Bölüm 28

3.1K 191 126
                                    


Selammm.!!!

Umarım beğeneceğiniz bir bölüm ile gelmişizdir.
Bazen ben ıntagram da sessiz kaldığımda merak eden can sevenlerin okuyucularım var. Beni merak edip yazdıklarında o kadar mutlu oluyorum ki anlatamam. İnsanlar diyorum demekki görmeden tanımadan da birbirini sevebiliyor.
Sizler iyi ki varsınız o kadar çok seviyorum ki sizi bunu anlatmaya kelimeler yetmez.
Sizlerin bu kadar ilgi,beğeni ve heyecan ile okumanız benim için mutluluk sebebi

Varsın kitap olmasın,varsın daha geç olsun benim için önemli olan kendimi bulabilemekti. Bunuda sizlerin sayesinde başardım.

İyi ki varsınız..

Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular....

Sizler den tek isteğim yorum ve voteler. Görüş ve düşünceleriniz benim için çok önemli..!

"Hayatta daima gerçekleri savun.! Takdir eden olmasa bile,vicdanına hesap vermekten kurtulursun."

Geçmiş geleceğin aynasıdır.



"Yengeee.! Müsaitsen gelebilir miyim.? Sana bugünün raporunu vereyim." Diye kapı önünde elini kapıdan hiç çekmeden üst üstte vuran kişi Erva'y dı. Rana akşam üzeri yemeğe kadar odasına dinlemeye çıkmıştı. İki hafta oldu Rize'den döneli,döndüklerinden bu yana Emir ona işe gitmeyi yasaklamıştı. Sadece işe gitmeyi de değil. Gün için de fazla yorulmayı,hareket etmeyi, çok fazla dışarı çıkmayı gibi bazı şeyleri kesin olarak kısıtlamıştı. Nedeni ise,en son Rize de düğün günü kasıklarına giren sancıdan dolayı hastaneye kaldırıldığında Doktorun:' sorun yok.! Bebekler iyi sadece fazla yorgun ve bitkin kalmış. Ama böyle devam ederse doğumda sıkıntı yaşanır"demesi üzerine düğün biter bitmez akşamında yola çıkıp evlerine dönmüşlerdi. Rana'nın durumuna üzülen Gülfem Hatun bile gelmekten vazgeçmişti. Bunca dert arasında ayak bağı olmak istememişti. Bu yüzden de daha fazla bekleme gereği duymamıştı Emir. Karısına en iyi annesi Halide hanım bakardı. Bu sebeptendir ki bir süre evde dinlenmesi iyiydi.

"Gel Erva"diye yattığı yerden doğrularak kalktı. Ne kadar dinlenmek için yatmış olsada bedeni yorgun düşüyordu. Lakin o bu durumu evde tembel ve miskin olmaktan olduğuna yoruyordu.
Erva'nın odaya gelmesi ile birlikte genç kadına uzattığı günlük ofis raporlarını incelemeye başlamıştı. Aldığı dava dosyaları ve yakında zamanda girmesi gereken duruşmların hepsini ofise bir kaç hafta önce aldığı yeni avukat Ömer'e tayin etmişti.

"Sorun yok.! Ömer herşeyi idare ediyor. Benim yerime hakimiyet sağlayabilmiş"deyip bir süre incelediği dosyayı kapatıp Ervanın önüne bıraktı.

"Valla yenge ofise de hakim,gördüğüm kadarı ile işini iyi yapıyor."diye başlayan cümleleri uzun uzun Avukat Ömer'i överek devam etmişti.
Rana,Erva'yı pür dikkat dinledi. Keza bu kadar uzun anlatması genç kadına çok normal gelmemişti.

Yataktan kalktı. Koltuğun üzerine bıraktığı hırkasını giyindi başına da yazmasını kapattı. O bunları yaparken Erva hala anlatıyordu.

"Erva.."dedi. Genç kızın elleri üzerine ellerini koyarak.

"Ne oldu yenge ağrın mı var.?" Erva onun böyle şüpheli bakışlarından korkmuştu. Rize de yaşanan can sıkıcı durumdan sonra her dakika gözleri Rana'nın üzerinde oluyordu tüm ailenin.

"Hayır ağrı falan yok. Ama sende farklı bir şey var. Sanki...ımmm Ömer... Ömer'e karşı hislerin mi var.? Dedi karşısında oturan genç kızın yüzüne bakarak. Erva tedirgin oldu. Bunuda nereden çıkar mıştı şimdi?

RANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin