Minho ve Jisung iş başındayken diğerleri :)
<SKZ-Changbin>
Chan ve Minho geldikten sonra herkes odasına çekilmişti. Ben de Chan'ı ufak bir sorguya çekme kararı verdim:"Nereye gittiniz ?"
Chan bana baktı, gözlerini kaçırdı sonra da gülerek:
"Pavyona gittik, 2 tane kız vardı şöyle biraz eğlenip geldik."
Sırtına hafif -sesi dünyanın öbür ucundan duyulan- bir yumruk attıktan sonra:
"Nereye gittiniz ?"
"Changbin, şimdi biz sevişecek olsak kim üstte olacak ? Benim uke olma ihtimalim yok gibi de."
"Saçmalama Chan, ben varken senin üstte olma gibi bir durumun olmaz. Ben senden daha kaslıyım."
"Ben senden daha büyüğüm."
"Ben senden daha semeyim."
"Ben senden daha uzunum."
"CHAN, benden uzun olabilirsin ama benimkinden daha uzun olamaz."
"Karşılaştıralım istersen."
"KONUYU DEĞİŞTİRDİN ! Nereye gittiniz ?"
Chan'ın yüzündeki gülümseme kayboldu. Düşünce ve gerçeklerle boğuşmaya başladığını anlamıştım. Yaptığımız sohbetin saçmalığından sonra daha ciddi bir sohbete geçemeyeceğimiz kesindi. Chan yüzüne muzır bir gülümseme yerleştirdi ve:
"Benimki daha büyük, seme ben olacağım diye hemen konuyu değiştirdin bakıyorum da."
"Chan, konumuz sikimizin boyu değil. Konumuz senin Minho ile nereye gittiğin. Şimdi söyle, nereye gittiniz ?"
"Söyleyemem, görev sırrı."
"Jisung'a pavyona gitmişler derim. İkiniz de sikke sikke bedel ödersiniz."
"Buradaki sikke, eski dönemde kullanılan para mı yoksa farklı bir durum mu bebeğim ?"
"CHAN ! Beni sinirlendirme."
Chan bana yaklaştı, elini tişörtümün altındaki kaslarımla buluşturdu. Elleri buz gibi olduğu için bu irkilmeme sebep olmuştu.
"Bunu sonra konuşuruz sevgilim, şimdi benimle biraz uyumak istemez miydin ? Herkes odasında, huzurun sesi yankılanırken dinlenmeyelim mi ?"
Başımı olumlu anlamda salladım. Yatağına yattıktan sonra yanına gelmemi bekledi. Ben ise kendi yatağıma yattığım için bozuldu. Yüzümü Chan'a değil cam tarafına doğru döndüm ve uyumaya çalıştım. Birkaç dakika sonra sırtımda bir sıcaklık hissettim, karnımda ise bir çift el vardı. Sonrasında Chan'ın derin ve yorgun sesini duydum:
"Sıcak bir aralık gecesi, soğuk bir sevgili, huzurlu bir uyku, güzel bir gece ?"
"Umarım güzel bir geceden kastın huzurlu bir uyku ya da sabaha kadar kahve içip sohbet etmektir Chan."
"Neden yapmıyoruz ? Benim sana, senin bana ihtiyacın var Changbin."
"Kendimi hazır hissetmiyorum Christopher. Seninle bir gün oturup sohbet etmek istiyorum, neden korktuğumu ya da hazır hissetmediğimi anlatmak istiyorum. Sonrasında seninle güzel bir gece geçirelim."
Chan kalktı ve odadan çıktı. Ben ise gözlerimi kapatıp uyumaya odaklandım.
...
Üşüme hissiyatı ile kafamı kaldırdım ve gökyüzünde parlayan tek yıldızı gördüm. Üzerimde siyah bir battaniye vardı. Çevremi inceledikten sonra Chan'ı elinde iki tane kupayla gördüm:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çete
FanfictionBTS adındaki çete uzun süredir şehrin huzurunu kaçırıyordu ve herkes onlardan şikayetçiydi. Yeni kurulan asker timi SKZ'in ise tek bir görevi vardı: BTS'i çökertmek