Büyük bir çatışmanın ortasındaydım. Her an vurulabilirdim ama yerimden bile kıpırdamadan öylece duruyordum. Herkes arabaların arkasına saklanıp ateş ediyordu.
Baranın elimden tutmasıyla irkildim. Tedirgin gözlerle bana bakıp arkasından çekiştirerek evin içine girdik. Bir ses duyduğumuzda ikimiz de durmuştuk. Gözleri irice açılmış bana bakıyordu. Arkasını dönüp bakmak istemiyordu. Karşılaşacağı görüntü onu sarsacakmış gibiydi.
Şimalin "Kadir!" diye bağırmasıyla Baran gözlerini yumdu. Elimi tuttuğu ellerini çekerek arkasını döndü. Ben de onu takip ettim.
Kadir vurulmuştu. Sezer ve Zafer oyalanmadan Kadiri içeri getirmeye çalıştı. Bu arada da adamlar onları koruyordu.
Kalbinin tam altındaki kurşun yarası kanıyordu. Baran hala donmuş gibiydi.
"Baran!" diyerek dürtmeye çalıştım. "Kendine gel Kadir vuruldu."O an kendine gelmiş olacak ki koşar adımlarla içeri girdi. Bende arkasından girmiştim. Kadirin odasına girdiğinde hiç düşünmeden bende peşinden gittim.
Şu an özelini sorgulayacak durumda değildim çünkü ilk müdahaleyi yapabilecek tek kişi bendim.Yatağa yatırmışlardı. "Sağlık ekibini aradınız mı Sezer?" dedi Şimal. Ağlamaya başlamıştı.
"Zafer aramaya gitti." diye cevapladı Sezer."İlk yardım çantası varsa geitirir misiniz?" diyerek Kadirin başucuna geçtim. Kimseden hareket gelmeyince tekrar onlara döndüm.
"İlk yardım çantası!" diye bu sefer bağırdım."Ne yapıyorsun ya doktor musun sen?" diye bağırdı Şimal. Cevap vermeden Kadiri kontrol ettim. "Kadir bey duyuyor musunuz beni?"
Gözleri kapalıydı ama bilinci henüz kapanmamıştı.
Kısa süre sonra Sezer elinde ilk yardım çantasıyla geldi.Yarasını temizleyip kanamayı durdurmuştum ama hastaneye gitmesi gerekiyordu. "Hastaneye gitmesi gerekiyor." Diyerek Barana döndüm. "Bu şekilde müdahale edemeyiz."
Baran Sezere dönerek "sağlık ekibi nerde kaldı?" diye sordu. Sezer elini saçlarının arasından geçirerek "aradık şu ana kadar burda olmaları gerekirdi." dedi.
"Baran!" dedim. "Hastaneye gitmesi gerekiyor."
Baran beni duymazdan gelerek Kadire yaklaştı. "Dayan kardeşim."Derin bir nefes alarak elimle yüzüme hava yapmaya çalıştım. Bir süre sonra içeriye sağlık ekibi girdi. Oyalanmadan sedyeyi açtılar ve Kadiri odadan çıkardılar. Hastaneye götüreceklerini düşünmüştüm taa ki sedyeyi koridorun en sonunda kalan odaya götürdüklerini görene kadar.
Kaşlarımı çatarak yanımdaki Eymene döndüm. Bir eli belindeydi ve diğer eli de alnında duruyordu. "Burda mı ameliyat olacak?" diye sordum. Eymen sadece başını sallamıştı.
Şimal hala ağlıyordu. Baranın yanına gidip sarıldı. "Bir şey olmayacak." dedi Baran Şimalin saçlarını okşayarak. Sakinleştirmeye çalışıyordu.
Merdivenden yukarı 1.70 boylarında kumral saçlı çok güzel bir kız çıktığında hepimizin gözü ona dönmüştü. Bakışlarımı kaçırarak elimi enseme götürdüm. Bu kız gerçek Mislinaydı. Kollarını önünde bağlayarak karşımıza geçti. "Dışarıyı hallettik. Kadir beyin durumu nasıl?" diye sordu.
"Sağlık ekibini çağırdık. Ameliyata alındı." dedi Eymen. Ardından herkesin bakışları bana döndü. Derin bir nefes alarak ellerimi saçlarımın arasından geçirdim.
"Bize anlatmak istediğin şeyler var mı?" dedi Şimal alaylı bir tavırla.
Dudaklarımı ıslatıp başımı salladım. "Kadir bey uyanınca."Başını iki yana sallayarak alayla güldü Şimal. "Uyanırsa tabi." Gibi bir şeyler mırıldandı. Baran Sezere bir işaret yaptıktan sonra Sezer bana doğru yürümeye başladı. "Zor kullanmamı istemiyorsanız peşimden gelin." dedi ve merdivenlerden inmeye başladı. Kaşlarımı çatarak Barana baktığımda hala Şimali sakinleştirmeye çalıştığını gördüm. Sabır çekerek Sezerin peşinden gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR EZGİ MASALI
ActionÇok riskli bir ameliyat sonrası mafyalardan kaçan doktor Ezgi kendini bir parti yatına atar. Yatta karşılaştığı çete liderine kendini ajan olarak tanıtan doktor Ezginin hayatı artık çok farklı yol almaya başlar.