19. Bölüm

283 46 97
                                    

19. BÖLÜM

Rica ediyorum Hayalet okuyucu olmayın. Satır arası yorumları insanı çok motive ediyor <3 Bu bölümü geçiş bölümü gibi düşünebiliriz.

Melisa'nın bakış açısından.
***

"Beste, uyuyor musun? Diye fısıldadım.

Saat gecenin bir yarısıydı. Odadan çıkacaktım ve yakalanmamak için Beste'nin uyanıp uyanmadığını kontrol ediyordum.

Cevap gelmediğinde uyuduğunu anlamıştım. Komodinin üzerindeki telefonuma doğru uzanıp saate baktım. Gitme zamanıydı.

Sessizce yataktan kalkıp ayakkabılarımı giydim. Odadan çıkıp alt kata indim. Tim binasına doğru yürürken saçlarımı elimle düzeltip arkaya doğru attım.

Gözlerim hafifçe yana doğru kaydı. Takip ediliyordum. Son zamanlarda sürekli takip ediliyordum.

Bıkkınca arkamı döndüm. "Tuana, çık ortaya." Dedim.

Gecenin bu saatinde uyanık bir halde peşimde ne işi vardı?

Bir süre kimse ortaya çıkmadı ama ben diretince sağ taraftaki ağaçların arkasında Tuana belirdi. Ellerini göğsünde kavuşturmuştu. Gülümsüyordu.

"Gerçekten mi? Beni mi takip ediyorsun?" Dedim ona bakıp.

Sinsice gülümsedi. "Hayır, nereden çıkardın?" Dedi. Bunun üstüne gözlerimi devirdim.

Bu kız da iyice kafayı yemişti. Sürekli peşimde dolanıyordu. Giderek rahatsız edici olmaya başlamıştı. Her seferinde de yakalanıyordu.

"Tuana, gerçekten... Git." Dedim. Son kısmı özellikle vurgulamıştım. Arkamı dönüp yürümeye başladım.

Arkamdan "Seni takip edeceğimi düşünecek kadar değerli olduğunu mu sanıyorsun?" Diye seslendi.

Olduğum yerde durup gözlerimi kırpıştırdım. 1 haftadır beni takip ediyordu. Her seferinde yakalanmasına rağmen bunu nasıl söyleyebiliyordu?

Döndüm ve düz bir şekilde "Değerliyim ki beni takip ediyorsun." Dedim. Bunun mantığını kurmak hiç zor olmamıştı.

"Seni takip etmiyordum." Dedi.

Sahte bir şekilde gülümseyip arkamı döndüm. Onu orada bırakıp Tim binasına doğru yürüdüm.

"Her gece orada ne yaptığını öğreneceğim." Dedi arkamdan.

Arkamı bile dönmeden "Öğrenirsin." Diye geri cevap verdim. Belli belirsiz bir şeyler mırıldandığında duymazdan gelip tim binasına girdim.

İlerideki ufak çalışma salonuna girdim. Işık açıktı. "Ne aptal bir kız bu." Diye kendi kendime söylendim.

Benim içeri girmem ile Arda başını kaldırıp bana baktı. Masanın üzerinde oturmuştu. Oldukça sabırsız gözüküyordu. Yerinden doğruldu.

"Neler oluyor?" Diye sordu.

"Tuana, kuyruk gibi peşimde geziyor."

Arda, hafifçe gülümsedi. Benim ona dik dik baktığımı gördüğünde gülüşünü gizlemek için eli ile ağzını kapattı.

Oturduğu masanın üzerinden yere indi. Bana doğru yaklaştı. Pek bir tepki vermeden sadece Arda'yı izliyordum. Aklım, kontrolden çıkmış olan Tuana'da kalmıştı.

Arda, beni duvara doğru itip orada sıkıştırdı. Öpmeye başladı. Bunu beklemediğim için başta karşılık verememiştim.

Ben de karşılık verdim. Onu iyice kendime çektim. Bir süre öptükten sonra ayrıldım ve ona sıkıca sarıldım. Elini belime dolayıp başımı omzuna doğru bastırdı.

Atlanta'nın Kalbi | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin