9. Bölüm - Satış

86 10 23
                                    

Görüş ve düşüncelerinizi paragraf aralarında ve bölüm sonunda yorum olarak bekliyorum. Bölümü oylamayı unutmayın...

Keyifli okumalar :))


5 YIL ÖNCE

   Üçüncü sınıfımın sonunda Lamborghini'de yaptığım stajın ardından dördüncü yani son sınıfımı da bitirmiş ve kelimenin tam anlamıyla Boğaziçi Üniversitesi işletme bölümünden mezun olmuştum. Evet, Boğaziçi'nde işletme okumak biraz kolaydı. Hatta bölümdaşlarımın deyimiyle ''Eşek bağlasan mezun olur''du. Ama öncelikle kazanması kolay bir bölüm değildi. Ayrıca ben öylesine mezun olmamıştım. Bölüm birincisi olmuştum. Bu aslında bölümümüzün kolaylığına bağlanıyordu. Bölüm kolaydı çünkü akademik kadromuz işletme bölümünün derslerden ziyade bizzat işe girerek öğrenilmesi gerektiğini düşünüyordu. Tam da bu yüzden dördüncü sınıfların hayatını kolaylaştırıyorlardı ve daha mezun olmadan işe girmemize olanak sağlıyorlardı. Geçtiğimiz yaz yaptığım Lamborghini stajı da benim özgeçmişimde oldukça işe yarar bir nokta oluyordu ki bu yıl içerisinde İstanbul'da birkaç iş imkanım olmuştu. Fakat aklımı geçen yıl İtalya'da bıraktığım için tek dileğim Lamborghini'ye geri dönmekti. Tam da bu sebeple dördüncü sınıfım boyunca home ofis yani online bir şekilde Lamborghini ile çalışmaya devam ettim.

   Geçen yaz Marc ile aramızda geçenlerden sonra, bana benden hoşlandığını söyledikten sonra onu orada bırakıp gitmek çok zor olmuştu. Aradan neredeyse bir yıl geçmişti ve bu süre Marc'ın beni aşması için yeterli bir süreydi. Yine de bir umuttu yaşamak ve ben de o umutla Lamborghini ile çalışacaktım. İstanbul'dan ve online bir şekilde değil. Bizzat Marc'ın yanında. Marc ile birlikte...

   Önce abim ve eşinin evine gittim. Onlarla ve minicik, birtanecik yeğenim; henüz üç yaşındaki Su bebeğimle vedalaştım. Sonrasında üşenmeden Ankara'ya geçtim ve annemle babama veda ettim. İstanbul aktarmalı Bolonya uçağıma bindim ve İtalya'ya, Lamborghini genel merkezine geldim. Her zaman kaldığım otele yerleştiğimde zaten akşam olmuştu ve ben de fazlasıyla yorgundum. Uyuyup uyandığımda ise yeni iş günüm başlayacaktı. Belki uslu bir kız olursam Marc'ı bile görebilirdim.

***

   V yaka, askılı bej elbisemi, kendi düğmelerinin renginde kahverengi kemerimle tamamladım. Bej çantamı ve kahverengi ince bantlı topuklu ayakkabılarımı giydim. Yaza uygun hafif makyajım ince gümüş kolyem ve ince metal saatimle yine şahane görünüyordum. Saçlarıma maşa ile birazcık şekil vermiştim ve çok hafif dalgası ile efsane gözüküyordu. Otel odamdan çıktım ve taksi çevirip Lamborghini'ye geçtim. Müdürüm Frank beni karşıladığında bana ayrılan ofisi gösterdi. Fakat ben tam ofisime yerleşecekken yerde aradığım şeyi gökte bulmuş bulundum. Frank, PR ve yarışlar için Marc'a günlerinde eşlik eden elemanımızla yollarımızı ayırdığımızı ve yeni birini yerine almamız gerektiğini söyledi. Tabii yerine yeni birini alana kadar birinin Marc'a gitmesi gerekiyordu. Bu benim şu an sahip olduğum iş pozisyonundan çok farklıydı ama nasıl olsa geçici bir şeydi. Ayrıca canıma minnetti. Ki Frank de bana Marc ile yakın olduğumuz için Monaco'ya gidip ona eşlik etme işini teklif etmişti. 

   Onu burada bırakıp gittiğim bir yıl boyunca askerde sevgilim varmışçasına başka kimseyi gözüm görmemiş ve internette sürekli onun haberlerini kovalar olmuştum. Elim ağzımda geziyordum çünkü eğer bir kızla haberleri çıksaydı yıkılırdım. Çıkmadı. Ama bu hayatında kimse olmadı demek değildi zira genelde basına pek yansımazdı sporcuların böyle ilişkileri. Kısa süreli ilişkileri...  

KORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin