<BTS>
"Bana karışma Jimin ve uyu."Jimin Yoongi'nin ona bu kadar fazla yaklaşmasıyla kalbinin durduğunu hissetti. Sonra uyumak için gözlerini kapattı...
Sabah herkes kalktığında Namjoon ve Yoongi çoktan salona geçmiş planı hazırlıyordu. Karışık kâğıt parçalarının arasında sahte kimlikler, uçak biletleri ve pasaportlar vardı. Bu karmaşanın içerisinde büyük bir merak yatıyordu. Bu merakı ise Jungkook giderdi:
"Ne bunlar ? Olay ne ?"
Namjoon en alttan bir harita çıkarttı ve anlatmaya başladı:
"Birkaç saat sonra uçağımız var. Frankfurt'a gidip oradaki çocukları kurtaracağız. Uçakta oturma planı şu şekilde;
Jimin ve Yoongi A1-A2 koltuklarında
Tae, Jungkook ve Jin C7-C8-C9
Hoseok ve ben de E3-E4
Koltuklarında olacağız. Herkesi en iyi anlaştığı kişi ile oturtmaya çalıştık. Planı Yoongi ile yaptık."Bunu duyan Jimin'in yüzünde minik bir gülümseme oluşmuştu. Bunu fark eden Namjoon gülerek anlatmaya devam etti:
"Uçakta hepimizin kulağında kulaklıklar olacak. Konuşurken kulaklığı takıp konuşmanız yeterli olacak. Akşam orada olacağız. Akşam Jungkook kendini yem olarak öne atıp yurda bir çocuk gibi girecek. En küçüğümüz olduğu için en çocuk olarak onu alırlar."
Jungkook biraz da olsa tırsmıştı. Diğerlerinden küçük olması da bu görevin en büyük anahtarıydı. Namjoon Jungkook'un korktuğunu fark edince:
"Korkmayın, endişelenmeyin. Yoongi hyung burada olduğu sürece kimseye bir şey olmayacak. Jungkook içeriye girip adının 'Lisa' olduğunu bildiğimiz kızı bulup onunla konuşacaksın. Onunla irtibata geçtik ve her şeyi bildiğini ama telefonda söyleyemeyecek kadar zor şeyler olduğunu söyledi. Yoongi hyung senin olduğun odayı her daim izleyecek. Herhangi bir ters durumda kod adını 3 kere söylemen yeterli olacaktır. Cebinde bir dinleme cihazı olacak."
Jungkook'a dinleme cihazını verdi ve cebine koymasını söyledi sonra Taehyung'a baktı ve:
"Korkmanı gerektirecek bir durum yok. Jungkook güvende olacak. Sen de Jungkook içerideyken tüm kameraları izleyen bir güvenlik olacaksın. Senin kimliğini ona göre yaptırdım. Kamera odasına erişim sağlayabileceksin. Aksi bir durumda içeriye girmemiz gerekirse kameraları silmek ya da hacklemek hangisi gerekiyorsa onu yapman lazım."
Taehyung anladığını belli etmek için kafasını yukarı aşağıya salladı. Namjoon Hoseok'a döndü ve:
"Sen de içeride olacaksın. Oradaki öğretmenlerden biri olacaksın. Hiçbir çocukla konuşma ve onlardan bir şey öğrenmeye çalışma. Bunu yaparsan senin öğretmen olmadığını anlarlar çünkü öğretmenler öğrencilerle onlar için kölelerle hiç konuşmazlar. Mümkün oldukça tersle onları. Çekebildiğin kadar da fotoğraf çek."
Başını Jin'e çevirdi ve:
"Asla içeriye girmiyorsun. Arabadan bile inmiyorsun ve kulaklıktan bizi dinleyeceksin. Anlaştık mı ?"
Jin başını hayır anlamında salladı ve:
"Hiçbir tanesiyle bile mi konuşmayacağım ?"
Namjoon kollarını önünde bağladı ve kaşlarını havaya kaldırdı:
"Hayır. Hiçbiri ile konuşmayacaksın. Acil bir durum olmadığı sürece de arabadan inmeyeceksin."
Jin peki dedi ve Namjoon Jimin'e döndü:
"Senin görevin Yoongi hyung'un götünden ayrılmadan günü bitirmek. Bu kararı ben vermedim."
O sırada Yoongi utançla saçını kaşıdı ve Jimin gülerken Namjoon'a döndü ve:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çete
FanfictionBTS adındaki çete uzun süredir şehrin huzurunu kaçırıyordu ve herkes onlardan şikayetçiydi. Yeni kurulan asker timi SKZ'in ise tek bir görevi vardı: BTS'i çökertmek