8|Christopher BangChan.

73 12 9
                                    

"Çünkü ben de ondan sonra kimseye güvenemedim Changbin. Benim güvenimi kırdı, birinin beni sevip sevmediğine inanamaz oldum. Herkesi test eder oldum."

Changbin anlamaz gözlerle Chan'a bakıyordu. Ne anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu:

"Ne demeye çalışıyorsun ?"

Chan derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı:

"Biraz geçmişe gitmek istiyorum. O geçmişte kaldı, bana bıraktığı tek şey ise güven problemleri oldu. Üniversitede bir kızla tanıştım. Japondu ve çok güzel bir kızdı. Minatozaki Sana, benim ilk sevgilim olmasa bile en değer verdiğim sevgilimdi. Çok güzel bir kızdı bu yüzden herkes onun birini seçmesini bekliyordu. Üniversitenin ilk yılı benden hoşlanıyor ve bunu gizliyormuş bilmiyordum. İkinci yıl bazı derslerimiz ortaktı ve orada tanıştık. Ondan çok etkilendim, hep yanımda olmasını istedim bu yüzden onun okuduğu bölümle olan derslerden daha fazla almaya başladım. Önemli olan dersi dinlemek değildi, önemli olan önü görmekti. Birkaç ay geçti ve neredeyse her ders beraberdik fakat bir türlü ona açılamıyordum. Sonra bir gün direkt dudaklarına yapıştım onun. Benden hoşlanıp hoşlanmadığını da o gün sordum. İkimiz de birbirimizi seviyorduk bu yüzden sorun olmaz diye düşündüm fakat sorun oldu. Sana bir gün benim için canını verebilecekken diğer gün canım alınacak olsa umrunda olmuyordu bu yüzden yapamıyorduk. Bir gün benimle sevgili gibi davranırken diğer gün başka bir erkekle flört ediyor gibi konuşuyordu. Onu çok kıskandığımı bildiği hâlde böyle yapıyordu. Bu yüzden ondan soğuyordum. İkimizin arasında sebebi bilinmeyen bir kırgınlık vardı, kırgınlık kadar yoğun olan bir aşkımız da vardı ve bunu es geçemezdik. Bir günün sabahı sinemada eğlenirsek akşamı kesinlikle kavga ediyorduk. Sonra yürütemediğimizi düşündük ve ayrıldık. Sana o yıl açıldı ve başka bir erkekle sevgili oldu. Onunla sevgili olmasına rağmen benimle konuşmaya devam ediyordu. İşte o zaman içime bir kurt düştü. Benimle sevgiliyken de eski sevgilisiyle mi konuşuyordu ? Bu yüzden mi bir gün iyiyken diğer gün kötüydük diye geçirirdim içimden. Sebebini hiçbir zaman öğrenmeye cesaret edemedim tıpkı senin aşkının sebebini öğrenemediğim için çünkü yapamam ben."

Changbin derin bir nefes aldı ve:

"Haklısın, cesaretin olmadan ne yapacaksın ki ? Hayatımda tanıdığım en korkak adamsın. Herkese, her şeye meydan okuyorsun ama duygularından korkuyorsun. Geçmişe saplanıp kalmışsın. En büyük felaketler senin başına gelmiş değil mi ? En büyük acıları sen çekmişsin ? En çok sen yalnız kalmışsın ? En çok sen sevilmemişsin ? Ben hiç bilmem ki acı nedir, yalnızlık nedir, sevgisizlik denir. Dünyanın ekseni kaydı be, on iki santim yerinden oynadı ama sen bana bir santim bile yaklaşmadın."

Şimdi ikisi de kırgındı işte. İkisinin kalbi de kırgın atıyordu, ikisinin beyni de zıt çalışıyordu, ikisinin gözleri de ters bakıyordu. Zor olan kısım şimdi başlıyordu onlar için. Birinin kalbi Yeonjun mu ? Chan mı ? derken diğerinin kalbi Changbin mi ?boşluk mu ? Diyordu. O sırada büyük olan sordu:

"Bitti mi ?"

Changbin sarhoşluğun etkisini yavaş yavaş kaybediyor ve kendine geliyordu. Chan'a söylediği her şey aklının bir ucunda duruyordu. Şimdi çaba sarf etmesi gereken kişi değişmişti. Şu an en büyük çabayı Chan'ın göstermesi gerekiyordu. Changbin son bir kez:

"Sana karşı ne hissettiğimi bilmiyorum. Bilmek de istediğimi sanmıyorum. Time geri döneceğim ama sadece diğerleri için. Chan, sana olan aşkımı bitiren kişi sen oldun."

Chan kalbinin yarıldığını hissediyordu. Yetinmedi ama tekrar sordu:

"Bitti mi ?"

ÇeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin