RANA

Bölüm 24

Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular...

Yorum ve voteleri unutmayınız.

Bu bölümden sonra geri kalan bölümlere olduğunca sık atmaya çalışacağım...

Siz okuyucularımızı çok seviyoruz.♥️

Hayallerine giden yol iyilik ve dürüstlükten geçiyor. Durum neyi gerektirirse gerektirsin sen daha iyi ve dürüst olmaya,kendine yakışanı yapmaya devam et.

Kendine yakışan gibi olmaya, hayatına aynı yerden devam etmeye karar vermişti Rana. O gün, Emir'in izlettiği ailesine ait videodan sonra karar vermişti herşeye daha net olarak.
Kocası üşenmeden gidip ailesinin Rana için olan hisselerini,sevgilerini,hatalarını,
duygu ve düşüncelerini kayıta alarak. Çok sevdiği gözünden bile kıskandığı karısına izletmişti. Uğraşmıştı Emir,Rana için ve ailesi için. Kimse suçlu değil di. Yaşanan talihsiz bir kader olayı idi. Bu yüzden kimse suçlanamaz karısı da, onu bu yaşa getiren aileye küs kalamazdı.
Bu idi Emir. Bazı şeyleri dile vurmadan görsel olarak yapan adamdı. Sert, katı odun gibi görünsede,bir o kadar yumuşacık merhametli vicdanlı sevgi dolu kalbi vardı. Sert duran ifadesi Rana'yı gördüğü anda yerini çocuklar kadar şen yumuşacık şeker gibi bir adam'a dönüştürürdü.

Mutlu haberi alalı on gün olmuştu. Rana ise O günden bu yana bu mutluluğu tek taraflı sürdürmeye devam ediyordu.
Söyleyememişti değil. Söylemek için en uygun en güzel zamanı bekliyordu. Zira onun içinde güzel bir hazırlık içindeydi.

"Hatun sen son zamanlar da iyice uykucu oldun sanki."

Diyen Emir, karısından önce kalkmıştı. Duşunu aldıktan sonra takım elbisesini giyinmiş jilet gibi tanımlaması ile aynanın karşısında parmaklarını kullanarak saçlarına şekil vermekteydi. Ayna dan gördüğü yansımada karısı uyanmış yatağın içinde uyku mahmuru olan gözleri ile kocasının kendini hazırlamasını seyrediyordu. Şaçlarının işlemini bitiren genç adam gömleğin kol düğmelerini takarken bedenini karısından tarafa döndermişti:

"Emir uğraşma benimle"diyen ses tonu ile bakışmaktaydı. Rana'ya kalsa yataktan çoktan kalkacaktı ama midesinin ona gönderdiği sinyal yerinden bile hareket etmesine izin vermiyordu. Oysa hemen kalkıp banyoya koşmak istiyor olsa da bir kaç gündür Emir'in olduğu alanlarda buna dikkat ediyordu. Şüphelenmemesi gerekti,yoksa yine hastaneye diye tuttururdu.

"Seninle uğraşmazsam günüm berbat geçiryor karıcığım"derken yatakta yatan kadının üzerine doğru eğilmiş ti. Ağırlığını vermeden karısının yanağından sesli ve sulu bir şekilde öperek:

"Neyin var? Hasta mısın?" Diye sordu. Yıldönümlerini kutladıkları günden sonra araları daha iyi, bağları daha kuvvetli olmuştu.
Gelen soruya Rana yattığı yerden gözlerini devirdi. Bu adam hemen hemen her sabah bu soruyu sormaktan bıkmamıştı. Artık şu bebekleri söyleyip bu durumdan kurtulması lazımdı.!

"Ah canım benim,sen her sabah bu soruyu kendine ezber mi yaptın? Hasta değilim Emir sadece biraz yorgunluk var üstümde.. üstümde demişken sende üzerimden kalkarsan hazırlanacağım." Karısının boyun girintisinde biraz daha oyalanan adam. Derin,derin kokladıktan sonra geriye kalktı. Yataktan ağır adımlar ile kalkan genç kadın göz ucu ile kocasına yan bir bakış attı.
Bakmasında ne yapsındı. Çok yakışıklı olmuştu. Acaba bu kadar şık olmanın sebebi ne idi?

"Bu kadar hazırlık nereye?" Diye işaret parmağı ile baştan aşağıya kocasını gösterdi. Emir kadının parmağını görünce aynı şekilde kendine baktı. Ellerini iki yanına açarak:
"Karıma..demeyi çok isterdim karıcığım. Ama bugün hem önemli iki toplantım var. Hem de akşama Hakan Başkan ile toplantı var. Yani bugünün şanslı adayları onlar" dedi parmak uçlarını karısının saçlarından tarak niyetine geçirerek.