4-Benim İçin Onurdur

30K 1.1K 150
                                    

Multimedyaya bakmanız tavsiye edilir

Askeri Üssü Personel Lojmanları

Kapının deli gibi çalınmasıyla gözlerimi kırpıştırarak açtım ve elimi saçlarımın arasına atıp karıştırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapının deli gibi çalınmasıyla gözlerimi kırpıştırarak açtım ve elimi saçlarımın arasına atıp karıştırdım. Komodinin üstünden kol saatimi alıp saatin kaç olduğuna baktım. Saat gecenin onuna geliyordu. Eğer beni bu saatte uyandıran Uğur'sa çok fena pataklayacaktım. Nöbet sırasında uyuyan da oydu ben gözümü bile kırpmamıştım.

Koltuğun üstünden hızlıca eşofmanımı alıp giydim üzerime de hırkamı geçirdim içimde sadece atletim vardı hırkayı hemen üstüme geçirdim.

Gelen her kimse beni kaldırması iyi olmuştu. Karnımın guruldadığını duyabiliyordum. Kapıyı açınca karşımda Uğur'u görmeyi beklerken Yüzbaşı Altan'ı görünce şaşkınlıktan bayılabilirdim. Neden buraya gelmişti ki? Ben ne güzel Uğur'a bağırıp çağıracaktım. Ama Altan Yüzbaşıyı görünce bu pek mümkün olmadı. Arkasına baktı ve iki yanına aldığı koltuk değneğiyle ağır ağır hareket ederek evin içine girdi.

"İzin almadan içeri girdiğim için özür dilerim ama hastanede sıkıldım dışarı çıkmama izin verilmeyince kaçtım ve korumalar beni şu anda üssün her yerinde arıyorlar." Beni işaret etti ve gülmeye başladı. "Yüzbaşım saçlarınız ortalığı yaktı kavurdu."

Salonun ortasında bulunan aynaya bakınca kısa süreli bir şok geçirdim ve hemen saçlarımı düzelttim. Ne yani şimdi Yüzbaşı sünnetten kaçan çocuklar gibi hastaneden kaçmış olamazdı değil mi?

"Hastaneden kaçmanızın amacını pek anlayamadım."

"Böyle olmayı ben istemedim. Beni her zaman istediler ama beni ben olduğum için değil başardıklarım için istediler. Şimdi de aynısını yapıyorlar." Oturduğu koltuğun karşısına oturdum ve yüzüne bakmaya başladım. Ne anlatmaya çalışıyordu?

"O cehennemden kurtulursam kendime bir ay izin yazdıracağımı söylemiş durmuştum. Kurtuldum ama senin sayende. İstediğim her şeyi yaptılar izin verdiler hatta öyleydi ki görevde bana bunu söylediler. Ben koordinatları vereceğim sırada dönebilirsen her zaman bizim yanımızda olacaksın fakat seni esir alırlarsa bizden değilsin deyip telsiz bağlantısını kestiler. O dağda kendimi ancak ben kurtarabilirdim." Hüzünle anlattığı olayı dinlerken hafifçe gülümsedi. Şimdi fark etmiştim de gülümsemesi hoşuma gitmeye başlamıştı.

"Ama kanatsız bir melek vardı, beni o kurtardı."

O kanatsız melek ben olmalıydım. Hafifçe gülümsedim. O anda çalan cep telefonunu odamdan almak için hızla bir giriş yaptım. Uğur arıyordu. Yanıtladım.

"Eva. Uyandırdım mı?"

"Hayır, daha önce uyanmıştım. Ne oldu bir problem mi var?"

Gökten Düşen Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin