8. Bölüm
Melisa'nın bakış açısından
***
Evrim Hoca'nın odasından Arda ile beraber çıkıp alt kata inmiştik. Kantindeki masalardan birisinde oturuyorduk. Aklım Evrim hoca'ya takılmıştı. Ne konuşması yapacaktı. Tarifsiz bir şekilde huzursuz hissediyordum.
"Sen asıl bu duyulduğunda olacakları bekle. Geçen yıl Fransa kanadında Stelina mirasçısı çıktığında bile insanlar ayağa kalkmıştı." Dedi Arda. Masaya doğru geliyordu elinde iki tane bardak vardı.
Masaya oturdu ve karton bardaklardan birisini bana uzattı. "Teşekkür ederim." Dedikten sonra gülümsedim. Bardaktan biraz içtim, fındıklı kahveydi. En sevdiğim. Normalde insanlara kahve al dediğimde fındıklı kahve almazlardı.
Ben de fındıklı al dememiştim? Bardağı şaşırarak masaya bıraktım. Arda, huzursuz bir şekilde kıpırdandı.
"Sevmediysen yenisini alayım, neyi sevdiğini bilmediğim için sana da kendi sevdiğimi aldım." Dedi.
Bardağı tutup başımı iki yana salladım. "Hayır hayır, fındıklı benim de en sevdiğim." Diye açıklama yaptım. "Evren dışında ilk kez birisi sormadan fındıklı alınca şaşırdım sadece." Dedim.
"Evet, çok tercih edilmiyor galiba." Dedi. Yüzünü inceledim, rengi solmuştu. "Sen iyi misin?" Dedim.
Kafa karışıklığı ile bana baktı, "Evet, neden?" Dedi. Bana mı öyle gelmişti anlamamıştım. İçimi rahatsız eden bir his doldurdu.
"Bir şey olmadı bana öyle geldi sanırım-" lafımı tamamlayamadan Arda karşımda boğazını tutup öksürmeye başladı. Ona bakıp oturduğum yerden doğruldum.
Yanına gidip "Fındığa alerjim var deme." Dedim.
Zar zor, nefes nefese "Hayır, yok." Dedi. Sonra öksürmesi bitince rengi de düzelmişti. Neydi bu şimdi?
Düşünmeye çalıştım. Önceki hayatımda Arda ne durumdaydı. Pek bir şey hatırlamıyordum. Bir şeyler olmuştu emindim ama hatırlamıyordum. Bu öksürmesi hiç yabancı gelmemişti. Onu daha fazla endişelendirmek istemedim ve konuyu değiştirdim.
"Üst nesil çıktığın için Tim'e girmeni isteyecekler, ne yapmak istiyorsun?" Dedim.
Biraz durdu. "Üst nesil çıkmasaydım bile ailem Tim üyesi olmamı istiyordu. Çok bir şey değişmedi." Dedi.
"Evet ama bu öyle ailenin zorlaması ile yapman gereken bir şey değil. Kendi hayatını ortaya koyacaksın." Dedim.
"Baskıcı ebeveynler nasıldır bilirsin. Sözlerinden çıkmak zor olabiliyor. Herkesin bir beklentisi oluyor." Dedi Arda.
Daha sonra başını hafifçe öne eğdi. "7 aileden olduğum için beklenti de çok yüksek." Dedi şikâyet ederek.
"Yönetici ailelerden birisinden olmak nasıldır bilirim. Küçüklüğümden beri sırf soyadım yüzünden hak etmediğim ayrıcalığı alıyorum. Çevremde çıkar için benimle olan çok insan oldu."
Bu konuda birbirimizi en iyi biz anlardık.
"Bir de bana sor, ticari bölgede işe girmek isteyen kişilerin çocukları direkt dibimde bitiyor." Diye şikâyet etti.
"Kim olduğunu biliyorlar mı?" diye sordum. "Yönetici aileler genelde çocuklarının kimliğini bir yere kadar gizlemez mi?"
"Abim ya da ablam yok. En büyük çocuk olduğum için yüzümü gizleyemediler." Diye açıklama yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atlanta'nın Kalbi | Tamamlandı
Fantasyİlk hayatlarında düşman olan ikiz kardeşlerin hikayesi. Melisa Karahan; bütün hayatını hatalar üzerine kurmuş olan hikayenin kötü karakteriydi. Kaderine boyun eğmiş ve kendisini karanlık tarafa teslim etmişti. Böyle bir yaşam sürmesinin bazı bedelle...