Çete

29|Yoongi.

<BTS-Yoongi>
Jimin bana merakla bakıyordu, ona söyleyeceğim şeyi merak ettiğine adım kadar emindim. Sarhoş olduğum için her şeyi dökebileceğimden emindim ama kafam yerine gelmeye başlamıştı. Kendimi bu ayıklıkta ele veremezdim.

"Vazgeçtim, sonrasında söylerim Jimin."

Jimin küsmüş gibi dudaklarını büzdüğünde saate baktım. Saat henüz 4 bile olmamıştı bu yüzden Jimin'e baktım ve:

"Çatıda benimle biraz daha içmek ister misin ? Sarhoş olmadığım sürece sana bunu anlatamam. Kendimi berbat hissederim."

Jimin başını olumlu anlamda salladıktan sonra çatıya çıktık. Jimin dolaptan birkaç şişe içki getirdiğinde bile strese kapılmıştım. Jimin'in getirdiği şişelerin birkaç tanesini bardağa bile koymadan içtiğimde başım bile dönmüyordu. Daha fazla içtiğimde Jimin'in hiç içmediğini görmüştüm. Beni tanıyordu, ciddi bir konuşma yapmam gerekiyorsa cümlelerimi bile toparlama ihtiyacı duymamam hatta cümlelerimi bile toparlayamamam gerekiyordu. Bu yüzden ağzına bir yudum bile içki sürmemişti.

<BTS-Jimin>
Yoongi deli gibi içki içiyordu. Bir yerden sonra gözleri kızarmıştı ve gözlerini kapatmıştı. Emindim bana geçmişini anlatacaktı ama ağlamamak için zor durduğundan emindim:

"Yoongi ? Bana bir şey anlatacaktın ?"

Yoongi çok yavaş konuşuyordu ve aynı zamanda da kelimelerin çoğunu yutuyordu:

"Jimin, ben seni çok seviyorum. Anlatacağım şeylerden sonra da seni sevmeye devam edeceğim ama sen beni istemezsen seni anlarım."

Merak ediyordum ve böyle bir olay olmayacaktı bu yüzden:

"Yoongi, seni ölene kadar seveceğim. Şimdi anlat bana."

"Jimin, benim bir kardeşim var. Ben kardeşimi koruyamadığım için sizi korumaya çalışıyorum. Benim babam alkoliğin tekiydi, her gün alkol alırdı sonra da annemi döver ya da tecavüz ederdi. Ben olmasam da kardeşim bu tecavüz sonucu doğdu. Kardeşim doğduğunda ben 5 yaşındaydım ve her şeyi anlayabiliyordum. Kardeşim doğduktan sonra da bu süreç devam etti, her gece annemin çığlıklarını duyuyordum. Yine bir gün babam içip gelmişti ama bu sefer farklıydı. Yanında bir kadın vardı, annem bunu kaldıramadı ve kardeşimi de bana bırakıp gitti. Giderken benden özür dilemişti, gitmezse hiç iyi şeylerin olmayacağını ve can güvenliğimin olmayacağını söyledi. Bizi bırakıp gittiğinde kardeşim 2 yaşındaydı. 2 Yıl boyunca babam eve sürekli o kadınla geliyordu. Bize bulaşmıyordu ama bir gece babam o kadına taciz ederken ne olduğunu anlamadığım bir şekilde kadın öldü. Babam artık bir katildi, ondan korkuyorduk bu yüzden sabahları evde durup akşam olduğunda kapımızı kilitliyorduk. Günler, aylar hatta yıllar geçti. Kardeşim büyüdü ve 4 yaşına geldi. Aramızda inanılmaz güçlü bir bağ vardı çünkü annem ve babamdan çok beni görmüştü. Onu korumaya yemin etmiştim. Bir gece kardeşimle yine odamızı kilitlediğimizi düşünmüştük ve uyumaya hazırlanmıştık. O sırada kapı açıldı ve sarhoşluğun en dibini yaşayan babam içeriye girdi. Önce kardeşimi aldı, kendi yatak odasına götürdüğünde onu kurtarmak için yatak odasına girdim. Beni de tuttu. İkimizi de yatağa bağlamıştı. Kardeşime bir şey yaparsa diye düşünmekten korkuyordum. O sırada gözümün önünde onu dövmeye başladı, bana bağırıyordu. Benden yardım istiyordu ama hiçbir şey yapamıyordum. Onu döve döve bayılttı. Onu korumaya yemin etmiştim ama başaramamıştım. Bayılmıştı..."