Şarkı: Dolu kadehi ters tut - KorkmuyorumMedya: (yok)
Keyifli Okumalar
_________________Önümde ki belgeyi okurken kaşlarım çatıldı. Ne biçim iş yapıyordu bunlar böyle? Elimde ki kağıtları sertçe masaya bıraktım. Karşımda dizilmiş yaklaşık 25 kişiye döndü bakışlarım. Hepsi korku ile tepkimi bekliyordu. Korkmakta haklıydılar çünkü yaklaşık bir buçuk saattir büroda terör estiriyordum. Hak etmişlerdi. Sert bakışlarım buradaki büro sorumlusunu buldu. Birisi Ardaydı diğeri ise, neydi bunun adı?
Esma mıydı? Esin miydi? Yoksa Esila mıydı?
''Bu mu sizin çalışma şekliniz?'' Kendimden beklemediğim bir soğuklukla sorduğum soru ile hepsi bakışlarını eğmişti. Bir elim belimdeyken öbürü başımı buldu. Umutsuz vaka der gibi başımı iki yana salladım. Derin bir nefes verdim ve toparlanarak önümde ki şahıslara döndüm. Bunlar sadece bir kısmıydı üstelik!
Ayrıca bürodan sorumlu olan şu kadını gözüm tutmamıştı. Herkese yavşayıp duruyordu. Büroya girdiğimde ise gençlerin burada ne işi olduğu ile ilgli küçümseyici konuşmuştu. Tabi Arda kim olduğumu söylene denk. Ulan sana ne üstüme giydiklerimden ben sportif ve rahat giyinmeyi seviyorum belki. Hem ben diyor muyum sana üzerinde ki dekolteli siyah dar elbisenin ne işi var diye. Sanki baloya gidiyor!
Kılıç abimin yanından ayrıldıktan sonra Arda ile karşılaşmıştım. Direkt buraya gelmiştim. Babam ve Pars abimlere bakacaktım sözde ama burada ki yığın işleri gördükten sonra dehşete düşmüştüm. Bu şirket bu şekilde nasıl ayakta kalıyordu? Alt tarafı bir hafta gitmiştik ve burası tamamen karışmıştı! Üstelik insanlar gevşek davranıyor ve iş dışında her şeyi yapıyorlardı. Saçmalık, tamamen saçmalık.
''Asya hanım, herkes hata yapabilir.'' Diyerek öne atılan Emine'ye ters bir bakış attım. Az önce önüme attığım kağıtlardan birini alarak ona gösterdim. ''Herkes hata yapabilir evet. Ama bu hatanız Fransızlar ile olan sözleşmede adamları övmek ve dedikodularını yapmak değil! Resmen sözleşme yerine konuştuklarınızı çevirmişsiniz! Bu nasıl bir hata Eda?'' Kadın derin bir nefes verdi.
''Adım Eslem, Asya hanım.''
''Her neyse Elif. Büroda ki görevinden alındın. Böyle bir çalışma sergileyen biri sorumlu olursa diğerleri de ona uyar öyle değil mi?'' Dehşetle bana döndüğünde umursamadan köşede ki kadına döndüm. ''Arzu hanım, bundan sonra Ece hanımın yerine siz sorumlusunuz. İyi bir performans bekliyorum.'' Kadın gülümseyerek başını sallayıp teşekkür ettiğinde başım sallamakla yetinmiştim.
Bu kadın iyi çalışıyordu. Çevirileri basit bir dilde ve oldukça güzeldi. Biraz goygoy yapıyordu ama bu çalışmasını etkilemiyordu. ''Bu da ne demek, beni ne sıfatla yetkimden alırsınız?'' diyerek bana doğru bir adım atan Eylem'e döndü bakışlarım. ''Pardon?'' dedim gülerek tamamen alay kokan sesimle. Hepsi ona naneyi yedin bakışları atıyordu fakat umurunda değil gibiydi.
''Asıl sen ne sıfatla benim mevkimi sorgularsın? Yetkinden alındın dediysem alındın. Ha eğer istersen kovabilirim. Ama bilirsin biz gençler tamamen iyimser ve safızdır.'' sözlerim ona doğru büyük bir ima barındırıyordu. ''Şimdi hatalı olan bu evrakların hepsini eksiksiz bir şekilde çevireceksin. Hepsini bitirmek için iki günün var.'' Büyük bir şaşkınlık ile bakması umurumda değildi. ''Artık mesaiye mi kalırsın, sabahlara kadar çalışır mısın bilemem.'' Ağzını açmasına fırsat vermeden elimi kaldırarak susturdum.
''Bence konuşup itiraz etmek yerine başlasan iyi edersin çünkü,'' dedim kolumda ki saate dönerek. ''Süren başladı.'' Kadın öfke ile bana bakarken yapmacık bir şekilde gülümsedim. ''Nihat bey, Ekin hanıma yardım edelim lütfen. Malum çevirmesi gereken yüzlerce belge mevcut.'' Seslendiğim adam başını sallayarak burada göz attığım çevirileri alarak çıkarken Erva hanım çantasını kaparak sert adımlarla çıkmıştı. Hiç ona bakmadım bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmakarışık Bir Hayat
Novela Juvenil17 yılı heba olan genç bir kızın hikayesi... Yıllar sonra gerçekler ile karşılaşırsanız vereceğiniz ilk tepki ne olurdu? Ufak bir kahkaha veya öfke? Belki de inanmazdınız bile. 17 yıl boyunca çektiğiniz acılar ve işkencelerin basit bir hemşire hata...