Kadir Sezerin elindeki bilgisayarı aldığında koltuğa tekrar oturdu. Başına toplandığımızda bilgisayarın ortasında olan açma tuşuna dokundu. Bir süre sonra koridordaki görüntüler karşımızdaydı.
Mislina kapının önüne gelip etrafını kolaçan ediyordu. Kapıyı iki kere tıklatarak içeri girmişti.
İçeride Kadir olmamasına rağmen en az beş dakika odada kalmıştı.
Bir süre sonra odadan çıktığında bir kez daha etrafına baktı. Ardından gitmişti.Görüntüler hızlıca ilerlediğinde bu sefer merdivenlerden ben ve Çağla çıkıyorduk. Çağla koluma girmişti ve benimle ilgileniyor gibiydi.
Kendi odamıza girmiştik.Ardından ben odadan çıkıyordum ve Kadirin odasına giriyordum. Sadece birkaç dakika sonra Kadir geliyordu ve olaylar yaşanıyordu.
Kadir bilgisayarı yavaşça kapattığında bakışları Mislinaya çevrildi. "Sen mi yaptın?"
Sesindeki ürkütücü tını farkedilmeyecek gibi değildi. Mislina koltuğa oturduğunda kollarını önünde bağladı.
"Ben yapmadım."Kadir yüzündeki alaylı gülümsemeyle ona yaklaştı. "Odaya girip ne yaptın?"
Mislina anında bakışlarını kaçırdığında sıkıntılı bir nefes aldı. "Sana bakmıştım. Operasyon hakkında bir şey soracaktım."
Baran hızlıca ayağa kalkarak Mislinaya doğru yürüdü. "Kadir odada olmamasına rağmen neden bir süre orda kaldın peki?"
Sesi Mislanın yaptığına eminmiş gibi çıkıyordu.Mislina bu soruya karşılık sessiz kalmıştı. Ayaklarını yere vurup ritim tutmaya başladığında gerildiği belli oluyordu.
"Şimdi sen yaptın falan dersin ha?"
Baranın alaylı çıkan sesi Mislinanın kaşlarını çatmasına neden olmuştu."Olabilir." dedi Mislina. "Sen de yapmış olabilirsin. Herkesten her şeyi bekliyorum.
Hatta Kadir bile yapmış olabilir.
Kim bilir belki bir planı vardır." diyerek Baranın gözlerine baktı. "Sadece ben yapmadığımdan eminim."Ortamı sessizlik sardığında kimse ne yapacağını bilmiyor gibiydi.
Kadirin dudakları aralandığında "Dağılın." dedi.
Sezere kafasıyla bir işaret vererek evin içine girdi.Sezer Mislinayı alarak Kadirin peşinden girmişti.
Bir süre sonra Çağlayla biz de yukarı çıktık.***
Günün ilk ışıklarıyla birlikte gözlerimi ovuşturarak yataktan çıktım ve banyoya girdim. Ellerimi yüzümü yıkayıp duruladıktan sonra aşağıdaki mutfağa indim.
Ortalıkta kimse görünmüyordu çünkü çok erken bir saatte uyanmıştım. Ön bahçeye güneş ışıkları henüz ulaşmamıştı bile.
Büyük beyaz kupaya kahve doldurduktan sonra tekrar odaya çıktım. Yatakta uyuyan Çağlaya kısa bir bakış attıktan sonra balkona girdim.
Sandalyeye oturarak güneşin ilk ışıklarını seyretmeye başladım.
Son zamanlarda yaşamadığım şey kalmamıştı. İnsanlara hizmet eden sıradan bir doktorken nasıl oldu da illegal suçlar işleyen bir çetenin arasına girdim ki?
Üstelik çetenin liderinden etkilendiğimi hissediyordum. Bu çok saçma biliyorum ama bunu kendimden saklamanın, inkar etmenin bir anlamı yok.
Kadirden etkileniyordum ve bu çok yanlıştı. Ben bir doktordum. Benim amacım insanlara yararlı işler yapmak fakat o benim tam tersimdi. Her kötü işi yapıyordu.
Neyse ki onun bana karşı hisleri yoktu ve çok yakında yollarımızı ayıracaktık. Yani umarım.
"Erkencisin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR EZGİ MASALI
ActionÇok riskli bir ameliyat sonrası mafyalardan kaçan doktor Ezgi kendini bir parti yatına atar. Yatta karşılaştığı çete liderine kendini ajan olarak tanıtan doktor Ezginin hayatı artık çok farklı yol almaya başlar.