19- Yağmurlar Neden Gülmezler?

2.4K 96 67
                                    


Şarkı: Indıla - Love Story

Medya: Asya'nın giydiği elbise

Keyifli okumalar....
__________________

 Bıçaklar mı keser kalpleri yoksa sözler mi? Her ikisi de yakar ama canı. Sözler daha ağır gelir kimine. Bıçaklar tercih edilir bazen. Çünkü izler kalır. Ne yaparsan yap geçiremezsin o izleri. Her baktığında o ana dönersin. Her seferinde daha acılı olur. Daha sancılı ve daha kötü. İnsanlar neden ağlarlar? 

Her insan canı acıdığı için ağlamaz, tıpkı her gülenin mutlu olmadığı gibi.

Şuanda etraf karanlık ve belime dayanmış bir çakı. Bense düşünüyorum. Düşmanım mı? Tanıdığım biri mi? Hangi düşmanım? Kim buna cesaret eder? Neden? Tek kelime binlerce anlama gelebilir mi? Gelebiliyormuş. Tek kelime kalbimizi paramparça ettiği gibi iyileştirebiliyormuş. 

Neden?
Neden olmasın?

Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Az önce gülüyordum oysa. Az önce sevdiğimle olan resmimize bakıyor ve yanaklarım kızarıyordu. Şimdi ise yüzüm ifadesizdi. Bu ifadesizliğin ardında ölüm yatıyordu. Ölüm sessizdi. Ses çıkarmıyordum. Bekliyordum gelecek hamleyi. Ve bekliyordum cezasını çektirmeyi. 

''Kimsin?''

Bir kaç hışırtı sesi geldi. Boyu benden biraz kısa olmalıydı. Öyle hissediyordum. Belki de bir kadındı. Bıçağı alıp ona çevirmem saniyeler etmezdi ama ışıklar yoktu ve kaç kişi olduklarını bilmiyordum. Okuldaydık ve silahlı olabilirlerdi. 

''Konuşamayacak kadar korkak mısın? Yoksa seni bulacağımı bildiğin için mi bu suskunluğun?'' Alay dolu bir gülme sesi geldi. Genç bir kız olmalıydı. Büyük ihtimalle bizim okuldandı. Bu içimi biraz olsun rahatlattı. Yer altından değildi. Öyle olsaydı bıçak yerine silah olurdu. Ya da bıçak belimde değil direkt olarak boynumda olurdu.

Işıklar açıldı. Aynanın yansımasından 3 kişi olduklarını gördüm. Güzeldi. Belimde ki çakıyı umursamadan arkamı döndüm ve kalçamı mermere yasladım. Ellerimi de mermere yerleştirdim. ''Bu ne cesaret böyle.'' Alaylı sözlerim ile tepede olan sinirleri artmış gibiydi. 

''Öldürmediğime dua et sen.'' Katil olmak basit bir şey miydi insanların gözünde? Oysa ben ağlardım. Aldığım her can için değil sırtlandığım her bir ruh için. Ağırlığı fazlaydı. Benim topallayarak yürüdüğüm yolları onlar koşacaklar sanıyordu. Aptallık. ''Ne istiyorsun?'' Önümde ki esmer kızı inceledim. 

Zaten kısa olan eteği iyice yukarı çekmişti. Kravatını gevşetmiş gömleğini eteğinin dışına çıkarmıştı. Serseri dedim içimden. Burnuma sigara kokusu geliyordu. Siyaha boyanmış olduğu anlaşılan saçları omzundan sarkıyordu. Güzel kızdı ama karakteri kirliydi. Ya da yoktu. Yanında ki kız sarışındı. Saçları doğal sarılarıydı. O diğerine göre daha tertipli duruyordu. Üstünde kahverengi bir blazer siyah deri ceket vardı. Yakışmıştı. Diğerlerine göre en masum görünen oydu. Diğer kıza takıldı gözüm. O beyaz tenliydi. Kahve saçlarını tepeden toplamıştı. Gömleğinin yarısı dışarda yarısı içerde duruyordu. 

''Bizi incelemen bittiyse anlatalım bebeğim.'' Yüzümü buruşturmadan edemedim. Tepki vermeden bakmayı sürdürdüm. İçim daralmıştı. Neydi bunlar maganda mı? Tuvalette çakı ile sıkıştırdıkları zaman zorba ve havalı mı oluyorlardı? Salaklar. Karşılarındakini tanımıyorlar. Ne yazık. ''Gerçek ailene falan kavuştun ve adın magazinlerde geziyor olabilir canım ama bizimde adımızın magazinden düşmediği zamanlar oldu.'' Şimdi ergenler gibi kim daha popüler kavgası mı yapacaktık yani? Bu benim umurumda değildi üstelik. 

Karmakarışık Bir HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin