Bölüm 1

12.4K 394 36
                                    


Çünkü ruhu deli kadınlar ancak,yaşayarak anlaşılır.
O duvarları aşıp,o köprüleri geçip,
Ve tüm engelleri yıkıp;

O çocuksu ruha ulaşabilirsiniz eğer.

Hayat bazen biz istemesekte bizi kendi rüzgarında savurur.

Rana henüz 26 yaşında,Dini ahlakları üzerine yetiştirilmiş.Ailesinin bir dediğini iki etmeyen,saygı'da kusuru olmayan ahlaklı güler yüzlü,kalbi tertemiz bir genç kız, Üniversitesi yı en iyi şekilde bitirmiş,Hocalarının gözünde tertemiz başarılı bir öğrenciydi.İki yıl önce stajını tamalayıp,arkadaşı ile birlikte açtığı ofiste avukatlık görevine başlamıştı.En büyük destekçisi ailesiydi.Abisi Cihangir ve kardeşi Rüzgar ile arasındaki bağ çok kuvvetli, birbirlerine hiç saygısız olmazlardı.

Rana gündüz ofis'te işleri,dosyaları, davaları ile meşgul olur.Akşam olunca evde Annesi ile olan görevlerine yardımcı olurdu. O gün Rana eve günün bütün yorgunluğu ile gelip,kapıdan içeriye girdi.Doğru banyoya ilerledi.Ellerini yıkayıp banyoda ki işlerini tamamladıktan sonra,odasına geçip üzerini değiştirdi.Başından şalını çıkarıp, saçlarını topuz yapıp odasından çıktı.Direk mutfağa gidip annesine seslendi:
"Annem kolay gelsin"Esma hanım elindeki son işlerini yaparken cevapladı kızını:
"Sağol kuzum hoşgeldin"
Rana annesi ile konuşruken bir yanda da ocakta ağzı kapalı tencelere yönelip yemeklerin ne olduğuna baktı:
"Annem o kadar acıktım ki mis gibi kokular geliyor."
"Herşey hazır kızım.Masayı hazırlamaya yardım et oturalım."

"Tamam Anne,Babam ile abim nerde?

"Çalışma odasındalar Rüzgar da gelir şimdi."

Rana masayı hazırlayıp çalışma odasına doğru ilerledi.Kapıya vurup "gel"komutunu bekledi.İçeriden aldığı cevap ile kapının aralığından yavaşça kafasını uzatıp baktı.
Babası ve abisi çalışırken, bir anda kapıya doğru baktılar.
Rana'nın sıcak gülümsemesi ile ikiside tebessüm edip içeriye davet ettiler.Abisi hemen ayağa kalkıp,Rana'ya doğru adımladı:
"Güzelim ne zaman geldin?"Sıcak ve samimi bir sarılma ile sordu Cihangir.

"Biraz önce abi,masa hazır yemeğe bekliyoruz sizi"

"Tamam kızım bizde acıktık artık.Rüzgar geldi mi?"

"Evet Baba yeni geldi."
"Hadi o zaman masaya"diyen Yıldırım bey bir kolunda kızı,bir kolunda oğlu ile çıktı çalışma odasından.
Herkes masa da yerini almış keyifle yemeğe başlamışlardı.Sessiz sakin geçen yemekte,sessizliği ilk bozan Rana'nın babaı Yıldırım bey oldu.

"Bugün dostum, hemşerim,ahbabım.Tarık Eroğlu ile görüştük.Sohbet muhabbet ettik."
Ev halkı Yıldırım bey'e bakıp, konuşmanın devamını getirmesini bekledi.
"Tarık bey,bize hayırlı bir iş için kahve içmeye gelmek ister."
Herkes şaşkınca yıldırım beyin yüzüne baktı.Rana yavaşça kaşığı tabağın kenarına bırakıp,babasına baktı.
Bu sırada söze abisi Cihangir atıldı.

"Ee baba ne demek yani? Sen ne dedin? Senin düşüncen ne?" Cihangir üstüstte sorularını sıralamıştı.Yıldırım bey,Cihangir'e dönüp:"Benim için uygundur,Lakin sizin için nedir? Genç adam biraz sinirlenmişti.Babasının sözlerine kardeşi adına karar vermesi adam için doğru davranış değildi.

"Baba bizim ne düşündüğümüz değil, Rana'nın ne düşüdüğü önemli,evet Eroğlu ailesini kendi ailemiz gibi tanıyoruz.Ama bu Rana'nın vereceği cevabı etkilemez."
Yıldırım bey kafasını aşağı yukarı sallayıp,Sonra Esma hanıma döndü.Esma hanım kocasının ne söylemek istediğini anladığı için konuşma hakkını ele aldı:

"Benim için de mahsuru yoktur.Lakin Cihangir doğru der,önemli olan Rana'nın ne diyeceği"
Rana bütün gözlerin onun üzerinde olduğunu anlayınca,yüzü kızarmış elleri titremeye başlamıştı.Sanki o an cevap veremeyeceğini anlamış,konuşma yetisini kaybetmiş gibiydi.Kafasını kaldırıp,bakışlarını babasına sabitleyince kafasını aşağı yukarı sallamış tamam der gibi ifade de bulundu.Bu esnada küçük kardeşi Rüzgar ortamı yumuşatmak amaçlı ablasına espiri ile takılmaya çalıştı:

"Ooo abla sultan ilk defa olumlu cevap verdin."Rana kaşlarını kaldırıp, Rüzgara ters bakışlarını gönderdi.Bu sırada Cihangir yanında oturan kardeşi Rüzgar'ın ensesine hafif şaplak atıp "Önünde yemeğine dön Rüzgar"diye söylendi.Yemek Faslı bittikten sonra Rana Rüzgarında yardımı ile masa'yı toplayıp,çay servisini tamamladı.
Herkes çaylarını yudumlarken,Rana odasına gitmek için izin istedi:

"Ben izniniz olursa,oda ma geçebilir miyim? Bugün biraz fazla yoruldum da "Annesi ile Babası aynı anda cevaplamışlardı.
"Tabiki güzel kızım,Allah rahatlık versin"Yıldırım bey de ardından:
"İyi geceler kızım"diyerek cevaplamıştı.Rana odasına geçerken arkasından abisi Cihangir seslenip,

"Rana güzel kardeşim, seninle biraz konuşalım mı? Dedi.Rana ise hemen abisine karşılığını verdi.
"Tabiki abicim ne demek"dedikten sonra Rana ve Cihangir çalışma odasına yöneldi.Cihangir masanın başındaki deri koltuğa oturup,Rana'ya karşı koltuğu işaret etti.Rana yavaşça koltuğa doğru oturunca yüzünü abisine çevirdi.Aslın da az çok ne konuşacağını tahmin edebiliyordu.

"Abi konuşmak istediğin konuyu tahmin edebiliyorum.Daha fazla kendini sıkmadan konuşmaya başlayabilirsin"dedi Rana.
Cihangir konuşmaya nasıl başlayacağını bilmeden sıkıntılı bçr bir nefes verip,iki eli ile yüzlerini ovuşturup konuşmaya başladı:

"Rana kalbinden geçen,içinden geçen ne tam olarak bilmiyorum.Evet bu zamana kadar bizim sözümüzden dışarı çıkmadın.Bir gün olsun bize kötü bir söz getirmesin.Ama Babam istiyor diye böyle bir karara evet demek zorunda değilsin.Sen artık kendi kararlarını verecek,ayakları üzerinde durabilen dik duruşa sahip bir kız'sın,bu kararda öncelik senin rızan olmalı"Cihangir sözlerini tamamlayıp konuşmayı Rana'ya bıraktı.Rana derin bir nefes alıp, gözlerini kapatıp yeniden açtıktan sonra,Abisine dönüp dudaklarını konuşmak için araladı.

"Abi ne zaman kendi hakkımızda kendimiz karar verebildik? Ne zaman babamın sözünü çiğneyebildik? Bu yaşımıza kadar onların,bizim yolumuza tuttuğu ışıkta ilerledik.Belki doğru,belki yanlış ama sende bilirsin ki,hiçbir anne baba çocuklarının yanlış seçimlere gitmesini istemez."
Rana'nın konuşması üzerine Cihangir sözünü kesip lafa atıldı.

"Rana canım kardeşim haklısın ama_"
Rana abisinin sözünü tamamlamasına müsade etmeden konuşmaya devam etti:
Abi peki sen neden kendini kapattın?Neden babam sen Edayı istediğinde kabul etmedi diye kendine sitem ettin? Neden kendi isteğini kabul ettirmedin? bak ne oldu.Eda beklemedi evlendi.Sen anne ve babama kırıldın kendini kapattın."
Rana derin bir nefes aldı.Abisinin gözlerine bakıp,yüzüne bir tebessüm kondurup,konuşmaya devam etti:

"Çünkü sende biliyordun Babamın kararının üzerine çıkılmadığını,Bizi de biz yapan bu değil miydi? Aldığımız aile terbiyesi bize bunu öğretmedi mi?" Rana abisine bakıp ayağa kalktı.konuşmaya ayakta genç adamın tam karşısında devam ettirdi:
"Sonuç olarak bize sunulan hayatın Allah'ın takdiri olduğunu biliriz.Açılan kapının ardında,

Ya günlük gülistanlık bir hayat,ya da zemheri bir karanlık vardır.Annem hep söyler ya,"Mevla neyler neyler ise güzel eyler"bekleyip göreceğiz abi"deyip sözlerine son verdi.


                  Bölüm sonu...!!!

Evet yeni bir hikaye ve ilk bölüm
İle sizlerin okurlarına sunuyorum.

Rana'nın bölümlerini ara ara atacağım.önceliğim "Doğuya uzanan aşk"hikayesini tamamlamak olacaktır.

Sizlere keyifli okumalar...

Yorum ve votelerinizi eksik etmeyiniz.

Bu arada Emir Eroğlu,Baran Haznedar'ın arkadaşı olan Emir dir.

RANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin