İs not it enough ?

1

Jisung

Yorucu bir günün ardından kendimi yatağa attığımda derin bir oh çektim.
Sıcak bir duş gerçekten iyi gelmişti .
Vücudum mayışmaya hazır bir şekilde uzanırken komidinin üstünden telefonumu alarak bildirimlere baktım.

Anne 2 cevapsız arama
Felix 5 yeni mesaj

Annemi es geçerek Felix'in mesajına girdim. Yarınki proje için yardım istiyordu. Yarın izin günüm olduğu için ona hızlıca yardıma geleceğime dair birkaç şey yazıp yataktan kalktım. Hava soğumaya başlamıştı , bu yüzden Mia'yı yatak odasından çıkararak oturma odasına götürdüm.

Önüne biraz mama koyarak klimayı açtığımda hızlıca yanıma gelerek onu sevmem için bana sürtünmeye başladı.

Gıdığını okşadığımdaysa bir kaç mırıltı çıkararak yanımdan uzaklaştı ve mamasını yemeye koyuldu.

Gözüm televizyonun üstündeki duvar saatine kaydığında saatin çoktan 11 olduğunu gördüm. Yerimden kalkarak son kez Mia'nın tüylerini okşadım. Resim için bir kaç gerekli eşyamı ve çatıdaki gülümü sulamak için küçük bir şişe suyu alarak ayakkabılarımı giymeye başladım .

"1 saate geliyorum Mia!"

Cevap alamayacağımı bile bile bağırdığımda içerden gelen miyavlama sesiyle gülümsedim.
Aklıma Felix'in kedilerin uzaylı olduğuna dair teorileri gelmişti.

Ceketimin önünü kapattım ve anahtarı rastgele cebime tıkıştırarak merdivenlere yöneldim.

Zaten çatıdan 1 kat aşşağı da olduğum için asansörü tercih etmiyordum.

Çatıya geldiğimde hafifçe aralıklı olan kapıdan girdim. Gözlerim yıldızları bulduğunda bugün her zamankine oranla daha güzel parladıklarını düşündüm.

Kapıyı kapatarak her zaman gittiğim köşeye doğru ilerlemeye başladım.
Sağa döndüğümde gülüm orada beni bekliyordu. Yüzüme istemsizce bir gülümseme yayıldığında ne kadar büyümüş olduğunu gördüm. Kırmızı yaprakları göz kamaştırıyordu.

Çantadaki suyu çıkararak geçen gün tazelemiş olduğum toprağına döktüm.

"Hmmm söylesene gülcük bugün yıldızlar çok güzel değil mi?"

yapraklarını okşarken aniden üstümde hissettiğim bir çift gözle irkilerek kafamı duvardan tarafa çevirdim.

Görüş açıma giren bedenle duraksadığımda Kahverengilerini bana dikmiş ve duvardan aşşağı sarkıttığı ayaklarını sallayan birini gördüm. Yüzü tanıdık değildi.

Sarhoş muydu?
Genelde kimse bu çatıya gelmezdi. Daha doğrusu bu saatlerde kimse gelmezdi.

Zararsız biri olduğunu düşünerek yavaşça karşımdaki bedene doğru ilerlemeye başladım.  Yüzüme bir gülümseme eklediğimde

"Merhaba Bayım, sizde mi yıldızları izlemeye geldiniz?"

dedim. Karşımdaki beden afallamış bir şekilde gözlerini kaçırırken sessizleşen ortam karşısında gerilmiştim.
Belkide sormamam gereken birşeyi sormuştum.

Kahverengilerini yeniden üstümde hissettiğimde eğmiş olduğum başımı kaldırarak karşımdaki bedeni süzdüm.

25 bilemedim 26 yaşlarında, uzun boylu, fotojenik diyebileceğim kadar düzgün yüz hatlarıyla gerçektende bu adam
' yakışıklı ' kavramının tam tanımıydı.

"Ah.. ben .. şey..  boşversene seni görünce unuttum"

Karşımdan gelen sesle düşüncelerimden sıyrılırken yüzüne bir gülümseme yaydı. Gözlerim bir süre gülüşünde oyalandığında bende aynı şekilde gülümsedim.
Gülüşü çok güzeldi.