Gökten Düşen Aşk

Röportaj Var Dediler Geldik!

Merhabalar ben Büşra. Nam-ı diğer mossgreeny. Elif'in deyimiyle de panda sever –kıhkıhkıh-

Eliften aldığım haberlere göre bizimkiler toplanmış. İzin istedim müsait ise röportaj yapabilir miyim? Diye izin aldım efenim.

Haydin bakalım bizimkilerin röportajına.

Öncelikle beni biriminize kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Hepinizi birlikte yakalamanın heyecanı ile sorularıma başlıyorum.

Altan ciddiyetle bana bakıyor Kurt sempatikçe gülümsüyor Giray ve ekibin geri kalanı sırıtıyordu. Hep bir ağızdan koro gibi 'Biz teşekkür ederiz' derken Büşra bu seslere bayılmak istiyordu :D Ortamın sessizliğini bozan tek şeyse Savaş'ın kraker yediğine dair çıkan seslerdi. Gülümseyerek sorularıma başladım Savaş'ın elinden bir tane krakere uzanırken.

1)İlk sorum Giray'a. Merhabalar Giray! Bize biraz kendinden bahseder misin?

Giray her şeye inat gülümseyerek bakıyor ve gözleri gülümsediğinde kısılıyor. "Merhaba. Tabi bahsedeyim. Ben Giray Atahanlı, siz beni her ne kadar Üsteğmen olarak tanımış olsanız da artık Yüzbaşıyım. Tatlı bir kızım var adı Mican. Sanırım hayatım bundan ibaret diyerek gülümsüyor. Sen hep gülmeliydin be Giray. Mican'ı öldüren yazara öfke ile bakıyorum ve diğer soruma geçiyorum.

2) Peki Mican'la aranız nasıl? Mican nasıl bir çocuk? Diye hafifçe gülümseyerek bakıyorum.

"Mican benzetme yapmak gerekirse annesi gibi. Cidden annesi gibi. Çok inatçı, bu özelliği beni her ne kadar delirtse de beni istediği şeyle kandırıyor. Parmağında döndürüyor diyebiliriz. Şimdi yedi yaşında hastaneden nasıl aldığını bilmediğim forma ile dolaşıyor ortada. Berk'le beraber gördükçe çıldırsam da hanımefendi inat." Dediğinde hüzünlü bir bakış atıyorum Giray'a ve her şeye rağmen ayakta dimdik duran bu adamı canı gönülden tebrik etmek istiyorum. Bu sırada tüm ekip büyük bir dikkatle dinliyor.

3)Bu sorum yüreğimi dağlıyor ama neyse bir çırpıda sormak istiyorum. Eğer Doktor Mican ölmeseydi ve çocuğunuz olarak yine tatlı kızınızı alsaydınız adını ne koymak isterdin?

"Yüreğinin dağlanmasına gerek yok. Her ne kadar yanımda Mican'ımın da olmasını istesem de hayat bize her zaman istediklerimizi vermiyor. Ben beni evde bekleyen canım için ayaktayım. Aşkım olan Mican ile geçirdiğim zamanı hiçbir zamana değişmem. Eğer yanımda olsaydı büyük olasılıkla 'Naz' koyardık ismini. Çünkü Mican isminden sonra ona yakışan tek isim bu." Diyerek inadına gülümsüyor. Karşımda hayatın bile yıkamadığı bir adam vardı. Sözleri içten kalpten geliyordu.

4)Bize Mican'ı ne zaman sevdiğini anladığını ve onu ilk gördüğünde ne hissettiğin, söyler misin? – Giray'ın gözleri uzaklara dalıyor ve anlatmaya başlamadan herkesin yüz ifadesinin düştüğünü görebiliyorum. Bende onlara katılırken Giray ise bize 'aşkını' anlatmaya başlıyor.-

"Onu ilk gördüğümde yaralıydım. Öleceğimi zannediyordum. Bir şekilde onu hastanenin bahçesinde onu gördüm omzuna dokundum ve güç bela onu kendime çevirip dudaklarımdan dökülen kelimeler ile gözlerimi yumdum. 'Sen misin Azrail'im?' dedim. Azrail'im değil yeniden doğmama neden olandı. Mican'ı ilk gördüğümde ölüm duygusu vücudumda daha baskındı. Sonuçta yaralıydım ama o gözler beni hayata öyle bir mühürledi ki o duyguları tarih etmem imkansız. O zaten ölümsüz bir aşkı yaşamak istiyordu. Onun aşkı bende her daim yaşayacak."