14. bölüm

13.1K 573 703
                                    


...

Küçük ormanın diğer tarafında saatlerdir yanlız başına oturuyordu. Oysa yanlız kalmayı hiç mi hiç sevmezdi. Yıllar sonra ölüm kendini bir kez daha göstermişti ona. Bir kez daha yüzleşmişlerdi.
Vedasız bir gidiş yaşamıştı. Tam bir hafta önce.

Morga gittiğinde kardeş bildiği adamın yüzünü son kez görmüştü.

"Evet bu o."

Böyle söylemişti yanındaki adama. Tespit edilmesi gerekiyormuş cansız bedenin kardeşi olup olmadığı. Oydu. Gözleri yumulu. Dudakları kurumuş. Bembeyaz bir yüz.

"Lan Kadir şu Barana gösterdiğin sevginin çeyreğini bana göstersen dünyanın en mutlu adamı olurum."

"Mal mısın oğlum Kadir beni sevdiği gibi kimseyi sevemez."

"Ona soralım lan."

"E hadi sor."

Baranın yanından kalkıp ikisini de dinlemeyen yine işleriyle uğraşan Kadire yaklaştı.
"Şşş... Ben mi Baran mı?"

"Rahat bırak Eymen." dedi Kadir başını bilgisayardan kaldırmazken. Eymen Kadirin omuzlarından tutup çekiştirerek aynı soruyu tekrarladı.

"Ben mi Baran mı ben mi Baran mı ben mi Baran mı?"

"Oğlum git başımdan." diye çıkıştı Kadir. "İkinizi de sevmiyorum gidin başımdan."

"Ne?" dedi Baran dehşetle. Hırsla ayağa kalkıp o da Kadire yaklaştı. Eymenin yaptığı gibi Kadirin omuzlarından çekiştirmeye başladı.

"Çabuk söyle ben mi o mu?"

Kadir istemsizce gülümsediğinde bunu onlardan saklamak için başını birkaç saniye önüne eğdi. "Sevmiyorum dedim ya ikinizi de."

"YALAN" diye bağırdı Eymen sahte bir üzüntüyle. "YALAN SÖYLÜYORSUN."

"Yoo gerçek." dedi Kadir.

Eymen alayla güldü. "Eğer beni sevmeseydin o gece beni sarhoş halimle bardan çıkardığında neden üşüyüp üşümediğimi sordun ve üstüne üstlük ben bir cevap vermeyince bana ceketini verdin?" diye sorduğunda Baran irice açılan gözleriyle Kadire döndü. "Bunu birtek bana yaptığını düşünmüştüm. Yazıklar olsun."

Eymen yine sahte bir şaşırma ifadesiyle elini ağzına götürdü. Kadir ters bakışlarını onlara diktiğinde yine ikisinin bir olup onunla uğraşmaya çalıştıklarını biliyordu.

"Eymen o ağzını bir daha açarsan pişman ederim seni." dedi tehdit dolu bir sesle. Yapardı. Eymen de Baran da şakası olmadığını bilirdi.

"O değilde." dedi Baran. Kadire yandan bir bakış attıktan sonra tekrar Eymene döndü. "O gün kek yediğimizde benim dudağımın kenarında kalan pudingi sildi. Sakın onu bana da yaptı deme."

Eymen hayır anlamında kaşını havaya kaldırdığında elini yukarı kaldırdı. "Oğlum o da ne ki? Ben salonda uyuyakaldığım zaman rahatsız olmayayım diye beni odama taşıdı."

Baran gür bir kahkaha attığında Kadir bilgisayarını kapatıp gözlerini Eymene dikti.

"Eymen" dedi Baran kısık bir sesle. "Yol yakınken kaç bence."

Eymen gözlerini Kadire sabitlediğinde arkaya doğru yavaş yavaş adımlar atmaya başlamıştı. Kadir ise gayet rahat ama ürkütücü bir şekilde oturduğu koltuktan kalktığında Eymen son gücüyle koşmaya başlamıştı bile.

BİR EZGİ MASALI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin