17|Namjoon.

59 10 3
                                    

Namjoon'un çığlık sesini duyan Jin aşağıya indi. Hyunjin arkasına dönerek Namjoon'a işaret parmağını salladı ve:

"Kore polisine mermi attın, seninle görüşeceğiz."

Hyunjin hastalar ile birlikte çıktı. Jin Namjoon'a yaklaşmaya çalıştığında Namjoon bağırarak:

"SAKIN GELME BURAYA ! HER YERİM KAN OLDU. SEN KORKARSIN. BAKMA BANA !"

Jin, yavaş adımlarla Namjoon'a yaklaştı. Kanlarla kaplanmış elini tutup:

"Ben kandan korkmam ama sen korkarsın Namjoon. Bana neden kandan korktuğunu anlatır mısın ?"

Namjoon derin bir nefes almaya çalıştı ama bunu başaramadı. Nefesi sık sık ve hızlıydı. Jin'e döndü ve:

"Bir sabah uyandım, annemin uyandığını düşündüm ama annem uyanmamıştı. Bedeni buz gibiydi hatta donmuştu. Üşüdüğünü düşünüp odamdan dinozorlu battaniyeyi getirdim. Onun üzerini örttüm ve başında beklemeye başladım. Hatta ona seslendim, uyanması gerektiğini söyledim. Karnım acıktı da dedim ama kalkmadı. Ben annemin yatakta uyuduğunu düşündüğüm soğuk ve kanlı bedenine sarılıp babam gelene kadar onun yanında uyudum. Babam akşam geldi ve beni azarladı. Üzerim kan olmuştu çünkü annem ölüydü. Babam annemi öldürmüştü ve ben de hiçbir şeyden habersiz onun yanında uyumuştum. Yalnızca 4 yaşında küçük bir çocuktum. Babam o gece beni dövdü. Ağzım burnum yüzüm her yerim kan olana kadar dövdü. O günden beri silah kullanamıyorum, bıçak kullanamıyorum ya da kan göremiyorum. Kan gördüğüm zaman ellerim titriyor kendimi kaybediyorum. Ben ne yapacağımı bilmiyorum Jin. Bana yardım et."

Namjoon adeta yalvarıyordu, yardıma muhtaç bir bebek olmuştu. Ellerine bakmamaya çalışırken Jin'e sarılmıştı. Zaten Yoongi ve Jimin'in gitmesine yeteri kadar üzülmüştü, elinde Yoongi'nin kanı vardı ve birini vurmuştu.

<SKZ-BangChan>
Gelen hastaları gördüğümde ikisinin de çok tanıdık olduğunu fark ettim. Onları durdurduğumda göğsüne yakın yerden vurulanın sözde "Mr. Park" olduğunu fark ettim:

"Ooooo merhaba Mr. Park, uzun zaman olmuştu görüşmeyeli."

Zar zor nefes alırken cevapladı:

"Ooo, Christopher BangChan merhabalar. Kısa bir süre önce benimle aynı yerden vurulmuşsunuz. Geçmiş olsun."

Bunu biliyor olması için beni vuran adamı tanıyor olması gerekiyordu. Ondan şüphelendiğimi anlayan Changbin beni omzundan tuttu ve sakinleştirmeye çalıştı:

"Sakin ol Chan, Her şey yoluna girecek. Şüpheliyse bile elimizde sonuçta."

Diğeri de sorgudan kaçan adamdı. Artık ikisinin de adını biliyordum bu yüzden onların sorguları için sabırsızlanıyordum. O sırada ambulans görevlileri ses verdi:

"Min Yoongi, 9 Mart 1993 doğumlu. Acilen 0 grubu kan ihtiyacımız var. Kan kaybını durdurduk ama kana ihtiyacı var."

O sırada herkesin bakışı ben, Changbin ve Minho'ya döndü. Ben lider olarak -biraz da eğlenmek istediğim için- Minho'ya döndüm ve:

"0 kan grubu diyor. Gidip kan versene !"

Minho gözlerini kocaman açtı, başını tuttu:

"Bak vermeden gözüm karardı, benimle kafa geçmenize izin vermiyorum."

Böyle demesinin üzerine bakışımı ciddileştirdim ve:

"Tim lideri olarak sana emrediyorum."

Son cümlemin üzerine ambulansa kan vermeye gitti. Biz de onun iğne korkusunu izlemeye gittik.

ÇeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin