Şarkı: Bts - Black SwanMedya: Nida
Keyifli okumalar...
___________________''Baksana Ferit, ne kadar da tatlılar''
Üstümde ki kollar daha sıkı dolanmıştı belime. Aynı şekilde homurdanarak karşılık verdim. ''Bunlar hangi ara beraber uyudular ki'' bu söylenen ikizim miydi?
''Hadi uyandıralım şunları ya'' Bu da Meriç olmalıydı. Neden hepsi başımıza toplanmışlardı ki. Oflayarak mırıltılı sesimle konuştum.
''¿Quieres dejar de interrumpir mi sueño?'' Hepsi susmuştu. Sonunda!
''Ne dedi bu kız?'' Çağrı'nın burada ne işi vardı ki.
''İspanyolca, 'uykumu bölmeyi keser misin' dedi'' ne yani ben onu İspanyolca mı demiştim. Uykulu veya yorgun olduğum zamanlar bildiğim diller birbirine girerdi. Zaten 7 dil biliyordum bu çeşitlilikle anlaşılmaz oluyordu. İyi, en azından Pars'ın İspanyolca bildiğini biliyoruz.
''İspanyolca mı?''
''Evet.'' Neden hala konuşuyorlar ki!
''Sortez de la chambre !''
''Bu sefer nece ne dedi?''
''Fransızca odadan çıkmamızı söyledi.'' Demek Çağrı Fransızca biliyor.
''ты все еще в комнате?''
''Nece konuşuyor bu kız?'' Bu annemdi.
''Bu Rusçaydı. Hala burada mısınız dedi.'' gülerek çevirmişti Meriç. Meriç bebeğimde de Rusça var demek ki. Bakalım başka neler varmış biricik ailemde.
''번역 대신 방에서 나가기''
''Şimdi ne dedi?'' Bu Babamdı.
''Korece de, çeviri yapmayı bırakıp gitmemizi söylüyor'' ikizim de Korece biliyordu demek.
''ちょっと寝たいだけなので部屋から出てください!''
''Bu neceydi?''
''Japoncaydı ve sinirlenmiş. Uyumak istiyormuş, bizi odadan kovuyor!'' oflayarak gözümü açtım. Batucuk da Japonca biliyor demek. Ee yavrum bunlar hangi ülkeye gittiler o zaman. Eh bildiğim son dili de ortaya koyayım. İngilizceyi hepsi biliyordur zaten.
''Dannazione, non mi hai fatto dormire'' (Bir uyutmadınız amına koyayım) Söylenerek kalktım. Neden annem dışında hepsi anlamış gibiydi. Meriç gülerek konuştu.
''Non imprecare contro fratello'' (Abi ye küfür edilmez) Ne yani Meriç İtalyanca da mı biliyor.
''Mi capisci?'' (dediklerimi anladın mı?) Bu sefer Çağrı araya girdi.
''Siamo rimasti in Italia. sappiamo tutti tranne mia madre e Doruk'' (İtalya da kalmıştık. Annem ve Doruk dışında hepimiz biliyoruz) Çağrı'nın açıklaması ile göz devirdim. Doruk söylenerek uyanmıştı.
''Oh che carino!'' (Aman ne hoş!'') söylenerek yatakta oturur bir hal aldım ve kollarımı esnettim.
''Kızım kaç dil biliyorsun sen?'' gözümü ovarak anneme cevap verdim. ''Yedi dil biliyorum'' Hepsi şaşırmıştı. Batuhan araya girdi.
''Bu zamana kadar yedi dili nasıl akıcı bir şekilde öğrenebilirsin ki?'' omuz silktim.
''Senin aksine üstün bir zekam var ve bu gördüğün harika şahıs bir ayda bir dil ezberleme kapasitesine sahip. Tabi zamanım olmadığı için 3 ayda bir dil öğreniyordum orası ayrı ama olsun'' hepsi hala şoktaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmakarışık Bir Hayat
Teen Fiction17 yılı heba olan genç bir kızın hikayesi... Yıllar sonra gerçekler ile karşılaşırsanız vereceğiniz ilk tepki ne olurdu? Ufak bir kahkaha veya öfke? Belki de inanmazdınız bile. 17 yıl boyunca çektiğiniz acılar ve işkencelerin basit bir hemşire hata...