<BTS-JİMİN>
"Onunla takıyoruz ama timdeki diğer kişiler bilmiyor ve uzun bir süre de söylemeyi planlamıyoruz. İşimiz başımızdan aşkın, BTS adında şehrin huzurunu kaçıran çeteyi yakalamamız lazım."
Ona imâlı bir gülüş yaptım. Dil çıkartıp:
"Hadi yakala bakayım."
O da parmağıyla beni işaret etti ve cebinden kelepçe çıkarttı:
"Park Jimin, seni tutukluyorum. Diğer arkadaşın Min Yoongi de tedavisi bittiği an tutuklanacak ve tutuklamamız gereken 5 kişi kalacak."
Sebepsizce üzülmüştüm, BTS'in 5 kişi kalması mı üzmüştü beni, yoksa lise arkadaşım tarafından tutuklanmak mı ? Bileğimde kelepçeler ile hastaneyi terk ettiğimde sorgu odasını boylamam çok uzun sürmedi...
<SKZ-MİNHO>
Min Yoongi ameliyattan çıkmasına rağmen bir türlü uyanmıyordu. Belki de uyanmasına rağmen bize uyandığını belli etmek istemiyordu. Onu yoğun bakıma almamışlardı bu yüzden polis kimliğimi kullanarak rahatlıkla odaya girdim:"Selam Min Yoongi, ben Lee Minho. Sana neredeyse kanımın yarısını verdim bana da uyuma numarası yapmayacaksın değil mi ?"
Ben böyle der demez gözlerini açtı ve sinirli bir şekilde bana bakarak:
"Ne söyleyeceksen söyle, dinlenmeye ve düşünmeye ihtiyacım var !"
Sinirli tavrı beni sinirlendirse de sakin kalmaya çalıştım ve:
"Geçmişimi merak etmiyor musun ? Ambulansta bilincin yarı açık yarı kapalıyken benimle konuşmuştun."
Yattığı yatakta doğrulmaya çalışırken onu tuttum, yatağına yatırdım ve:
"Tamam anlatmamı istiyorsan hareket etmene gerek yok. Beni yatarak da dinleyebilirsin."
Yastığını düzeltti ve:
"Anlat bakalım Lee, hangimizin geçmişi daha zor ve kötüymüş görelim."
Derin bir nefes aldım ve hayatım boyunca olabileceğim kadar cesaretli ve özgüvenli olduğumu düşündüğüm an anlatmaya başladım:
"Benim bir abim vardı. Hâlâ yaşıyor mu bilmiyorum. Aslında biliyorum ama söylemek istemiyorum. Ailem çok sıkıntılıydı. Babam alkoliğin tekiydi, annem de babamın alkol bağımlılığına ses çıkarttığı için sürekli dayak yiyordu. Bir gün dayanamadı ve evi terk etti. Babam alkol aldığı zamanlar annemi ya döverdi ya da isteyip istememesini umursamadan onunla birlikte olurdu. Annem bizi terk ettikten sonra alkol almayı daha da sıklaştırdı. Alkol aldığı zamanlarda beni döverdi hatta öldüresiye dövdüğü zamanlar olurd-"
"Tamam, anlatma gerisini yeter !"
Min Yoongi sözümü kestiğinde bazı yapboz parçaları beynimde oturdu. Gözleri dolu doluydu ama bana belli etmemeye çalışıyordu. Elleriyle yüzünü ovuşturdu ve:
"Ne oldu Min ? Hayat hikayemden mi etkilendin yoksa ?"
Sorduğum soru çok imâlı bir ses tonuydu. Sorumla birlikte üst dudağı havaya kalkıp indi ve:
"Etkilenmedim, sen bir de benim hayat hikayemi bilsen."
Onun hayat hikayesini bildiğimi biliyordu. Onu kendimden daha çok ezberlemiş olduğumu da biliyor ve bildiğimi bildiği için utanıyordu. Yaşadıkları kolay değildi:
"Senin hayat hikayeni bildiğimi biliyorsun. Ben dışında kaç kişi biliyor hayatındaki karanlığı ? Mesela hepinizin yakalanmasına bile sebep olabilecek olmasına rağmen ölme tehlikesi olmamasına rağmen ölür diye korkup adını verdiğin çocuk biliyor mu ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çete
FanfictionBTS adındaki çete uzun süredir şehrin huzurunu kaçırıyordu ve herkes onlardan şikayetçiydi. Yeni kurulan asker timi SKZ'in ise tek bir görevi vardı: BTS'i çökertmek