"Merhabalar kızlar. Ben Sümeyra. Bugün yani aslında dün Gökten Düşen Aşkın yıl dönümüydü. Elif yazmaya başlayalı bir yıl oldu. Tabi hanımefendi birgün geçince farkına varıp okulda tutuştu orası ayrı mesele. Tanıyan tanır beni. Yeşil beyazda Sümeyra'nın isim annesiydim.
Gökten Düşen Aşkta ve Elif'in diğer hikayelerinde her zaman vardım ama sessiz sakinliğim üzerine fazla dikkat çekmiyordum. Ta ki şimdiye kadar. Tüm ışıkların bende olması beni gerse de çok iyi kan alırım diyerek korkun diyorum." Burada kızlar bir kahkaha koyveriyor.
"Elif hanımın isteği ile Nefes'in kına geceli görünümlü pijama partisine geldim. Kızlar nasılsınız?"Dediğimde hepsi süper bir şekilde beni yanıtladı. Bu arada İlke'nin sert bakışları dikkatinden kaçmamıştı. İçimden 'Savaş benim kızıımm' diyerek konuya giriş yaptım.
"Şimdi kızlar sorulara başlıyorum. Eva nasılsın? Altan neler yapıyor?" Dediğimde sevecen bir şekilde gülümseyip konuşmaya başladı.
"Merhaba Sümeyra. İyiyim aslına bakarsan. Görevlere yakın bir zamanda çıkabilecek olmak benim için mutluluk kaynağı oluyor. Altan ile neler yapıyorsun sorusuna yanıt olarak beni sinir etmekle meşgul oluyor diyorum." Diyerek sinsice gülümsedi.
"Altanla aranız nasıl?" Dediğimde hafifçe gülümsedi. "Nasıl olsun her zamanki şeyler. Altan işte."
"Nefes ve Uğurdan önce sevgili olup ilişkinizi onlardan yavaş ilerlemeyi nasıl başardınız?" Dediğimde ortamdaki sessizlik bir anda bozuldu. Kızların hepsi büyük bir kahkaha koyverdiğinde Eva kaşını kaldırdı ve sinirle bakmaya çalıştı. "Vallahi o Altan'ın hödüklüğü diyerek susuyorum." Diyerek kollarını birbirine bağladı. Sanırım Eva bana kızmıştı. Ama haklıydım değil mi sevgili okuyucular?
"Altan hakkında en sinir olduğun özellik nedir?"
"Altan'ın inadından pek hoşlandığım söylenemez." Dediğinde koltuğa daha da yayılarak kucağına yastığı çekmişti. Kısaca 'yeter uza Sümeyra' diyor gibime gelmişti neyse.
"Şimdiiiii günün yıldızı Nefes' e geçiyorum. Allahım ne kadar da güzel bir kız. Sizce de ikisi fazla yakışmıyorlar mı? Tamam millet sorulara geçiyorum. Uğurla ilişkinizi nasıl bu kadar hızlı ilerlettiniz?" Dediğimde gülümsedi. Kesin aklına Uğur'un güzel gülümsemesi geldi ve eriyor. Hoş bende olsam bende eririm arkadaş.
"Uğur'un girişkenliğinden kaynaklandığını düşünüyorum." Diyerek yanıtladı. Yav he benim de peşimde öyle çocuk olsa... Neyse benim peşimde öyle biri yok. Yalnız Kurda tam destek benden.
"Komuta merkezinde olmayıp uçmayı düşündün mü?" Dediğinde gözleri boşluğa daldı. Vallahi de Uğur'u düşünüyor billahi de.
"Uçmayı herkes sever ama birileri yerde kalıp pilotlara eşlik etmeli. O kişi de benim. Ben Uğur'un yerdeki yansımasıyım." Dediğinde gözlerimden kalplerin çıkıp çıkmadığından emin olamadım.
"Peki Uğur'a karşı en başta neden bu kadar serttin?" Diye sorduğumda herkes sırıtmaya başladı. Bu kızlar işini biliyor arkadaş.
"Şimdi kabul edelim süper soru. Size kuledeyken 'yok diyorum kule!' Diye bağırıp ardından gelip sizi öpünce haliyle sert çıkıyorsunuz." Dediğinde hak verdim.
"Uğur hiç olmasaydı ne yapardın diye düşündün mü?" Dediğimde gülen yüzü bir anda soldu.
"Sonuç olarak yanımda değil mi bu soruyu es geçelim Minocuğum." Kıza bak be nick namemi biliyor. Korkulur bu Nefesten.
"Şimdi herkes bu kıza soru sormamı bekliyor olabilir. Evet Melek sana gelelim bakalım. Tüm okuyucular adına Fırat'ın intikamını almaya geldim." Dediğimde aynı benim gibi minnaktı. Cidden minnak. Ama ağır bir duruşu vardı.
"Biraz pat diye sorcağım ama bana kısa süre de olsa alışın. Ölmekten korkuyor musun?" Dediğimde kahkaha atmaya başladı. Bu kız neden bu kadar tuhaf. Çıvdıvıcam.
"Kim korkmaz ölmekten? Korkuyorum ama sevdiklerimin ardımdakilerin üzülmesi beni korkutuyor. Beni tedirgin eden konu bu."
"Çiçekleri bu kadar sevme nedenin ne?" Derken aklıma Fırat'ın evi çiçeklerle donatması aklıma gelmişti. Allahım bu adamlar fazla romantik. Tabi bazen. Oradan bir porsiyon Gökten Düşen Aşkın erkekleri abiii
"Belki şimdiye kadar kimse fark etmemiştir ya da bilmiyorum. Etrafımda yaşayan canlılar-insanlar değil- olduğunda kendimi daha iyi hissediyorum. Bu uzun zamandır böyle. Kalbimdeki şarapnel beni daha farklı düşünmeme olanak sağladı. Yani tam olarak kalbimde değil herkesin yanlış anlamasından korkuyorum." Dediğinde kaşımı kaldırdım. Bu kızın üzerine fazla mı gitmiştik Fırat'a sürekli hayır dediği için?
"Ameliyattan sonra-iyileştikten sonra yapmak istediğin ilk şey ne?" Dediğimde melekleri kıskandıracak şekilde gülümsedi gözlerini kapatarak.
"Çimenlere yatıp gözlerimi kapatacağım ve kuşların sesini duyup huzurla dolacağım. Yani eğer ameliyattan sağ çıkarsam yapacağım şey bu." Dediğinde ertafı hüzün dalgası kapladı. Umarım yaşarsın da biz Fırat'ın seninle mutlu olduğu zamanları da görürüz diye içimden geçirdim. Hüzünlü havayı savurmak için neşeli bir şekilde el çırparak diğer soruma geçtim.
"Fırat'ın bu kadar ısrarcı olmasına rağmen sen neden 'hayır' yanıtını veriyorsun?" Dediğimde gülümsedi. Sanki bir şeylerin olacağını simgeler gibi. Neler yapıyor bu Elif arkadaş diyerek sinirle soludum yazara.
"Zamanın bize ne göstereceği belli olmaz." Dediğinde kızların yüksek sesle 'oooooooooo' diye bağırmasına eşlik ettim. Melek bize açık bir kapı bırakıyordu. Vay canına.
"Melek okuyucular son cevapta mutlu olacak gibi hissediyorum ve teşekkür edip kızıl bombaya dönüyorum." Dediğimde kızıl kendinden beklenmeyecek şekilde gülümsedi. Kız gülünce daha güzel oluyordu arkadaş.
"Hayatında hiçbir erkeğin yanında olmasını istediğin bir an oldu mu?" Dediğimde yine tüm kızlar 'ooooo'ladılar.
"Kurdun kız şekli denilebilir benim için. Şimdiye kadar hiç istemedim. İstediğim bir anda olmadı. Ben her zaman güçlü bir karaktere sahip olduğumu düşünüyorum. Bir erkeğe gerek yok." Diyerek son noktayı koyuyordu. Elif ve ben de bu kız gibiydik dermişim. Hatta demeyim direk itiraf edeyim. Neyse konumuz bu değil.
"Birini sevdin mi?Ya da sevmeyi ister miydin?"
"İsterdim aslında. Ama birini sevmek çok zor gibi geliyor." Diyerek kısa kesti. Bu konuda sertti.
"Neden hep yalnız kalmayı seçiyorsun?"
"Yaptığım meslekten ötürü. Ardımda birini bırakırsam onun benim için acı çekeceğini düşünmek çok... Kötü olur. Bu yüzden. Ama zamanın bana ne göstereceği bilinmez." Diyerek Melek gibi biz sevgili okuyuculara açık kapı bıraktı.
"En beğendiğim soruya geldik. Erkekleri buradaki 'erkekler' sizin timdekiler, bir hayvana benzetecek olsan bu hangi hayvan olurdu?" Dediğim anda tüm kızlar büyük bir kahkaha koy verdiler. Nefes kendini yerden yere attığında bende kızlara katıldım.
"Şimdi klasik bir cevap verip öküz demek istiyorum. Herkes böyle söylemiş bize karşı çıkmak düşmez."Dediğinde ağrıyan yanaklarımı es geçip sabahtan beri ters ters bakıştığımız İlke'ye geçtim. Damar yolu açarkenki ciddi bakışımı takınıp soruları sormaya başladım.
"Savaş'a dibim düşüyor maalesef ki. Yani aslında benim sevgilimdi ama kötü cadı benimle Savaş'ı ayırdı. Mutlu musun?" Dediğimde tüm kızlar şaşkınlıkla bakmaya başladı. İlke kahkaha atarken bu kız deli mi diye düşündüm.
"Şaka yapıyorsun değil mi?"
"Yooo. Gayet ciddiyim."
"Valla al Casper'ını da git o halde. "Dediğinde artık Savaş beniiiiim diye hayırdım içimden.
"Savaştan ne zaman etkilenmeye başladın?" Diyerek homurdandığında yine bir kahkaha attı. İşaret parmağını göğsüne bastırarak "Ben mi? Ben? Ben İlke Tekiner! Yok öyle bir şey güldürmeyin beni." Dediğinde herkes sinsice gülümsedi 'yeme beni İlke' diye bakarak.
"Hadi kızlar kalkın röportaj bittiyse oturmaya mı geldik. Kına gecesi bugün Allah Allah."
Bol okuyuculu yıllara. Nice yıllaraaa Gda okuyucuları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökten Düşen Aşk
AventuraAşk bazen, acıyla tanışmanın diğer adıdır. Uçmaya kanat aramak değil, uçuruma kanatsız atlamaktır. O benim kurtarıcımdı. O benim kanadımdı. O Eva'ydı. O... Gökten Düşen Aşktı. ♥☆Dikkat edin gökten aşk düşebilir☆♥ 06.02.2016: #2 in Macera 09.08.2016...