar ya da sorun olmadığını düşündüğü kişilerin yanında bana adımla hitap ederdi.
''Eğer kız kardeşim bir kaç yeri daha ateşe verip patlattığı için bu haldeysen dert etme Halil. Bu onun normali.'' Başını iki yana sallayarak masanın tam karşısında durdu. ''Emin ol şuan Asya'nın bir yerleri patlatmasını yeğlerim. Hayat teyze.'' Annemin adı ile ayağa kalktım. ''Ne olmuş anneme?'' Yutkunarak bakışlarını kaçırdı. Bir kaç saniye boyunca cevap gelmediğinde onun yanına vardım. ''Halil anneme ne olmuş?'' Tane tane söylediklerim ile başını kaldırarak bana baktı.
Hayır dedim içimden. Ailem yeni yeni iyileşirken ve biz yeni toparlanırken birini daha kaybedemezdim. ''Kaçırılmış.'' Bir kaç saniye boyunca dediklerini idrak edemedim. Kaçırılmış? Nasıl? Kim tarafından? İstedikleri en son kişi bile olamazdı annem. Ya Asya ile dertleri olurdu ya da benimle. Belki babamla ya da dedemle ama annemle olmazdı ki. Ciddi olup olmadığını anlamak için kaşlarımı kaldırarak baktım ama başını iki yana salladı.
''Saat dört gibi dışarı çıkmış. Batuhan bir telefon aldığını ve şaşırdığını söyledi. Hatta gözleri dolmuş. Yanlış anlamadıysa telefonda ki kişiye kardeşim diye hitap etmiş. Sonra apar topar hazırlanarak o kişi ile buluşmaya gitmiş olmalı.'' Nefes almakta zorlanıyor gibiydim. Gömleğimin yakalarını çekiştirmeye başladım. ''Belki de sadece Teyzem ya da Akın dayımla buluşmaya gitmiştir? Burada sorun ne?'' Halil sıkıntılı bir nefes vererek sözlerine kaldığı yerden devam etti.
''Çocuklara bir kaç saat dışarıda olacağını söyleyerek çıkmış. Fakat bir kaç saat sonra çocuklar merak edip aramışlar. Ulaşamamışlar ve dahası telefon kapalı. Sinyali tespit edemiyoruz. Kamera kayıtlarına baktık ve buluştuğu kişi ise hiç hayra alamet değil Kılıç.''
![](https://img.wattpad.com/cover/344259671-288-k820813.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmakarışık Bir Hayat
Fiksi Remaja17 yılı heba olan genç bir kızın hikayesi... Yıllar sonra gerçekler ile karşılaşırsanız vereceğiniz ilk tepki ne olurdu? Ufak bir kahkaha veya öfke? Belki de inanmazdınız bile. 17 yıl boyunca çektiğiniz acılar ve işkencelerin basit bir hemşire hata...