Arda Kalan Mektuplar

112 9 0
                                        

Selam,

Yeni bir bölüm ile ben geldim. Bölümü yazarken bazı yerlerde ağlama isteği ile dolup taşsam da yazdım.

Bir kaç bölüm hareketli geçecek gibi hadi bakalım.





Keyifli okumalar canlarım...


Zifiri karanlık geceyi aydınlattı o parlak ışıklar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Zifiri karanlık geceyi aydınlattı o parlak ışıklar.

Sessiz geceyi müthiş bir gürültüyle savaş alanına çevirdi o gürültü.

Yer sallandı belki de.

İçimdeki ateşi söndürmek istercesine çılgınlar gibi yağıyordu yağmur.

Günlerden 7 mayıs ... İlkbaharın en güzel günlerindeyiz. Her ne kadar soğuk olsa da yazın gelişi çoktan belliydi. Çiçekler açmaya yüz tutmuştu. Güneş farklı doğuyordu... Saat 03:59 mevsime inat yağan yağmur felaket habercisi gibiydi. Sessiz huzurlu geceydi aslında yatmadan evvel. Sonra sessizlik bozuldu. Karanlık geceyi yıkıp, yakıp, yırtıp geçti gök gürültüsü.

Yattığı yerden gök gürültüsü ile bir kere daha kıpırdayan Serdar istifini bozmadan uyumaya devam ediyordu. Kalkıp kapalı balkona çıktım. Sigaramdan bir dal çıkarıp yaktım. Çakmağımı ateşlemem ile bir gök gürültüsü daha ulaştı kulaklarıma.

Yağmur ve fırtına tüm şehri ele geçirmiş gibiydi. Zaten zifiri karanlık olan hava daha da karanlıktı. Siyahtan daha siyahtı. Yağmur camlarda damla izi bile oluşturmadan hortum tutar gibi akıyordu. Hava sürekli aydınlanıp duruyordu. Gürültü kulaklarıma savaş alanını anımsatıyordu. Bu anların anımsattığı sadece savaş alanı da değildi. Bana o gök gürültüsünden korkan küçük kız çocuğunu da hatırlatıyordu.

Annemin sesi geldi birden kulaklarıma...


-----

Kopan gürültü ile bir çığlık daha attım. Çok korkuyordum. 7 yaşında kocaman bir abla olmuştum ve annemlerin yanına gidemezdim. Kafamı yorganın içine sokup annemin hep söylediği türküyü söylemeye başladım.

Mühür gözlüm, seni elden
Sakınırım, kıskanırım
Yağan kardan, esen yelden
Sakınırım, kıskanırım, eyy
Yağan kardan, esen yelden
Yağan kardan, esen yelden
Sakınırım, kıskanırım, eyy

Bir süre sonra onun melek sesi de gelmişti kulaklarıma. Sonra küçük adımlarla yatağın içine girip göğsüne çekti kafamı. Şimdi korkmuyordum işte.

Havadaki turnalardan havadaki turnalardan
Su içtiğin kurnalardan giyindiğin urbalardan
Sakınırım, kıskanırım, eyy
Giyindiğin urbalardan giyindiğin urbalardan
Sakınırım, kıskanırım, eyy

Bende ona eşlik edip mırıldanıyordum. Hala hava aydınlanıp kararıyordu ama sanki gürüldeyen havayı duymuyordum.

Beşikte yatan kuzundan
Beşikte yatan kuzundan
Hem oğlundan, hem kızından
Ben seni senin gözünden
Sakınırım, kıskanırım, eyy
Ben seni senin gözünden
Yâr seni senin gözünden
Sakınırım, kıskanırım, eyy

Tan VaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin