Merhaba.
Yeni bir hikaye ile karşınızdayım. Uzunca bir süredir yazıp beklettiğim bir hikaye. Umarım okur ve destek verirsiniz.
Gerçek ile uzaktan yakından bir bağlantısı yoktur.
Diğer asker konulu hikayeler ile bir bağlantısı yoktur.
Keyifli okumalar...
"Hadi kızıııım yaa. Babacım geç kalacağız. Bir an evvel yola çıkalım. Çok oyalanmamamız gerek biliyorsun."
"Tamam babaaa. Yurt kaçmıyor ya bişey olmaz."
"Baban haklı Deren hızlan biraz." Göz devirip valizimle odadan çıktım
"Benim adım Deren değil anne. Adım Tomris Deren." Bayılırlardı tek ismimi kullanmaya bense her ikisini kullanmayı severdim.
Tomris babamın ben daha dünyaya gelmeden bana uygun gördüğü isim. Bayılıyordum onu kullanmaya. Deren ise annemin beni gördüğü ilk an söylediği isimdi.
Hızlıca otelden çıkıl annemleri takip ederek otelin önündeki arabaya bindim. Her fırsatta ben onları onlar beni öpüyorlardı. Derin nefesler alarak yolu izlemeye başladım.
Ben Tomris Deren Akay. Bir öğretmen adayıyım. Henüz aday adayı olan bir öğretmen. 17 yaşımın son günlerindeyim. Üniversite için Ankara'ya geldim ve tabiki peşimden ailem. Beni yurda bırakıl Bursa'ya dönecekler. Ailem demişken biz 4 kişilik şirin bir aileyiz.
Babam Haldun Akay. Kendisi emekli albay olur. Taze emekli hatta. 6 ay önce emekliliğini verdi. Benim gönlümün yakışıklısıdır kendisi. Hayatımda gördüğüm en güçlü erkektir. Benim kahramanım.
Annem Asuman Akay. Biricik annem ise avukat şu an sadece çok yakın olduğu tanıdıklarının davalarına bakıyor kendini o da emekli ilan etti anlayacağınız. Benim en büyük destekçim benim biriciğim.
Ve ailemizin bücürü Oğuz Akay. Benden bir yaş küçük olan erkek kardeşim. Babamın kopyası gözü kara bir delikanlı. Kendisi de babam gibi asker olmak için elinden geleni yapıyor. Umarım emeklerinin karşılığını alır.
Sırayla onlara bakarken ileride gördüğümüz benzinliğe yanaştık. Babam benzin alıp arabaya bindikten sonra tam hareket edeceğimiz sıra ben
"Ay baba. Bi saniye ben yiyecek bişeyler alayım. Kurt gibi açım." Herkesin kahkahası ile bende gülerek içeri girdim. Oğuz camdan çıkmış.
"Bana da bi gofret al güzellik." Dediğinde öpücük attım. Kulaklığımı takıp bişeyler seçiyordum. Kulaklığımda şu sıralar çok dinlediğim Cem Özkan - Dön Bana çalıyor. Kasada parayı öderken en sevdiğim kısmı gelmişti şarkının mırıldanarak söylüyordum....
Dön bana yeniden n'olur
Sev beni yeniden n'olur
Al beni yanına n'olur
Dön bana yeniden n'olur
N'olur, n'olur
Dön bana yeniden n'olur
Sev beni yeniden n'olur
Al beni yanına n'olur
Dön bana yeniden n'olurArkamı dönmemle ileride duran camın patlaması bir oldu. Korkuyla yere çöktüm. Kafamı kaldırıp dışarı baktığımda görmeyi en son istediğim şey karşımdaydı.
Arabamız alevler içerisinde kalmıştı. Yok denebilecek derecede paramparçaydı. Hızla kalkıp zorla da olsa dışarı attım kendimi. Gözyaşlarım durmuyordu sanki ayaklarım uyuşmuş gibiydi. Yere diz çöküp
"Aaaaaaaağğğğğhhh" diye bağırdım. Deli gibi ağlıyordum. Hepsi gitmişti. Ailem beni bu koca dünyada bir başıma bırakıp gitmişlerdi. Biricik kızlarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tan Vakti
Hayran Kurgu"Benim benden başka kimsem yok, senin senden başka kimsen yok. Gel biz olalım? " Hayallerine giden yolda hayallerinden olunur mu hiç? Hem de bu kadar yakınken. Değişir mi bir insan bu kadar? Başkalaşır mı intikam hırsıyla? Ben Tomris Deren Akay...