27. BÖLÜM

9.5K 471 485
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
aşklarımmm

Profilimde yeni yazdığım bu tarzda bir kitap daha var aşklarım. (Sözleşme)

Duyurulardan haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın beybiler.

instagram hesabımdan takip etmeyi de unutmayın her şeyi orada paylaşacağım artıkkkk. İnstagram adı: minabuse_

İyi okumalar..

Kapı tekrardan çaldığında bedenim kasılmıştı.

Gelmişlerdi.

Arslan ve Onur'un konuşma seslerini duyuyordum.

Bakalım yemekte beni neler bekliyor.

"Etleri dolaba koyalım hemen Onur." Anıl'ın sesini duyunca yerimde dikleştim.

"Rahatsız olursan bizim odaya çıkalım." Cıkladım.

"Onlar benden rahatsız olsun ben niye onlardan olayım." Dediğimde güldü.

"Bu salaklar Elçini de getirmezler inşallah." İnşallah Tuana İnşallah.

"Mangal mı yakacak bunlar." Sesim fısıltı gibi çıkmıştı.

"Ne bileyim kızım haberim yok benim." Sinirlenme tarzına güldüm.

Adım sesleri yaklaştıkça gerildim. Ama belli etmedim.

"Ahu.!" Anıl'ın şaşkın sesini duydum ama ona bakmadım.

Hemen arkasından Arslan'da göründü.

Arslanın Bakışları Onur'u buldu.

Kaşını hareket ettirince ben konuştum.

"Ne kaş göz yapıyorsun Arslan ben buradayken siz geldiniz gideceğim dedim ama ajanın.." sustum.

"Onur bırakmadı." Diye devam ettim.

Anıl'ın dudakları kıvrılmıştı. Kopsun o ağzın yüzün.

"Bir şey mi söyledim Ahu hayırdır." Bak bak bak Arslan bey'e bak.

Arkamı dönüp koltuğa geri oturdum.

"Verin elinizdekileri mangal mı yakacaksınız." Tuana yanımda geçip giderken bir yandan da konuşuyordu.

"Evin içini kokutmayın sakın valla midem bulanıyor kusarım üstünüze." Gülüp başımı eğdim.

Onur ve Anıl karşıma otururken Arslan cam kenarına geçip sigara yaktı.

Bakışlarını üstümde hissedince başımı kaldırdım.

Dikkatlice bana bakıyorlardı.

Gözlerimi devirip ayağa kalktım. Mutfağa Tuananın yanına gidecektim.

"Tuana." Diyerek seslendim.

"Sıkıldın mı aşkım gel biz odaya çıkalım ciddiyim sakın gerilme." Başımı salladım olumsuz anlamda.

"Tuana ben gideyim onlarda takılsın sonra konuşuruz ya." Etimi kıvırdı.

"Hayır diyorum ya onlar gitsin benim arkadaşım neden gidiyor." Gülüp arkadan koluna sarıldım.

"Aptal." Dedim.

"Geri zekâlı." Dediğinde ikimizde güldük.

"Ahu ya şu etleri bi dolaba koy vallahi midem ağzıma geldi." Hemen etleri ayırıp düzgünce dolaba koydum.

Hayvanlar en güzellerini de almışlar.

"Ahu.!" Anıl'ın sesini duyunca kaşlarımı çattım.

Yine ne var Ahu Ahu.

SEV BENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin