25. BÖLÜM

8.2K 402 516
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
aşklarımmm

İnstagram hesabımız: minabuse_

Profilimde yeni yazdığım bu tarzda bir kitap daha var aşklarım. (Sözleşme)

Duyurulardan haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın beybiler.

İyi okumalar...

"Anıl söyle hadi." Dediğimde sesim hayalkırıklığı doluydu.

"Senin ittiğini gördüm Ahu hala yalan söylüyorsun." Arslana döndü. "ikisi tartıştılar ve Ahu, Elçin'i havuza attı acımadan." Arslana döndüğümde sinirli bakıyordu.

Ama bundan daha önemlisi Anıl'ın her şeyi görüp üzerime kolaylıkla iftira atmasıydı.

Ne yaşarsak yaşayalım 6-7 aydır tanıdığı kız için çocukluk arkadaşına, kardeşine şu an iftira atıyordu.

"Özür dile Elçin'den." Arslan dişlerinin arasından konuşunca çok sinirli olduğunu anlayabiliyordum.

"ÖZÜR DİLE AHU." Tuana araya girdi.

"Bağırma arkadaşıma, Elçin iyi, gidin başımızdan."

Ben hala Anıl'a bakıyordum.

"Özür dilerim ama Elçinden değil. Sana verdiğim değerden, abim gibi yakın gördüğüm ve güvendiğim için kendimden çok çok özür dilerim Anıl."

Tuana'nın kolunda çıkıp eve doğru yürüdüm.

"Ahu..noluyor niye ağlıyorsun." Onur'un omzuna sertçe çarparak yürümeye devam ettim.

Hepiniz siktirin gidin.

Ben de onlara aynısını yapacağım.

Arkamda durmakları için beni bir kere arayıp olayın aslını sormadıkları için zaten onlarla yüz yüze gelmem bile yanlıştı.

Tuananın odasına çıkıp kendimi banyoya attım. Şu an Arslan'ın evinde bulunmam yüzsüzlük müydü.

Sanırım öyleydi.

Telefonumdan anneme mesaj atıp elbiseyi göndermemesini söyleyip taksi çağırdım.

"Ahu..ağlama aşkım bırak en azından gerçek yüzünü gördük artık ona göre davranırız ha lütfen ağlama hadi gel elini yüzünü yıkayalım." Başımı olumsuz anlamda salladım.

"Yok gidiyorum ben düğüne gelicem merak etme." Dediğimde onunda gözleri doldu.

"Ağlama sakın eve gidip rahat rahat hazırlanayım burada pek iyi olamıyorum." Dediğimde mecbur başını salladı.

"Bırakayım mı seni taksiye binme." Dediğinde yine başımı iki yana salladım.

"Saçmalama istersen düğün günü delirdin iyice." Diyince güldük.

"Ne olacak sanki yarım saatlik yol aşkımı bırakıp dönerim." Dediğinde sarıldım.

"Sorun yok taksiyle gideceğim acele etmem gerekiyor daha çok işim var." Dediğimde odaya Onur girdi.

"Ne oluyor diyorum Ahu gidiyor musun." Onur'a cevap vermedim.

"Tuana." Tuana başını salladığında Onur sertçe nefes alıp verdi.

"Ben bırakırım seni aşağıda arabada bekliyorum." Dediğinde yüzüne baktım.

"İstemez." Dedikten sonra ağzının içinden bir şeyler söyledi.

Ben de çantamdaki ilaçlarımı kontrol ediyordum. Her şey tamamdı. Kremim yoktu.

Onu da yatağın üstünde görünce alıp çantama attım.

SEV BENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin