-OYLARINIZ VE YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ LÜTFEN EKSİK ETMEYİN<3-
GEÇMİŞ
''Bunu bize yapma.'' dedi genç adam yalvarırcasına. Ancak karşısında acımasızca duran Leya'nın geri adım atmaya niyeti yoktu.
''Neyi anlamak istemiyorsun? Seni de çocuğunu da istemiyorum! Asla doğurmayacağım onu! Duydun mu beni? Asla!''
Yağız derin bir nefes alarak ellerini şakaklarına götürdü. Şu an yaşadıklarının kabustan ibaret olması için canını bile verecek haldeydi. Kravatını gevşeterek acıyla gülümsedi. Aşık olduğu kadın... Uğruna her şeyi yapacağı kadın şimdi neler söylüyordu?
''Bak, korkunu anlıyorum ama ben yanında olacağım. Söz veriyorum, istersen hemen yarın evlenebiliriz. Leya... Sevgilim lütfen.''
Şimdi gurur yapma zamanı değildi. Leya hamileydi ve nedenini anlamadığı bir şekilde çocuğu doğurmak istemediğini söylüyordu.
''Sana hayır dedim.''
Kabul edemezdi, göz göre göre çocuğunun ölümünü oturup izleyemezdi. Öfkeyle Leya'nın üzerine yürürken tek düşündüğü aşık olduğu bu yabancıydı.
''Sebebini söyle! Tüm yaşadıklarımızın koca bir yalandan ibaret olduğunu söyleme bana! Gerçek sebebini söyle bana!'' diye bağırdı. Sesi tüm odayı inletirken Leya kısa bir anlığına gözlerini yumup tekrar açmıştı.
''Seni sevmiyorum.'' dedi tek seferde. Tüm duyguları aynı saniyede yaşayan Yağız sessizce genç kadının yüzünü inceledi ve kalan bir parça gururunu önemsemeden cevap verdi.
''Çocuğu doğur...''
Yutkundu ve acıyla devam etti.
''Doğumdan sonra onu alıp giderim. Hayatın boyunca bir daha asla karşına çıkmayız.''
Son sözleri üzerine Leya gergince ellerini birbirine kenetledi.
''Bunu gerçekten yapar mısın?'' diye sordu endişeyle.
''Yapacağım.'' dedi içinde yeşermeye başlayan nefretle.
Yağız ter içinde yatağından fırladığında yine aynı rüyayı gördüğü için sıkıntıyla ayağa kalktı. Zaten kabus gibi bir gün geçirmişti, üstüne her gece rüyasına girmesi de çabasıydı. Tişörtünü çıkartarak banyoya ilerledi. Soğuk bir duşun iyi gelmesini umut ederek suya ilerlediğinde aklında Leya vardı. İnanılır gibi değildi, hayatını alt üst eden o kadınla şimdi aynı çatı altındaydı. Su damlaları tüm bedenine yayılırken elini sıkıntıyla saçlarından geçirerek geriye doğru iteledi. Nefessiz kalmasının sebebi su değil, yakasını bırakmayan geçmişiydi. Dakikalar sonra az da olsa rahatlayarak banyodan çıktı ve üzerini giyindi. Islak saçlarına aldırış etmeden odasından çıkarken kendini Leya'nın odasında bulacağından habersizdi. Kapıyı aralar aralamaz yatağa, gündüz üzerinde olan kıyafetlerle yayılmış olan kadını gördü. Kalbi yine acıyla dolarken ona doğru yaklaştı sessizce. Üzerini örteceği sırada Leya'nın elleri arasında tuttuğu fotoğrafı gördü. Hareket etmeyi kesmiş öylece fotoğrafa bakıyordu.
''Onu sende özledin değil mi?'' diye sordu.
Sorusuna karşılık alamamıştı, öne doğru eğilerek Leya'yı kucakladığı gibi yatağın içine koydu. Üzerini örttükten sonra genç kadının yüzüne yayılan saçlarını geriye itelemek istemişti. Ancak havada asılı kalan elleri buna izin vermedi. Aralanan bir çift göz uyku mahmurluğuyla ona odaklandığında tek kelime etmemişti.
''Ne... Ne istiyorsun benden?''
''Benden aldığın hayatımı.'' Leya verilen cevabı duymadı, hızla aralanan gözleri aynı hızla geri kapandığından rüya gördüğünü düşündüğü kesindi. Yağız omuzları düşük bir şekilde odadan ayrılırken onları güzel günlerin beklemediğinin farkındaydı.
&
Selam! Kısa bir bölüm oldu farkındayım, kusura bakmayın bu yüzden. Eğer yetiştirebilirsem gece bir bölüm daha atacağım.
Nasılsınız? Bölüm nasıldı?
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın. Yıldızlar kadar öpücük!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Varis
Teen Fiction"Kimsin sen? Neden kendimi hep senin yanına sürüklenirken buluyorum?" NOT: Bu kurgu Demren kitabının Çağtu'ya uyarlanmış halidir.