21Telefonunun ekranını kaçıncı açışımdı bilmiyorum ama saatin ilerlediğini gördüğümde gözlerim Barana kaydı. "Bence artık uyumalısın."
Boynundaki eli durdu ve birkaç saniye gözlerime baktı. "Sen niye uyumuyorsun?"
Dudaklarımı bükerek bacaklarımı oturduğum koltuğun üzerinden kendime çektim. "Alışkınım ben."
Esneyerek başını salladı. "Alışkanlıkla bir alakası yok. Uyuyamam şu an."
"Ameliyata daha var," dedim ısrarla. "Bu kadar uykusuz kalman iyi değil."
"Ezgi çok istiyorsan sen git," dedi çıkışarak. Susmam gerektiğini anladığım için derin bir nefes aldım ve onaylayarak başımı salladım.
Eymenler yaklaşık yarım saat önce aşağıya inmişti. Baran ise hastaneye geldiğimizden beri olduğu yerde durmadan volta atıyordu.
Birkaç saniye süren sessizlikten sonra Baran nihayet yanıma oturdu. "Riskli bir ameliyat değil değil mi?"
"Ameliyata hazırlıklı girilmeseydi riskli olabilirdi." dedim durgun bir sesle. "Ama sanırım daha önce de bir kalp krizi geçirmiş, daha önceden gelmememiz çok mantıksız ve tehlikeli."
Anladım der gibi başını salladı. "Sen bir de Kadire sor. Onun inadı yüzünden kalp krizi geçiren ben de olabilirdim."
"Çocuk gibi," diye homurdandım. Bir süre daha sessizlik oluştu.
"Bu hastane," dedi ve duraksadı. "Kadirin senin çalışmanı istediği hastane."
Ne diyeceğimi bilemediğimde bir kez etrafıma bakındım. Cevap vermedim.
"Kötü biri değil," diye devam etti Baran. "Yani kötü biri."
Anlamsız bir bakış attığımda o da kendinden anlamamıştı. "Ya anla işte Ezgi. Kötü ama kötü değil."
"Eminim öyledir," dedim gözlerimi devirerek. "Duyduğum en saçma savunma şekli Baran."
Kısık bir sesle gülerek başını iki yana salladı. "Arada Çağla ben bu adama nasıl aşık oldum diye hayatı sorguluyor mu?"
"Her gece," diye cevapladım sesimi bıkmış gibi çıkararak. "Ona büyü yaptığını düşünüyor."
Baran bunu bir an gerçek sanarak sesli bir kahkaha attı. "Şaka değil mi?"
Ben bilemem der gibi dudaklarımı büktüm.
Koridordan adım sesleri geldiğinde ikimiz de başımızı çevirdik. Gelen Çağlaydı ve elinde iki kahve bardağı vardı.
"Sen gitmemiş miydin?" dedi Baran şaşkınlıkla Çağlaya bakarken. Çağla elindeki bir bardağı Barana uzattı ve diğerinden de bir yudum alarak içmeye başladı. "Sen burdayken mi?"
Baranın yüzünü bir tebessüm sardığında Çağlaya ters bir bakış attım. "Benim kahvem nerde?"
Çağla bir an gözlerini irice açtı ve elindeki kahve bardağına kısa bir bakış attı. "Ezgi ben senin varlığını unutmuşum kardeşim."
O sırada elinde yine bir kahve bardağıyla Eymen geldi. "Bu gece uyuyan yok mu ya?" Yanıma yaklaştığında elindeki kahveyi bana uzattı. "Ayık tutar."
Çağlaya gör bak bunları bakışı atarak Eymene teşekkür ettim.
"Bence siz artık eve gidin." dedi Baran Çağlaya göz kırparak. Çağla gözlerini devirip Baranın yanına oturdu. "Emin ol uykum olsaydı giderdim. Hem Kadir için kaldığımı düşünmüyorsunuz değil mi? Ezgiye yaptıklarının cezasını çekiyor. Ne demişler, kötüye bir şey olmaz. Gönlünüzü ferah tutun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR EZGİ MASALI
ActionÇok riskli bir ameliyat sonrası mafyalardan kaçan doktor Ezgi kendini bir parti yatına atar. Yatta karşılaştığı çete liderine kendini ajan olarak tanıtan doktor Ezginin hayatı artık çok farklı yol almaya başlar.