21. BÖLÜM
Evren'in bakış açısından
***
"Evren." Bahar ismimi seslendiğinde Beste ile olan konuşmamın tam ortasındaydım. En son yaşananlardan sonra Bahar ve Kuzey'i hiç görmemiştim. Beste, "Sakin ol," diye tembihlerken bir yandan da kolumu sıkıca tuttu.
Yalnız başına geldiğini görmek üzere arkama döndüm. Bu iyiydi çünkü o Kuzey denen çocuk burada olsaydı sakinliğimi koruyabileceğimden şüpheliydim. Bahar, yanımızdan ayrıldığının aksine sinirli ifadesini tamamen yumuşatarak geri dönmüştü.
"Kuzey bana neden böyle bir tepki verdiğini anlattı," dedi.
Duyduğum saçmalık sonrasında kendimi tutamayarak gülmeye başladım. Beste, yüzüne giderek artan endişeli ifadesini yerleştirirken kolumdaki tutuşunu daha da sıkılaştırdı. "Öyle mi? Ne anlattı sana?"
"Aynı zamanda aynı yerlerde bulunmuşsunuz. Yanlış anlaşılmış olabileceğini söyledi."
"Bahar," Beste, kolumu bıraktı ve Bahar'ı susturmak üzere yanımdan ayrıldı. "Bence bu konuyu daha sonra konuşalım."
"Bizi gözetlediğini söyleyemedi elbette." Sinirlerim hâlâ tepemdeydi ve Bahar da sanki inadına gelip damarıma basıyordu. "Sen bu çocuğu nereden buldun?"
"Aynı sınıftayız."
"Kiminle çıktığının farkında mısın? Birden fazla kez bizi gözetlerken yakaladık diyorum. Gerçekten de bunu sorun etmeyecek misin?" Bu düşüncelere sahip olan bir kızın Beste ve Melisa ile aynı odada kalıyor olması fikri beni rahatsız ediyordu.
"Etraftaki insanların size bakması sence de çok normal değil mi?" Bahar da altta kalmayıp sesini yükseltti. "Bunu ilk kez yapan Kuzeymiş gibi davranmayı keser misin!"
Zar zor sınırlarında kaldığım çizgimden çıkmak üzereydim. Öfkeyle ellerimi yumruk yaptığımda bunu tek fark eden Beste oldu. Kuzey ile karşılaşmalarımıza şahit olmadığı için çok bir yorum yapamıyor olsa bile ne kadar tedirgin olduğunu görebiliyordum. Aksi takdirde koluma bu derece yapışmış olmasının başka bir açıklaması olamazdı.
"Diğer insanların baktığı gibi bakmıyordu." Bağırarak bir yere varamayacağımı anladığımda kendimi dizginledim. Bu daha sonranın konusuydu. Şu an ne Bahar ile ne de şüpheli sevgilisi ile muhatap olmak istemiyordum. "Her neyse."
Yanından ayrılmadan önce Beste'yi de bileğinden tutarak peşimden sürükledim. "Evren," dedi bir yandan hızıma ayak uydurmaya çalışarak. "Sinirli olduğunun farkındayım ama sakinleşmen gerekiyor."
"İkiniz de Bahar ile aynı odada kalıyorsunuz. O kıza hiç güvenmiyorum!"
"İyi de bu en başından beri sorun değil miydi? Bahar'ın Melisa'yı öldürdüğünü zaten biliyoruz." Kendisini açıklamaya çalışarak kollarını iki yana açtı. "İnan bana ben de sinirliyim ama şu an bu tavırların hiç yardımcı olmuyor. Bir şeyler yapmamız gereken süreyi insanlara saldırarak geçiremezsin."
"Zaten bir planım var," dedim ilerlemeye devam ederek. Beste ile birlikte hastane odasına geldiğimizde orada görmeyi beklediğimizden daha büyük bir kalabalık bizi karşıladı.
"Anne?"
Annem ve hemen yanındaki babam, sesimi duydukları gibi hızlıca bana döndü. Yanlarına ilerlediğimde annemin kolları etrafımı sardı. Anneme sarılırken yıllar sonra ilk kez kendimi küçük bir çocuk gibi hissettim. Gözlerimi kapattım ve anneme sıkıca sarılarak güç almaya çalıştım. Herkesin ortasında ağlamak istemiyordum. Sanki zorluklarla kurduğum bütün duvarlarım paramparça oluyordu. Bu histen bütün benliğimle nefret ediyordum. Güçlü durmak zorundaydım.
![](https://img.wattpad.com/cover/344272770-288-k531502.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atlanta'nın Kalbi | Tamamlandı
FantasyMelisa Karahan, hayatını hatalar üzerine kurmuş olan hikayenin kötü karakteriydi. Kaderine boyun eğmiş ve karanlık tarafa teslim olmuştu. Böyle bir yaşam sürmesinin bazı bedelleri vardı. Dost bildiği insan tarafından sırtından bıçaklanarak öldürüldü...