<BTS>
Sabah herkes erkenden kalktı ve havaalanına gitmek için yol aldılar. Hepsinin içinde bir yaşama sevinci olduğu gibi bir burukluk da vardı. Uçak kalkarken yerlerine oturdular ve anons geçildi:"Uçağımız kalkmak üzere lütfen küçük ve değerli eşyalarınızın güvende olduğundan emin olun."
Yoongi başını Jimin'e çevirdi ve gülerek sordu:
"Güvende misin ?"
Jimin sinirli bir şekilde Yoongi'ye baktı ve:
"Seni döverim."
Yoongi kahkahalara boğulduğunda uçaktaki herkes onu izliyordu. Namjoon kulaklığa doğru konuştu:
"İyi ki dikkat çekmeyin dedik. Bu ikisini yan yana oturtan aklıma sıçayım."
Yoongi bu konuşmadan sonra sustu ve yol boyunca uyumanın keyfini çıkarttı.
<SKZ>
Sabah hepsi askeriyede uyandığı sırada Changbin'in olmadığını fark ettiler. Onu beklediler ve tam 3 saat sonra Changbin geldi. Elinde bir demet çiçek vardı. Çiçeği Hyunjin'e uzattı ve:"Bunu sevgiline verirsin. Benim kalbim boş biliyorsun."
Böyle demesi Chan'ı 30 parçaya bölse de yapabilecek hiçbir şey yoktu. Sevgileri hiçbir zaman karşılıklı olmamıştı. İleride ne yaşayacakları ya da geçmişte ne yaşadıkları onları ilgilendirmiyordu...
Seungmin kahvaltı esnasında sordu:
"Ne zaman yeni bir göreve çıkacağız ?"
Jisung da meraklı bir şekilde onu destekledi. Chan ise kestirme bir cevapla ikisinden de sıyrıldı:
"BTS ne zaman yeni bir göreve çıkarsa."
Ama bilmedikleri bir şey vardı. BTS çoktan yeni görev için Kore'yi terk etmişti...
<BTS-Taehyung>
Yurda vardığımızda hiç yadırganmadan kamera odasına girdim. Jungkook içeriye girdiğinde kamera odasından onu buldum ve izlemeye başladım. Odaya girip Yuna'yı buldu ve konuşmaya başladılar:"Yuna, ben Kim Seoll. Ekip arkadaşım ile iletişime geçmişsin. Bana anlatmak ister misin ?"
Yuna Jungkook'un dizlerine kapandı ve:
"Burada bize yemek vermiyorlar. Ailemiz ile görüş günlerimiz gün geçtikçe azaldı ve artık onları hiç göremiyoruz. Bizim hiçbir hakkımız yok ve bunu kimse bilmiyor. Öğretmenler bize işkence ediyor. Sadece 100 gram kilo aldığım için 3 hafta boyunca yemek yemedim ve buz dolu bir küvette 1 gün geçirdim. Çok kötüydü. Lütfen kurtar beni."
Bu söylemleri beni tetiklemişti. Benim yaşadığım hayat da kolay değildi ama böyle bir hayat yaşamamıştım. Bu kadar zor değildi...
Jungkook kızı kaldırdı ve bir kâğıt uzattı:
"Burada telefon numaram var. Bugün çok fazla konuşma fırsatımız olmasa da seni kurtaracağım. Kore'ye geri dönersen aramaya çekinme."
Yuna kağıdı alıp cebine koydu. Jungkook odada bizden haber beklerken Hoseok içeriye girdi. Birkaç çocuk onunla konuşmaya çalıştığında onları görmezden geldi. Sonrasında ise bir tane çocuğu omzundan tuttu ve:
"Özgür bir yaşam düşündüğünüzden daha yakın. Sizi kurtaracağız."
Bunu yapacağını biliyordum. Kimse bilmese de Hoseok hyung yalnızlık ve görmezden gelinme konusunda çok hassastı. Bunun sebebi ise geçmişte yaşadığı olaylardı. Çocuklardan bir tanesiyle de olsa konuşacağını biliyordum. Onu görmezden geldim ve çatı kamerasından YoonMin'i izlemeye başladım:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çete
FanfictionBTS adındaki çete uzun süredir şehrin huzurunu kaçırıyordu ve herkes onlardan şikayetçiydi. Yeni kurulan asker timi SKZ'in ise tek bir görevi vardı: BTS'i çökertmek