20. Bölüm

274 41 33
                                    

20. Bölüm

Melisa'nın bakış açısından

Oturduğum banktan kalktım ve arkamı döndüm. Gözlerim bana oyun oynuyor olmalıydı. Az önce Letisya'yı görmüş olamazdım.

Sonuçta gökseller istedikleri bedenlere girebiliyordu. Belki de sadece bedeniydi?

Ama hiç öyle hissettirmemişti. Letisya'nın mirasçısı olduğum için varlığını hissetmiştim. Önceki hayatımdaki o hissin aynısıydı.

Evren, oturduğu yerden bana bakıyordu. "Neler oluyor?" Diye sordu.

"Bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum." Dedim.

Durumu alıştırmadan, aniden söylersem kalbine inerdi. Evren'in bu konularda panik yaptığını çok iyi biliyordum. Panik yapmakta haklıydı da. Şu an kafayı yiyecek gibi hissediyordum.

Gülerek "Ben neleri duyup da kabullendim." Dedi.

Bunun üstüne duraksadım. Haklıydı? Gözlerimi kısarak arkamı döndüm. Söyleyebilirdim herhalde.

"O kadın." Dedim ve yüzüm ile işaret ettim. Söylemesi çok garipti. Cümleyi nasıl kuracaktım ki?

"Müfettişi mi diyorsun?"

Müfettiş mi? Önceki hayatımda müfettiş farklı birisiydi. Kesinlikle Letisya değildi. Bu kadının burada ne işi vardı?

Letisya'nın başka boyutlar yaratmak ve benim gibi insanlara kazık atmak gibi daha önemli işleri olmalıydı.

"Letisya o." Dedim.

Alıştıra alıştıra söyleme işi harika gidiyordu (!)

"Kim!?" Dedi ve aniden sıçrayarak ayağa kalktı.

Tam olarak beklediğim tepkiyi vermişti. Göz ucuyla izledim. Ne hissettiğini anlamak için hareketlerini izlemem de gerekmiyordu.

Hissettiği paniği şu an ben de hissediyordum. Paylaşımımız açıktı.

Kendi hislerimden değil, Evren'in hislerinden dolayı panik olmuştum. Bastırmaya çalıştım ama bu pek kolay değildi.

Ben her paniklediğimde Evren, böyle mi hissediyordu? Bu farkındalık ile düşüncelerim bambaşka yerlere gitmişti.

Evren'e döndüm. "Senden bir şey rica edeceğim." dedim. Karşılık olarak sadece bana bakmaya devam etti. "Letisya ile kavga edersem durdur beni."

Gözleri korkuyla açıldı, dediğimi anlamaya çalışıyordu. Başta kendi kendine bir şeyler geveledi.

"Letisya ile kavga edemezsin. Letisya bu." Dedi.

"Hiç o kadar emin olma."

Zamanla bu durumlara alışacaktı. İlk zamanlarda ben de böyle oluyordum. Sonradan hepsiyle tanışınca ve gündelik olarak karşılaşmaya başlayınca normalleşmişti.

Öte yandan Letisya'nın beni öldürmeyeceğini de çok iyi biliyordum. Öldürseydi önceki hayatımda zaten öldürürdü.

Her karşılaşmamızda düşman olarak savaştığımızda bile beni öldürmemişti.

Saate baktığımda ortak dersimizin başlamak üzere olduğunu gördüm. Tepki vermeden, olduğu yerde dikilen Evren'e baktım. Elimi, göz hizasında salladım.

"Böyle şoka girersen insanlar şüphelenir." Dedim.

"Alışmam için bana zaman ver." Dedi.

Makul bir istekti. Dudağımı büzdüm ve başımla onayladım. "Dersimiz var. Şokunu derste yaşamaya devam et." Dedim.

Atlanta'nın Kalbi | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin