Yoongi dışarıda gördüğü adam yüzünden stres olmuştu ve sesi korkulu çıkıyordu:
"Jimin'e dokunma. Jimin dışında herkesten intikam alabilirsin ama Jimin'i serbest bırak. Ona bir şey olursa sana hiçbir şey anlatmam."
Telefondan gelen tek ses kahkaha olduğunda Yoongi uyuduğunu düşündüğü Jimin'i kucağına aldı ve evden çıktı. Elinden gelen tek şey onu evden uzaklaştırmak olduğu için korkuyordu. Jimin'e bir şey olması demek Yoongi'nin ölümü demekti.
Jimin uykulu bir sesle sordu:
"Neler oluyor Yoongi ? Nereye götürüyorsun beni ?"
Yoongi çok endişeli bir şekilde Jimin'in susması için işaret parmağını dudaklarına götürdü. Onu bodrum kattaki odaya götürdü ve kapıyı üstüne kapattı:
"Lütfen bana kızma, ne kadar burada kalacağından haberim yok. Seni korumaya çalışıyorum, lütfen hiç ses çıkartmadan beni bekle."
Sonrasında üst kata geri çıktı ve silahını eline aldı. Mermilerini pantolonuna sıkıştırdı ve evden çıkıp ormana gitti. Biraz önce gördüğü beyaz giyimli adam hâlâ orada bekliyordu. Sırtı dönük olduğu için tetiği çekti ve yanına yaklaştı:
"Min Yoongi, neden böyle yapıyorsun ? Bu kadar mı korkuyorsun benden ?"
Yoongi beyaz giyimli adamı kendine çevirdi ve silahı kafasına hizalayıp:
"İçeriye doğru yürü !"
İkisi birlikte ormanın derinliklerine doğru gittikleri esnada Yoongi korku içerisinde eli titreyerek içeriye giriyordu. Ormana girdikleri yeri görmedikleri bir alana geldikleri anda adam:
"Neden basamayacağın tetiği çekiyorsun Min ?"
Haklıydı. Yoongi bu tetiği çekebilirdi ama birini asla vuramazdı çünkü o kadar kötü biri değildi. Silahı indirdi ve:
"Adamlarına söyle, hepsi gitsin. Evin etrafını saran ve bizim çevremizde olanları kastediyorum."
Adam şaşırmıştı. Bunu fark edebileceği aklının ucundan bile geçmemişti. Hemen telefonunu çıkarttı ve birkaç mesaj attıktan sonra geri cebine koydu:
"Hepsi 2 dakika içerisinde alandan ayrılacaktır. Yani korkmana gerek yok Min."
Yoongi'nin korkusunun yerini sinir ve hırs aldığında konuştu:
"Hayatımdan yeterince insan almadın mı ? Neden hâlâ sevdiklerime zarar vermeye çalışıyorsun ?"
Adam güldü ve cebinden cüzdanını çıkarttı. Vesikalık bir fotoğraf gösterdi ve:
"Sen benim sevgilimi çaldın. Ben de senin her sevgilini çalacağım Min. Benim kafamı sen bozdun."
Yoongi ne yapacağını bilmez bir hâlde saçlarını kaşıdı. Sonra da:
"Senin sevgilini ben almadım. Bu çetede başladı ve sonra da çalışmak istemediğini söyleyip ayrıldı. Çete içerisinde can güvenliği bana ait fakat çete dışındaki yaralanma ya da ölümü beni bağlamaz."
Beyaz giyimli adam sinirlenmişti ve:
"Neden gitmek istediğinde ona dur demedin ? Ona dur deseydin gitmeyecekti !"
Yoongi ise her şeyi bildiği için sadece gülüyordu. Gülüşü diğerinin sinirini bozsa da gülüyordu:
"Eğer Jimin'in saçının teline zarar gelirse senden bilirim ve bu sefer tetiği çektiğim gibi vururum seni."
Sonra ormandan çıktı ve bodrum kata inip Jimin'i aldı. Jimin çok korkmuş görünüyordu. Yoongi'yi gördüğü an:
"Beni bulduklarını söylediler. Silahlı adamlar geldi. Çok korktum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çete
FanfictionBTS adındaki çete uzun süredir şehrin huzurunu kaçırıyordu ve herkes onlardan şikayetçiydi. Yeni kurulan asker timi SKZ'in ise tek bir görevi vardı: BTS'i çökertmek